Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
- İstihdam, ekonomik krizin başladığı Ağustos 2018’den bu yana 2,5 milyon kişi azaldı.
- Ümidini kaybeden işsiz sayısı bir önceki yıla göre 486 bin artarak 1 milyon 107 bine yükseldi.
- Kentsel genç kadın işsizliği yüzde 36’lara ulaştı, Şubat 2020’de en yüksek işsizlik türü oldu.
- Covid-19 salgını 8 milyon yeni işsiz yaratabilir.
Bu veriler Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi'nin (DİSK-AR) “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu”ndan.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün (11 Mayıs 2020) yayınladığı Şubat 2020 dönemi işsizlik verilerinin değerlendirildiği raporda, verilerin Ocak-Şubat-Mart döneminin Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarını yansıttığı belirtildi ve istatistiklerde Covid-19’un yarattığı ekonomik depremin sonuçlarının, işsizlikteki artış ve istihdam kaybının henüz yer almadığı aktarıldı.
TIKLAYIN - TÜİK Şubat Ayı İşsizlik Verilerini Açıkladı: 4 Milyon 228 Bin Kişi İşsiz
Covid-19’un etkilerini Haziran ve Temmuz ayında açıklanacak verilerde görüneceği belirtilen raporda “TÜİK verileri bu haliyle bile vahim bir tabloya işaret ediyor” denildi. Verilere göre işgücü ve istihdamın düştüğü ifade edilen raporda şu ifadelere yer verildi.
“2019 Şubat ayına göre işgücü 1 milyon 102 bin azalarak 30 milyon 982 bine geriledi. İstihdam ise son bir yılda 602 bin azaldı. İstihdam son iki yılda ilk kez 27 milyonun altına geriledi. Ekonomik krizin başladığı Ağustos 2018’e göre istihdam kaybı 2 milyon 565 bin olarak gerçekleşti.
“Öte yandan iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve özellikle de ümidini kaybeden işsizlerin sayısında ciddi bir tırmanış olduğu görülüyor. Örneğin ümidini kaybeden işsiz sayısı bir önceki yıla göre 486 bin artarak 1 milyon 107 bine yükseldi. Bu tablo işsizlerin iş arama ümidini kaybettiklerini gösteriyor.
“İşsiz sayısı 2020 Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 502 bin kişi azalarak 4 milyon 228 bin kişi olarak gerçekleşse de bu durum işgücü piyasalarında bir iyileşme anlamına gelmiyor. Aksine Türkiye ekonomisinin istihdam yaratma kapasitesi günden güne zayıflıyor. Bu verilerin Covid-19 salgını öncesini yansıttığı düşünülecek olursa önümüzdeki ay çok daha vahim bir tablonun ortaya çıkacağını söylemek mümkün.
“TÜİK tarafından açıklanan Şubat 2020 verileri Covid-19 ile ilgili güncel durumu yansıtmasa da İŞKUR tarafından açıklanan Nisan 2020 açık iş ve işe yerleştirme istatistikleri Covid-19’un yaratacağı işsizlik dalgasının öncü göstergesi niteliğinde. İŞKUR verilerine göre Nisan 2020’de açık işler bir önceki aya göre 114 bin 888 azalarak 52 bin 418’e geriledi. Açık işlerde yaşanan azalma yüzde 68,7 oranında. Bu durum Covid-19’un yaratacağı depremin öncü göstergesi niteliğinde.”
"TÜİK'in kullandığı yöntemle Covid-19'un etkisi ölçülemez"
TÜİK’in kullandığı mevcut işsizlik hesaplama yöntemi ile Covid-19’un yaratacağı işsizliğin ve istihdam kaybının ölçülmesinin mümkün olmayacağı ifade edilen raporda bir kişinin işsiz olarak kabul edilebilmesi için anket haftasından önceki son dört hafta içinde iş arama kanallarından herhangi birini kullananları gerektiği ifade edildi.
