Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlık ve bağlı kuruluşların 2021 bütçesi üzerindeki görüşmelere katıldı ve Osman Şiban hakkında soruyu yanıtladı. "İddiaların soruşturulduğunu" söyledi.
50 yaşındaki Osman Şiban ve 55 yaşındaki Servet Turgut, Van'ın Çatak ilçesinde Eylül 2020'de önce gözaltına alındı olayın üzerinden bir süre geçtikten sonra yakınları Şiban ve Turgut'u Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde buldu. Mezopotamya Ajansı, 11 Eylül günü Osman Şiban ve Servet Turgut'un askeri helikopterden atıldığını duyurdu.
HDP konuya dair 21 Eylül'de açıklama yaptı. Hastane epikriz raporunda "yüksekten düşme" ifadesinin yer aldığına dikkat çekilen açıklamada "Osman Şiban ve Servet Turgut'un helikopterden atıldıkları hastane raporu ile apaçık belgelendi" denildi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Cemil Uğur'un haberinde, Şiban ve Turgut'un hastane epikriz raporu yer aldı. Raporda, Şiban'ın "Helikopterden düşme sonrası yaralanma" şikâyetiyle Van Eğitim Araştırma Hastanesi'ne getirildiği belirtildi.
Raporun şikâyet bölümünde "Yoğun Bakım" başlığında "yüksekten düşme" ibaresi yer alırken devamında "Yüksekten düşme sorası emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından acile getirilmiş" denildi.
Van Valiliği'nden yapılan açıklamada iki kişinin askeri helikopterden atıldığı iddialarıyla ilgili olarak, "Şüphelilerden biri kaçarken kayalık alanda düşüp yaralandı" denilirken İçişleri Bakanlığı "iddialara ilişkin soruşturma başlatıldığını" duyurdu.
Van Eğitim ve Araştırması'nda yoğun bakımda tedavisi süren Servet Turgut, 30 Eylül 2020'de yaşamını kaybetti. Olayı duyuran gazeteciler MA muhabirleri Cemil Uğur, Adnan Bilen, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala 9 Ekim'de tutuklandı.
Konu kamuoyunun gündemine Meclis bütçe görüşmelerinde bir gazetecinin sorusu üzerine yeniden geldi. Soylu, "Helikopterden atılma iddialarına" ilişkin soruyu yanıtladı.
“Soruşturmada ortaya koyarız"
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Soylu, "Kürtler, Aleviler bu ülkenin çimentosudur" diye konuştu.
TIKLAYIN - "Helikopterden atılan" Şiban: Bizi attılar attılar
Soylu, "Kato Jirka sorumlusu Mihrali Yılmaz orada. Yer Çatak. Bizimkiler izlediler. Şurası Osman Şiban'ın evi. Burası izlenirken Osman Şiban'a ait eve 3 kişi gelir. O zamana kadar Kato Jirka sorumlusu Mihrali Yılmaz. Ardından Osman Şiban'ın evine ait SİHA görüntüleri var. Osman Şiban'ın evine 3 teröristin giriş görüntüsü. Şiban'ın evindeki hareketliliği takip ediyoruz. Savcıya 'Müsait değildim' diyen Osman Şiban teröriste milislik yapıyor" dedi.
Af Örgütü: İddialar bağımsız heyetlerce araştırılsın
Af Örgütü, helikopterden atıldıklarını belirten Osman Şiban ve Servet Turgut'un kötü muameleye maruz kaldıklarına ilişkin iddialarla ilgili Türkiye yetkililerine mektup göndermişti. Mektupta, iddiaların bağımsız heyetlerce araştırılması da istenmişti.
Şık: Resmi yalan biçimlendi
Bağımsız milletvekili Ahmet Şık'ın konuya dair hazırladığı raporda şu ifadeler yer almıştı:
“Olaya ilişkin kamuoyu kanaatini şekillendiren, muhalefetin, hak savunucuları ve medyanın da sahiplendiği “helikopterden atıldılar” bulgusu, aslında faillerin suçlarını gizleme telaşıyla ortaya attıkları “resmi yalanın” biçim değiştirmesinden ibaret görünmektedir.
“‘Helikopterden atladılar’ şeklindeki beyan, kayıtlara “yüksekten düşme” ve bu dolayımla “helikopterden düşme” şeklinde girmiştir.
“Bir yurttaşın ölümüne bir diğerinin de ağır şekilde yaralanması suçunun failleri olan askerler nezdinde “helikopterden atlamış” olan köylülerin yaşadığı işkence/linç, aileler ve peşi sıra Türkiye kamuoyu nezdinde “helikopterden atıldılar” şeklinde yerleşmiş görünmektedir.
“Yani faillerin yalanı, müdafilerin gerçeğine dönüşmüş, olayın aslını oluşturan kitlesel bir dayak ve linç işkencesi gölgede kalmış demek yanlış olmayacaktır.
“İşkenceden sağ kurtulabilen Osman Şiban’ın, yere inen helikopterden askerler tarafından arkalarından itilerek beton zemine düşürülmelerini, yaşadığı ağır travmaya da bağlı olarak “Atıldık” diye ifade etmesinin de bu iddianın yaygınlaşmasında rol oynadığını söylemek mümkündür.
“Şiban’ın anlattıklarına bakıldığında helikopterden atılma olayının, işkence ve kitlesel dayak ile geçen birçok saatin sadece bir detayı olduğu, Turgut’u öldüren ve Şiban’ı ağır yaralayan olayın esasen ağır işkence ve kitlesel dayak olduğu anlaşılmaktadır.” (EMK)