Bir süredir gündemimizde bulunan tüketim çılgınlığı, geçtiğimiz yıllarda iyice kontrolden çıkmış durumda. İndirimler ve kampanyalar vasıtasıyla bizi ihtiyacımız olmayan şeyleri satın almaya iten üret-kullan-at kültürü, aşırı üretime, dolayısıyla doğal kaynakların aşırı tüketimine sebep oluyor.
Yılın bu dönemlerinde, Kuzey Amerika'da ortaya çıkmış, fakat son yıllarda dünya geneline yayılmış bir gelenekle karşı karşıyayız:
Black Friday. İnsanların ihtiyacı olup olmadığını sorgulamadan cebindeki, hatta kredi kartları kullanarak sahip bile olmadığı parayı çılgınca harcamaya iten bu pazarlama stratejisi, aynı zamanda yüksek miktarda karbon salınımına yol açıyor.
Üretilen her şeyin maddi değerinin yanı sıra bir ekolojik değeri de bulunmakta.
Ne kadar az satın alırsanız, karbon ayak iziniz o kadar küçük olur. Büyük markalar ne kadar "sürdürülebilir" olduklarından bahsederken insanları düşünmeden, sürekli alışveriş yapmaya teşvik etmesi bunun sadece bir pazarlama tekniği olduğunun bir göstergesi.
H&M CEO'su Karl-Johan Persson, sürdürülebilirlik konusundaki artan farkındalığın hızlı moda endüstrisi için bir son olacağından endişe duyduğunu belirtti. H&M ise internet sitesinde ne kadar ekolojik ve çevreye duyarlı bir marka olduğuyla övünüyor.
Fridays For Future (Gelecek için Cumalar) Türkiye olarak, sizi bu sene 29 Kasım yani Black Friday'de, giymeyeceğiniz kıyafetler, kullanmayacağınız eşyalar satın alarak bu çılgınlığa destek olmak yerine, para kullanmadan ve üretime sebep olmadan da alışveriş yapılabileceğini göstermek ve Black Friday'e karşı duruşumuzu sergilemek için takas şenliğimize davet ediyoruz.
(D