G 20 Liderler Zirvesi başlarıdı. 15-16 Kasım 2014 tarihlerinde Avustralya’nın Brisbane kentinde düzenlenen ve dünya ekonomisinin tartışılacağı zirveye Türkiye adına Başbakan Ahmet Davutoğlu katılıyor.
G 20 Liderler Zirvesi’nden hemen önce 13-14 Kasım 2014 tarihlerinde Labour 20 (L 20) toplantılarında sendikalar bir araya geldi. L20 2008’den bugüne G20 Zirvesi’yle eşzamanlı olarak toplanıyor. Bu toplantılara Türkiye’den DİSK, Türk-İş ve Hak-İş katıldı. Zirve boyunca kentte protestolar ve alternatif toplantılar yapıldı.
Benzer şekilde iş dünyasını temsil eden B20, gençleri temsil eden Y20 ve sivil toplumu temsil eden C20 toplantıları da yapıldı.
L20'de Soma konuşuldu
“Ekonomiyi, istihdamı ve ücretleri yeniden inşa etmek” başlığıyla düzenlenen zirvenin açılış konuşmalarını Avustralya Sendikalar Konseyi (ACTU) Genel Başkanı Ged Kearney ve Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow yaptı.
Burrow konuşmasında İstanbul’daki 1 Mayıs izlenimlerini ve Soma maden katliamını hatırlattı. Bir sonraki G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak Türkiye’nin “işçi hakları, ifade özgürlüğü ve iş güvenliği konularında sicilinin oldukça kötü olduğunu” ifade etti.
Uluslararası işçi hareketinin G 20’den beklentilerini sıralayan Burrow, dünya genelinde işsizliğin arttığını ve ücretlerin düşürüldüğünü kaydetti. Burrow, “Düşük ücret ve gelir dağılımındaki adaletsizlik toplumsal sorunlara yol açıyor. G20 politikaları işçileri ve ailelerini olumsuz yönde etkiliyor. Dünya genelinde 10 kişiden 4’ü işsizlikten etkileniyor, dünya nüfusunun yüzde 82’si geçinmekte zorlanıyor. Krizden çıkış yolu ücretlerde ve sosyal harcamalarda kesinti yapmak değil, gelir dağılımındaki adaletsizlikle mücadele etmekten geçiyor” dedi.
14 Kasım günü yapılan “Güvenli ve sağlıklı işyerleri” başlıklı konferansın açılış konuşmasını yapan Japon Sendikalar Konfederasyonu RENGO Genel Başkanı Nabuki Koga, sözlerine Soma iş cinayetinde yaşamını yitiren madencilerini anarak başladı: “Her gün önlenebilir kazalardan dolayı çok sayıda işçi hayatını kaybediyor. Soma madeninde yaşanan trajedi en üzücü örneklerden biri. Soma’da kaybettiğimiz kardeşlerimizin hatırası iş güvenliği mücadelemize ışık tutacak”.
Taşeronlaşma ve iş cinayetleri
Türkiye’nin G-20’ye ev sahipliği yapmasının konuşulduğunu hatırlatan Rengo Başkanı Koga, “Türkiye’nin G-20 Başkanlığı döneminde, madencilik ve iş güvenliği konulu sözleşmeleri imzalamasını ve sendikal örgütleme konulu sözleşmeleri ihlal etmekten vazgeçmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Dünya genelinde yaşanan iş kazalarına ilişkin rapor sunan Endonezya Sendikalar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Su Listri, Türkiye’deki ölüm ve yaralanma rakamlarının yüksekliğine dikkat çekti. Listri, taşeronlaşma ve sendikal hak ihlallerinin iş cinayetlerinin arttırdığı belirtti.
Avustralya Basın İşçiler Sendikası (MEAA) Genel Başkanı Chris Warren, konuşmasında gazetecilerin sorunlarına dikkat çekti. “İş kazası denince akla gelen ilk meslek olmasa da gazetecilik dünyanın en tehlikeli mesleğidir. Gazeteciler görev başında katledilirler, yaralanırlar veya tutuklanırlar. Türkiye cezaevlerinde çok sayıda meslektaşım bulunmaktadır” diye konuştu.
Halkların Zirvesi
G-20 Zirvesi’ne karşı küreselleşme karşıtları ve çevre örgütlerinin çağrısıyla düzenlenen “G20 Halkların Zirvesi” bunlardan biriydi. Katılımcılarının eğitim, eylem ve eğlence dolu bir festival olarak tanımladığı Halkların Zirvesi’nde buluşanlar sosyal adalet, ekoloji, toplumsal cinsiyet ve barış gibi konuları tartıştı. Zirve kapsamında şehir genelinde toplantılar, paneller, film gösterimleri ve konserler düzenlendi. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSİ), OXFAM, Friends of Earth gibi uluslararası örgütlerin yanı sıra kiliselerden mahalle derneklerine, siyasi partilerden çiftçi örgütlerine kadar çok sayıda kurum da alternatif zirveye destek verdi.
Aborjinlerden dünyaya mesaj |
Avustralya’nın yerli halkı olan Aborjinler, G-20 Zirvesi’ni protesto etkinliği düzenleyerek yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. “Zenginler dünyayı nasıl yok edeceklerini, halkları nasıl köleleştireceklerini konuşmak için buraya geldiler. Ama biz bu toprakların ilk sahipleri olarak dünyayı ve insanlığı nasıl koruyacağımızı konuşacağız” diyen Aborjin Büyükelçiliği Örgütü hem Avustralya’nın kuruluşundaki soykırımı hem de Aborjinlere yönelik devam eden devlet şiddetini kınayan etkinlikler düzenledi. (KE/H) |
* Bu haber disk.org.tr'den derlendi.