Trump, Zelenski'yi aşağılarken Batı’nın Ukrayna ile dayanışması çöküyor

Küresel Emek Üniversitesi (GLU) araştırma görevlisi ve Almanya’nın eski Moskova Çalışma Ataşesi Dr. Frank Hoffer tarafından kaleme alınan ve globallabourcolumn.org’da yayımlanan bu makaleyi, Kıvanç Eliaçık çevirdi.
Bu büyük bir trajedi ve aynı zamanda büyük bir fars. Rus işgali başladığında ülkesine umut veren ve Ukrayna’nın özgürlük mücadelesini temsil eden adam, şimdi tüm dünyanın gözü önünde aşağılanıyor ve Donald Trump’tan özür dilemeye zorlanıyor. Beyaz Saray’daki yeni başkan onun kellesini istiyor.
Volodimir Zelenski’nin Emmanuel Macron ya da Keir Starmer gibi boyun eğmesi gerektiğini savunanlar, bu skandalın tamamen onun kontrolünde olduğunu düşünüyor olmalı. Ancak Trump ve ekibi için Zelenski’yi zor durumda bırakmak, Putin’le hızlı bir anlaşmaya varmak için kullandıkları bir strateji.
Putin, Kiev’de bir hükümet değişikliği istiyor ve Trump da bunu sağlamaya çalışıyor. Putin’in savaşın sona ermesi için ileri sürdüğü şartlardan biri daha kameralar önünde sahneleniyor. Zelenski, Trump’ın ayaklarına kapansaydı bile bu “skandal” kaçınılmaz olacaktı.
Boş vaatler ve çaresiz müttefikler
Ukrayna diplomasisinin en başarılı stratejilerinden biri, zaman zaman saldırgan bir tavırla dayanışma talep etmek oldu. “Ukrayna, ‘Özgürlük uğruna ölenler rica etmez, talep eder’ diyerek dayanışmayı bir hak olarak gördü.”
Trump ise Ukrayna’nın yardım istemekten ziyade talep etmesine yönelik rahatsızlığı istismar ediyor. Zelenski’yi nankörlükle suçlarken, MAGA destekçileri alkış tutuyor. Son günlerde Trump gerilimi daha da tırmandırarak sadece bir özür değil, aynı zamanda askeri yardımların durdurulmasını ve Zelenski’nin kendisine boyun eğmesini talep etti. Ukrayna lideri, Trump’ın “güçlü liderliği” altında çalışmaya hazır olduğunu söylemekten başka bir seçenek görmedi.
Trump, Vance ve onların destekçileri, kısa vadede ABD’nin gücüne bir alternatif olmadığını biliyor ve bu yüzden hiçbir ceza veya yaptırımla karşılaşmayacaklarını düşünerek hareket ediyorlar. ABD’nin yeni saldırgan politikası küresel ittifakları şekillendireceğinden, alternatif politikalar ve ittifaklar oluşmadan önce hızlı zaferler kazanarak yeni gerçeklikler yaratmayı hedefliyor.
Avrupa dayanışması, Avrupa’nın zayıflığı nedeniyle sözde güçlü ama gerçekte etkisiz durumda. Starmer, İngiltere’nin ancak ABD güvenlik garantisi sağladığı durumda barış gücü göndereceğini söylüyor. Bu koşul, aslında İngiltere’nin barış gücü göndermeyeceği anlamına geliyor. Macron, Ukrayna’daki maden kaynaklarını Fransa için güvence altına almak amacıyla Kiev’i ziyaret ediyor. Donald Tusk, Polonya barış gücünü reddetti. Friedrich Merz, bu ortamda Taurus seyir füzeleri tedarik etme konusunda tereddütlü. Macron ve Starmer’ın Washington’daki “Ukrayna’yı terk etmeyin” çağrıları ise karşılıksız kaldı. Trump’ın Ukrayna politikasına eleştirel yaklaşan AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, ABD Dışişleri Bakanı tarafından kabul bile edilmedi.
