İzmir’in kadın itfaiyecileri ve muhtarları

Kadınlar orman yangınlarını nasıl önlüyorlar, nasıl durduruyorlar ve yangın sonrasında iyileştirme süreçlerinde nasıl rol oynuyorlar?
Orman yangınlarına müdahalede kadın emeği nerede duruyor? Üç buçuk yıllık araştırmamızda kadınların orman yangınları konusunda çok önemli sorumluluklar aldıklarını ve kritik roller üstlendiklerini tespit ettik. Ancak bu alanda çalışan kamu ve sivil toplum kurumları kadınların halihazırda yaptıklarını çoğu zaman görmezden geliyorlar.
Oysa kadınlardan ilham alarak, onları sürecin daha başat aktörleri kılarak ve yangınlara dair toplumsal cinsiyet bakış açısını güçlendirerek yerel bilgi ve deneyimden beslenen daha etkin bir orman yangınları müdahale sistemi kurmak mümkün.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi olarak 2022 yılından itibaren Avrupa Birliği’nin ACCTING (Advancing Behavioural Change through an Inclusive Green Deal / Daha Kapsayıcı bir Yeşil Mutabakat için Davranış Değişikliği Yolunda) adlı araştırma projesinde yeşil dönüşüm politikalarının kırılganlaştırılmış gruplara etkisini ve hangi davranış değişiklikleriyle bu politikaların daha adil ve kapsayıcı hale getirilebileceğini araştırıyoruz.
Biz Türkiye ekibi olarak araştırmanın afetler ayağında orman yangınlarına odaklanırken, Portekiz’deki meslektaşlarımız sel ve yangınları, İtalya’daki meslektaşlarımız selleri, İsveç’teki meslektaşlarımız ise yangınları ve iklim krizinin ‘yavaş afet’ olarak nitelendirebileceğimiz etkilerini incelediler.
Bütün çalışmalar şunu gösteriyor: afetlerde sorumluluk alan kurumlar derinleşen iklim krizi ile sayısı ve şiddeti artan doğal afetlere karşı hazırlıklı olma konusunu önemsiyorlar. Ancak bu konuda attıkları adımları, çoğunlukla yerel halkın bilgi ve deneyimini “görmeyen”, onları sürece katmayan, genellikle tepeden tasarlanmış ve fazlaca teknolojik çözümlere odaklanan bir yaklaşımla atıyorlar.
Yerel grupların, köylülerin, mahalle sakinlerinin veya göçmenlerin yalnızca afetlere maruz kalan kırılgan kesimler olarak nitelendirilmesi, onların afet müdahale mekanizmalarına katkıda bulunmasını zorlaştırdığı gibi afetlere dair sahip oldukları kadim bilgilerin ve kendi kırılgan konumlarından kaynaklanan deneyimlerin görmezden gelinmesine yol açıyor. Oysa araştırmamız gösteriyor ki, afetlerden en fazla etkilenen kesimler olmalarına rağmen, bu grupların afetler karşısında dirençli olma konusunda güçlü bir iradeleri, deneyimleri ve geçmişten gelen bilgileri var.
Avrupa ve Türkiye’deki örneklere baktımızda afetler konusunda çalışan otoriteler ve yerel halk arasındaki iş birliği eksikliğinin kadınların emeğini de görünmez kıldığını tespit ettik. Afetler karşısında kadınlar ve çocukların en kırılgan kesimler olarak tanımlanmaları sanki afetle mücadelede yer alamayacakları yönünde yanıltıcı bir algıya da yol açıyor.
Kadınlara afetle mücadele mekanizmalarında yer açarak yeni ve daha etkin mekanizmalar oluşturmak için bu yapıları toplumsal cinsiyet gözüyle yeniden düşünmeye ihtiyaç var. Kadınlar hangi nedenlerle bu yapıların dışında bırakılıyor?
Hangi alanlarda kadınların emeği “gereksiz” veya “yetersiz” görünüyor? Kadınların katılımı ile afetlerin önlenmesi arasında nasıl bir ilişki kuruluyor? Hangi toplumsal mekanizmalar ve doğal kaynaklar daha iyi görülebiliyor ve dönüştürülebiliyor?
Erkeklerin çoğunlukta olduğu alanlarda erkekliğe dair hangi fikirler ve idealler ‘normal’ kılınmış oluyor? Hangi varsayımlar veya önyargılar, kadınların yangınları önleme ve yangınlarla mücadele alanında yapabilecekleri katkıların önünü kesiyor? Kadınların liderlik konumunda yer almaları ile bu mekanizmalar nasıl dönüşüyor?