DİSK-AR’ın geniş tanımlı işsizlik hesaplama yöntemi kullandığı ifade edilen raporda şu veriler paylaşıldı:
- Dar tanımlı işsizlik (Şubat 2020) 4 milyon 228 bin
- Geniş Tanımlı İşsizlik (Şubat 2020) 8 milyon 427 bin
- Kısa çalışma ödeneği başvurusu (1) 3 milyon 500 bin
- Ücretsiz izin ödeneği başvuru (2) 700 bin
- İşsizlik sigortası ödeneği başvurusu (Mart-Nisan 2020) (3) 500 bin
- 65+ ve 15-17 yaş arası evde kalan çalışanlar 1 milyon 400 bin
- Kendi hesabına çalışanlardan işsiz kalanlar (SGK 4/b) (4) 500 bin
- Kentsel kayıt dışı işsiz sayısı tahmini (5) 1 milyon 200 bin
- Covid-19 sonrası işsiz artışı, istihdam azalması tahmini (3+4+5+6+7+8) 7 milyon 800 bin
- Covid-19 Sonrası Dar Tanımlı İşsizlik (1+9) 12 milyon 28 bin
- Covid-19 Sonrası Geniş Tanımlı İşsizlik (2+9) 16 milyon 227 bin
Açık iş sayısı azalıyor
DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş̧ tanımlı işsiz sayısının Şubat 2019’da 7 milyon 629 bin iken Şubat 2020’de 729 bin artışla 8 milyon 427 bin kişi olduğu belirtilen raporda geniş̧ tanımlı işsizlik oranı Şubat 2020’de yüzde 24,5 olarak hesaplandı.
İŞKUR’un Nisan ayı bültenine göre açık iş sayısı hızla azaldığı belirtilen raporda “Koronavirüs salgınıyla birlikte İŞKUR’un açık iş sayılarında yaşanan azalma vahim tabloya işaret ediyor. Açık iş sayısı işçi talebi göstermesi açısından kritik önem taşıyor. Mart 2020’de 167 bin 306 olan açık iş sayısı Nisan 2020’de 52 bin 418’e düştü. Geçen yılın aynı dönemine göre ise Nisan ayında 200 bin 468 olan açık iş sayısı 52 bin 428’e geriledi. Böylece son 1 yılda açık iş sayısı yüzde 73,8 oranında azalmış oldu” denildi.
İŞKUR Açık İş Sayısı (Ocak 2018-Nisan 2020)
Genç kadın işsizliği ilk sırada
Genç kadın işsizliği ve kentsel kadın işsizliğinin son bir yılda en yüksek işsizlik türü olarak görülmeye devam ettiği ifade edilen raporda, kadın işsizliği ile ilgili şunlara yer verildi.
“Şubat 2020’de de en fazla artış kentsel genç kadın işsizliğinde görüldü. Tarımsal genç kadın işsizliği yüzde 30,3’e ulaştı. Mevsim etkisinden arındırılmamış genç işsizliği son 1 yılda 1,7 puan azalarak Şubat 2020’de yüzde 24,4, mevsim etkisinden arındırılmamış kadın işsizliği yüzde 15,6 oldu.
"Krizde kentsel genç kadın işsizliği yüzde 36’lara ulaştı, kadın işsizliği kategorisinde en yüksek işsizlik seviyesini gördü. Şubat 2020’de de kentsel genç kadın işsizliği yine en yüksek işsizlik türü oldu.
"Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin (NEET) sayısındaki artış devam ediyor. Şubat 2020’de NEET oranı Şubat 2019’a göre 1,9 puan artarak yüzde 26,7’ye ulaştı."
İşsizlik Türleri (Şubat 2019- Şubat 2020) (Yüzde)
İşsizlikle mücadele önerileri
İşsizlikle mücadele önerilerinin de yer aldığı raporda şunlar kaydedildi:
*İşten çıkarmalar Covid-19 süresince kesin olarak yasaklanmalı.
*İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
*Covid-19 koşullarında işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmada ön koşul aranmamalıdır
*İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
*Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir
*İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
*İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
*Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
*Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
*Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
*Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
*Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelid
*Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır. (HA)