Komünizm, radikal sol, barış ve sosyalizm gibi kelimeler, daha da önemlisi idealler İtalya parlamentosundan silindi. Sağ kanat ve faşist koalisyon seçimlerden başarıyla çıktı. 77 yaşındaki medya patronu Silvio Berlusconi üçüncü defa başbakan olacak.
Fakat daha da tehlikeli ve ürkütücü olan Umberto Bossi'nin kurduğu ırkçı ve yabancı düşmanı Kuzey Birliği'nin başarısı. Bu parti zengin kuzeyi "yoksul ve tembel" güneyden ayırmak istiyor. Kelt kökenli olduğunu ileri süren parti, geride kalan 20 yılda büyük değer ve idealler yerine faydacılığa dayalı bir ideoloji geliştirdi.
Bossi ve Kuzey Birliği oylarını ikiye katladı. Veneto ve Friuli (zengin kuzeydoğu) ile Lombardia ve Piemonte'de (kuzeybatı) genelde birinci parti durumundalar. Faşist Ulusal İttifak'ın da dahil olduğu Berlusconi'nin Özgürlükler Evi koalisyonu zaferini Kuzey Birliği'nin başarısına borçlu.
Sol seçmenin sloganı: Yetti Artık!
Aslına bakılırsa bu sonuç tahmin ediliyordu. Komünist Yeniden Yapılanma Partisi'yle İtalyan Komünist Yeşillerin de içinde bulunduğu Gökkuşağı Solu'nun korkunç düşüşü de öyle. Zira Berlusconi'yi istemeyenler oldukça boş ve revizyonist olsa da karizmatik Roma Belediye Başkanı Walter Veltroni'nin Demokratik Partisi'ne oy verdiler. Ayrıca pek çok kişi de oy kullanmamayı tercih etti.
"Yetti Artık!" soldaki binlerce seçmenin sloganıydı çünkü Gökkuşağı Koalisyonu partileri Romano Prodi liderliğinde iki buçuk yıldır iktidardaydı. Üstelik bakanları ve bir değişiklik yaratmak için fırsatları da vardı. Lakin Prodi hükümeti yenilikçi ve ilerici bir yönetimle hatırlanmayacak.
Dolayısıyla Berlusconi ve yabancı düşmanı, faşist sağ gerek parlamentoda gerekse de daha once hem Berlusconi hem de Prodi hükümetlerinin kontrol etmekte zorlandığı Senato'da hatırı sayılır bir çoğunluk elde etti (Yüzde 47 civarında).
Veltroni, Massimo D'Alema ve bir kısmı oldukça köktenci ve muhafazakar olan Hıristiyan Demokratların partisi Demokratik Parti yüzde 37.5 oy oranıyla parlamentodaki bir diğer grup. Bu partinin seçim kampanyası, işçiler ve yeni köleler tersanelerde ve fabrikalarda ölürken Veltroni'nin "Sınıf mücadelesi bitti, artık yok" cümlesiyle hatırlanacak.
Kuzey Birliği'nin başarısı sürpriz değil
Oyların yüzde üçünden biraz fazlasını alan Gökkuşağı Solu parlamentodan silinirken Berlusconi ve sağ 18 bölgenin 12'sini kazandı. En çarpıcı ve yine de tahmin edilebilir olansa Kuzey Birliği'nin sonuçları. Bossi'nin partsi oyların yüzde sekizinden fazlasını aldı; fakat Veneto gibi bölgelerde bu oran yüzde 25'e, hatta bazı şehirlerde yüzde 30'a ulaşıyor.
Bugün Kuzey Birliği'nin başarısından kim sürpriz olarak bahsediyorsa yalan söylüyor demektir. Birliğin ırkçı söylemleri ve kampanyasının berbat kokusu duyulabiliyordu. Bunun için başlıca okulları ziyaret etmek ve kız çocukları ile oğlan çocuklarını dinlemek yeterliydi.
16, 17, 18 yaşlarındaki bu gençler Nazilerin siyah tişörtlerini anımsatırcasına Kuzey Birliği'nin yeşil üniformasını giyiyorlar ve yine Nazilerin yaptığı gibi bölgelerindeki göçmen, seks işçisi ve uyuşturucu satıcılarına grup saldırıları örgütlüyorlar.
Bunlar, bölgeleri temizlemekten bahsediyorlar. Temizlik anahtar kelime. Ekonomik mucizenin beşiği zengin kuzeydoğuda ilk kurbanlar göçmen işçiler oldu. Hakları, çıkarları, hiç bir şeyleri olmadan çalışan bu yeni köleler çalışmak ve sonra da ortadan kaybolmak zorundalar.
Sokakta ve işyerlerinde ırkçı saldırılar arttı. Fakat Padova'da hemen hepsi Afrikalı olan işbirliğine hazır geçici işçilere beyaz meslektaşları dayanışma eli uzatmadı. Cezalandırma timlerinin tişörtleri nedeniyle alanlar her geçen dakika daha da yeşil oluyor.
Merkez solun hatası insanların vaziyetine gözlerini kapamaktı
Faşistler gerçekte güvenlikle değil kapsamlı sosyal politikaların yokluğuyla ilgili olan bir takım korkularla, icat edilen ve körüklenen korkularla oynamayı çok iyi biliyor. Merkez solun temel hatası eyaletlerde yaşayan insanların vaziyetlerine gözlerini kapamak oldu. Piemonte'de yüksek hızlı tren ve Vicenza'da yeni bir Amerikan askeri üssü yapılırken insanları dinlemeye vakit yoktu!
Gökkuşağı Solu kendi bürokrasisinin seçilmesiyle o kadar ilgiliydi ki eyaletlerden gelen adaylar dışlandı. Aday listeleri tabandan gelen militanlardan değil eyaletlerdeki realite ve mücadeleden kopuk kimselerden oluşturuldu.
Kuzey Birliği ise seçim kampanyasını icat edilmiş korkuları besleyen bir şekilde insanların en korkunç içgüdüleri üzerine kurdu:
"Yeni barbarlar işlerimizi, arazilerimizi, evlerimizi, kadınlarımızı almaya geliyor."
Böylece solun bir alternatif üretemediği, sadece faşistleri kendi alanında yakalamaya çalıştığı bir sırada genel bir temizlik önerdiler.
Bu durumdaki sol doğal olarak kaybetti ve bu yenilginin sorumlusu kendisinden başkası değil. Afganistan ve Lübnan'daki savaşlar lehinde oy kullanarak savaş karşıtı hareketin oyunu alamazlardı, alamadılar da.
Eyaletlerdeki insanlar kavgalarına ve mücadelelerine devam edecek. Şu an bu mücadelelerin en önemlisi İtalya'ya Avrupa'daki en büyük Amerikan askeri varlığını konuşlandıracak Vicenza'daki askeri üsse karşı olan mücadele. Gelecekteki tüm mücadeleler buradan başlayacak. (KM/GG)
* Yazıyı İngilizce orjinalinden Kerem Morgül Türkçeleştirdi.