Zelenski kameralar önünde eli boş şekilde uğurlandı. Avrupa’nın dayanışma mesajları artık boş laflardan ibaret. Avrupalılar, ABD’nin transatlantik liderliğinden vazgeçip Putin’e yakınlaşabileceğini uzun süre hayal bile edemediler.
Avrupa, Amerikan askeri desteğinin yerini dolduramaz ve Ukrayna’ya yönelik kamuoyu desteği giderek azalıyor. ABD’nin NATO taahhütlerini yerine getirme konusundaki isteksizliği nedeniyle Rusya’nın Avrupa’ya yönelik nükleer tehditleri artık daha fazla ciddiye alınıyor. Son yıllarda uzmanlar, Putin’in nükleer tehditlerinin blöf mü yoksa gerçek mi olduğunu tartıştı, ancak Amerikan nükleer koruması olmadan Rusya ile doğrudan bir çatışma riskini göze almaya duyulan isteksizlik, bu tehditlerin artık daha ciddiye alındığını gösteriyor.
Özellikle Almanya olmak üzere Avrupa, daha bağımsız hareket etmek için hızla adım atmalıdır. AB’nin birleşik bir dış ve savunma politikasına ihtiyacı var. Avrupa ülkeleri kaynaklarını birleştirmeli ve kararları oybirliğiyle değil, nitelikli çoğunlukla almayı kabul etmelidir.
İhanetin enkazında
Ukrayna umutsuz bir durumla karşı karşıya. Kahramanca savaşmaya devam edebilir, ancak kim kaybedilmiş bir dava uğruna ölmek ister? ABD’nin geri adımı, cephedeki morali düşürecek. Hayatını kaybedenlerin boşuna ölmemesi için Ukrayna, Rusya ile ABD arasındaki müzakerelerde en kötü senaryoları engellemeye çalışmak zorunda. Washington’da istenmeyen bir Ukrayna Cumhurbaşkanı, ülkesine etkili bir şekilde hizmet edemez. İlişkileri onarırken bütünlüğünü ve otoritesini korumak, Zelenski için neredeyse aşılmaz bir görev olacak. Ukrayna’nın, hem halkı tarafından güvenilen hem ABD tarafından kabul edilebilir hem de Putin’in kuklası olmayan bir lidere ihtiyacı var. Zelenski’nin hâlâ bu kişi olup olamayacağı belirsiz.
Zelenski, Ukrayna’nın şu anda Rus işgali altındaki toprakları kurtaramayacağını ve cephedeki durumun zorlu olduğunu itiraf etti. Kabul edilebilir bir ateşkese ulaşmak, hem askeri güç hem de diplomasi gerektiriyor. Ancak Trump, Putin’i müzakereye zorlamak yerine Ukrayna’yı terk etmeyi tercih etti.
Bu koşullar altında, Ukrayna için “Belaruslaşma” yerine “Finlandiyalaşma” bir başarı sayılabilir. Bu, cephe hattı boyunca bölünmüş, ancak özgür Ukrayna’nın askeri tarafsızlık taahhüdünde bulunduğu bir senaryo anlamına gelir. İlk adım olarak, Ukrayna AB ile ortak üye statüsüne kavuşabilir ve tam üyelik perspektifi kazanabilir. Silahlı kuvvetleri üzerindeki egemenliğini koruyacaktır. BM liderliğindeki, Avrupa tarafından finanse edilen bir barış gücü, hem Rusya hem de Ukrayna tarafından onaylanmış bir ateşkesin uygulanmasını denetleyecektir. Ancak bu minimum hedef bile, Avrupa’nın sınırlı kaynaklarını Ukrayna’yı desteklemek için tam anlamıyla seferber etmesini gerektirir.