Tüm bu soruların peşinden giderken Türkiye’de kurulan ve şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla başka bir örneği olmayan bir birim ile yollarımız kesişti: Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürlüğü. Bu Müdürlük, 2021 Manavgat ve Muğla yangınlarından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nde kurulmuş. Şehirler kırsal alanlarla giderek daha fazla iç içe geçerken, orman yangınlarının kentleri ve kentlileri de etkilediği gerçeğinden yola çıkan belediye, ilk kez kendi merkezinden oldukça uzak bölgelerdeki yangınlara karşı doğrudan sorumluluk üstlenmiş.
Türkiye’de Tarım ve Ormancılık Bakanlığı’na bağlı olan Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınları ve orman köylüleri ile ilgili sorumlu devlet kurumu iken bir belediyenin de bu konuda aktör olarak öne çıkması ormanlara ve orman köylerine sahip çıkmanın etkin bir örneği olmuş.
Bu birimin şu anda bir de kadın şube müdürü var: Şerife Güzel. Kendisinden önce şube müdürlüğünü yürüten ve şu anda İtfaiye Daire Başkanı olan Yaşar Korkmaz ile birlikte İzmir çeperlerinde ve orman yakınındaki köyleri destekleyen çok kıymetli bir çalışmayı başlatmışlar. İtfaiye aracı gibi hareket edebilmeleri için su tankerlerine fışkırtma özelliği ekleyerek dönüştürmüş ve köylere dağıtmışlar. Ardından da tankerlerin bakımı ve onarımı için köylere düzenli ziyaretler gerçekleştirmeye devam etmişler. Bu araştırma kapsamında görüştüğümüz Şerife Güzel, bu ziyaretleri köylülerle yakınlaşmak, fikir alışverişi yapmak ve yangın konusunda uzun soluklu iş birlikleri geliştirmek için değerlendirdiklerini anlattı. 2022’den tarihinden bu yana, kendi kaynaklarının yanı sıra İl Özel İdare ve ilçe belediyelerden temin ettikleri 460 tankeri İzmir’in çeperlerindeki köylere ulaştırmışlar. Bu tankerler sayesinde köylülerin yangını tespit ettikleri anda müdahale edebilmelerini kolaylaştırmışlar ve böylelikle yangının yayılma hızını önemli ölçüde kesebilmişler. ‘Biz ne verirsek köylüler daha fazlasını almak istiyorlar, çok gayretli ve hevesliler’ diyor Şerife Güzel. 2021 yangınından sonra köylülerin ormanlarına sahip çıkma isteği daha da güçlenmiş. Ayrı bir müdürlük olmaları çalışmalarını daha etkin bir biçimde yürütmelerini sağlarken muhtarlarla sürekli ve düzenli iletişim halinde olmaları muhtarların da bu çalışmayı sahiplenmelerini ve aktif bir geri bildirim mekanizması kurmalarını sağlamış.
İzmir Belediyesi İtfaiyesi Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürlüğü görevlileri Bergama Yerlitahtacı köyü muhtarı ve köylüleri ile orman yangınlarını önleme çalışması için görüşüyorlar. 11 Şubat 2025. Fotoğraf: İzmir Belediyesi İtfaiye Dairesi Basın Birimi
Yaşar Korkmaz, Şerife Güzel ve ekipleri kadın emeğini değerlendirme ve görünür kılma yolunda da önemli adımlar atmışlar. Kadın çobanların araziyi çok iyi bilmeleri, kadın muhtarların köylerindeki her kesime ulaşarak onları harekete geçirebilmeleri, köylü kadınların evlerinin etrafındaki kuru otları temizleyerek yangının riskini azaltmaya yönelik her gün emek veriyor olmaları onlar için önemli veriler olmuş.
İzmir Belediyesi İtfaiyesi Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürlüğü görevlileri Bergama Yerlitahtacı köyü muhtarı ve köylüleri ile orman yangınlarını önleme çalışması için görüşüyorlar. 05 Mart 2025 Fotoğraf: İzmir Belediyesi İtfaiye Dairesi Basın Birimi
Urla Birgi köyünün muhtarı Sevil Duman ile yaptığımız görüşmede, belediyeden ve Orman Genel Müdürlüğü’nden aldıkları tankerler sayesinde, eşi Kemal Duman ve köydeki ilgili diğer köylülerle birlikte adeta resmi olmayan küçük bir yangın koordinasyon merkezi gibi çalıştıklarını dinledik, tertemiz ve bakımlı bir halde muhtarlığın hemen arkasında hazır bekletikleri tankerleri gördük. Şubat ayı olmasına rağmen tankerleri her an bir yangına müdahale edebilecek şekilde hazırdı. Yazları düğünlere gitmek veya çok sevdikleri halde balığa çıkmak yerine yangın nöbeti tuttuklarını, tankerle yangına hassas alanları düzenli olarak gezerek bazı durumlarda önleyici sulama yaptıklarını anlattılar. Sevil Duman, yangın önleme yöntemleri geliştirmede de öncü olmuş bir muhtar. Örneğin, başka köylerden çobanları kendi köylerine davet ederek ineklerinin ve koyunlarının yol kenarlarındaki otları yemelerine ön ayak olmuş ve böylece doğal bir yangın önleme yöntemi geliştirmiş. Bu yöntemi her vesileyle komşu köylüler ve muhtarlarıyla da paylaştığını aktardı. “Eskiden hayvanlar kuru otları yedikleri için yangın daha zor yayılırmış, artık çok az hayvan ve çok az çoban kaldı ama kalanlarla yakın temastayız.” Köyde büyüyen ve bölgeyle güçlü bağlarını sürdüren Sevil Muhtar, köyün bulunduğu bölgede farklı alanlara dağılmış yüz kadar kuyunun ismini, tam olarak yerini ve ormanlık arazinin farklı bölgelerinde kullanılan yerel isimleri çok iyi biliyor. Bu yerel bilginin yangına hızlı müdahale etmek ve etkin iletişim için elzem olduğunu söylüyor. Eşi Kemal Duman ile birlikte son iki yılda yangın çıkan yerlere ve su kaynaklarına hızlı ulaşmada bu yerel bilgiden çokça faydalanmışlar ve iki yılda on beşe yakın yangını büyümeden söndürmeyi başarmışlar.
Urla Birgi köyü muhtarı Sevil Duman ve eşi Kemal Duman İzmir Belediyesi İtfaiyesi’nden ve Orman Genel Müdürlüğü’nden verilen su tankerleri önünde. 23 Şubat 2025. Fotoğraf: Ayşe Gül Altınay
İzmir İtfaiyesi Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürü Şerife Güzel, kadın muhtarlarla işbirliğinin karşılıklı bir güçlenme alanı yarattığını ifade ediyor. Bunun göstergesi olarak 7 Mart 2025 Cuma günü tanker dağıttıkları kadın muhtarlarla coşkulu bir 8 Mart kutlaması gerçekleştirmişler.
İzmir Belediyesi İtfaiyesi, kadın muhtarlara yangınlara karşı çalışmaları için plaket verilmesi ve 8 Mart kutlaması. Ayakta duranlar: İtfaiye Daire Başkanı Yaşar Korkmaz ve Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürü Şerife Güzel. 7 Mart 2025. Fotoğraf: İzmir Belediyesi İtfaiye Dairesi Basın Birimi
İzmir Belediyesi İtfaiyesindeki 8 Mart kutlamasında, Şube Müdürü Şerife Güzel, Güzelbahçe Çamlı köyü muhtarı Ebru Gün. 7 Mart 2025. Fotoğraf: İzmir Belediyesi İtfaiye Dairesi Basın Birimi
Yangınla mücadelede çok aktif rol alan kadın muhtarlara yalnız olmadıklarını hatırlatan bu etkinlik, yangınlara daha da etkin müdahale etmeyi mümkün kılacak bir dayanışma ağının kurulmasının da yolunu açacak mı, zaman gösterecek.
Ama şunu söylemek mümkün: Yaşadıkları coğrafyayı çok iyi bilen ve farklı kesimlerle güçlü işbirlikleri kurabilen kadınların sürece aktif katılımı, yangın önleme ve müdahale mekanizmalarını daha kapsayıcı ve etkili kılma konusunda önemli bir adım olma özelliği taşıyor.
8 Mart, Şirin Tekeli ve Alışın Her Yerdeyiz!

AYŞE GÜL ALTINAY YAZDI
Elmas Tutuyan ve Arlene Avakian: Aslan Kadınların Mirası

AYŞE GÜL ALTINAY YAZDI
Hakikatimiz Bu!

AYŞE GÜL ALTINAY YAZDI
Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’na Sevgi ve Minnetle

AYŞE GÜL ALTINAY'DAN
Şirin Tekeli'ye Mektup