Bu kadar geniş kapsamlı tavizler Putin’i tatmin eder mi? Rusya’nın ağır kayıpları göz önüne alındığında, Avrupa Ukrayna’ya desteğini artırma kararlılığını gösterirse Putin’in bu tür bir anlaşmaya razı olma ihtimali var. Ancak, bu tavizler Ukrayna’yı gelecekteki Rus saldırılarından koruyabilir mi? Bunun garantisi yok, ama şu an başka bir alternatif var mı?
Eğer Avrupa, Ukrayna’nın ekonomisini yeniden inşa etmeye ve kendi savunma kapasitesini artırmaya kararlıysa, zaman Rusya’nın aleyhine işler. Avrupa’nın ekonomik gücü Rusya’nınkinden kat kat büyük ve 144 milyon Rus, 450 milyon Avrupalıya karşı duruyor. Avrupa, kendi gücünün farkına varmalı. Rus ordusu iki yılda Ukrayna’nın sadece %0,2’sini fethedebildi. Rusya’nın Ukrayna’daki vasat askeri performansı göz önüne alındığında, Putin Avrupa’ya karşı konvansiyonel bir savaş açmayı istese bile bunun gerçekçi olmadığını biliyor. Ne Rusya’nın ekonomisi, ne demografik yapısı, ne de iç istikrarı uzun vadede onun lehine işliyor. Kırılgan bir ateşkes ne kadar uzun süre korunursa, o kadar sağlam hale gelebilir.
Zelenski ve Ukrayna halkı, verdikleri özgürlük mücadelesinin Amerikan ve Avrupa çıkarlarıyla örtüştüğüne inanıyordu. Ancak yeni Amerikan dış politikası farklı önceliklere sahip. Trump’ın kişiliği veya Putin gibi otoriter liderlere sempati duyması bir yana, yönetiminin Amerikan gücünü artırma yöntemi, güçlü devletlerle pazarlık yapıp zayıf ülkelere iradesini zorla kabul ettirmekten ibaret görünüyor. Rusya’yı yanına çekme çabası, Çin ile yüzleşmeden önce Moskova’yı nötralize etme girişimi olabilir. Bu strateji ne kadar tartışmalı olursa olsun, ABD Ukrayna’nın terk edilmesini umursamıyor gibi görünüyor. Eğer Avrupa, Egon Bahr’ın deyimiyle, “ortak yönetime sahip lüks bir korunak” olma günlerinin sona erdiğinden korkuyorsa, bu Trump için yalnızca bir avantaj.
Ukraynalılar için durum son derece acı verici. Onların tek umudu, Avrupa’nın yeterli gücü toparlayarak insani, ekonomik ve sınırlı da olsa askeri destek sağlaması. Ancak Avrupa kamuoyunun desteğini sürdürebilmek için bu dayanışmanın finansal açıdan sürdürülebilir olması gerekiyor. Savaş harcamaları için sosyal harcamaları ve kamu yatırımlarını kesmek yerine, sendikalar tek seferlik bir servet vergisi ile oluşturulacak bir “özgürlük fonu” fikrini savunmalı.
Avrupa için bu, bir dönüm noktası. Eğer Ukrayna’ya gerçekten yardım etmek ve kendisinin bir sonraki Ukrayna olmasını engellemek istiyorsa, kararsız ve zayıf bir yapıdan, çok taraflı bir tavuk kümesinden, federal bir devlete dönüşmek zorunda. Ve bunu hızla yapmalı.
(KE/VC)
KIVANÇ ELİAÇIK'IN LÜBNAN İZLENİMLERİ
Lübnan: Siyasetin Çöplüğü, Çöplüğün Siyaseti

KIVANÇ ELİAÇIK AVUSTRALYA'DAN YAZDI
G20 Alternatifi L20'de Halkların Zirvesi ve Soma

KIVANÇ ELİAÇIK YAZDI
Soma: Taziye Evinden Notlar

KIVANÇ ELİAÇIK YAZDI
Fakir Başkanın Zengin Ülkesi Uruguay

KIVANÇ ELİAÇIK’TAN
Gezi Parkı ve İşçiler
