Amerikalı Yahudi Wolfowitz , İbrani devletinin en önde gelen savunucularından; Irak'ın vurulması, Filistin intifadasının uluslararası terörün bir yüzü olarak gösterilerek tasfiye edilmesini en fazla kışkırtan ve Bağdat'taki rejim ile Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırı arasında bağlantı olduğunu ispat etmeye çalışan bir kişilik olarak bilinir.
Irak harekâtının bazı planları senelerden beri hazır. Bu planlardan en önemlisi savaş için siyasi karar alınması. Karar bizzat çıkmıştır ve ayrıntılarının açıklanması için uygun zaman beklenmektedir.
ABD başkanı büyük bir ekonomik krizle, tırmanan mali skandallarla ve Enron skandalı gibi kapitalist ekonominin sinirlerine dokunan tehlikeli çöküşlerle mücadele ediyor. New York borsasında ve doların değerinde büyük düşüşler yaşanmakta.
O bildik taktik
Batılı liderler kendi iç krizlerinden kaçarak dikkatleri başka yöne çevirmek ve halklarını bu krizlerden uzaklaştırmak için sürekli savaşlar çıkarmaya bizi alıştırdı. ABD Başkanı Bush da bu liderlerin dışında değil. Afganistan'daki başarısız savaşları, kolay ve en az külfetli bir zafer gerçekleştirmek umuduyla Irak saldırısı için yeni bir sebep daha ekleyecek.
Britanya'nın ABD ordusunun Irak operasyonuna katılması için kendisinden istediği 30 bin askeri yığmak üzere Kosova ve Afganistan'daki kuvvetlerini çekmesi tesadüf değil. Yine ABD'ye yakın bazı Britanya gazetelerinin liderliğini Usame bin Ladin'in yaptığı El Kaide örgütü ile Irak lideri Saddam Hüseyin arasındaki bağlantılarla ilgili istihbarat raporları yayımlamaya başlaması da tesadüf değil.
Yeni doktrine uygun
Halihazırdaki yönetimin anlamına uygun yeni Amerikan askeri doktrini Bush'un da ifade ettiği üzere ABD'nin çıkarlarını tehdit edebilecek devletlere vaktinden önce ve tehdit sürecine ulaşmadan önce müdahale edilmesi şeklinde özetlenebilir. Irak, bu planın ilk merhalesini oluşturmakta.
Irak'tan ABD yönetiminin ambargosunun kalkması ve savaşın ertelenmesi için uluslararası denetçilerin dönüşüne izin vermesini isteyen bazı saf Arap liderlerinden, askeri ve istihbarat uzmanlarından farklı düşünüyor ve diyoruz ki: Irak'ın vurulması kararı çıktı ve Amerikan yönetimi bütün BM ve silah, okul, fabrika denetçileri Bağdat'a taşınsa dahi bu kararından asla dönmez.
Irak'ın vurulması kararı aslında birinci derecede İsrail kararı, ABD değil . Zira İsrailli yetkililer ve onların destekçisi Yahudi lobileri Irak rejiminin devrilmesini ve yerine Irak'ın Arap ve İslam rolünü iptal edecek etnik ve mezhepsel kantonlar kurmak suretiyle eklemlerini çözecek, gelecek onlarca yıllık petrol zenginliğini rehin verecek Batı güdümlü başka bir rejim kurmak arzusundaki orkestranın liderliğini yapıyor. Bunun en önemli delili, barış güvercinlerinden biri olarak değerlendirilen eski İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın gece gündüz konferanslarında ve toplantılarında mümkün olan en yakın zamanda Irak ve İran'ın vurulmasından dem vurması.
ABD planına uygun olarak Türkiye savaşta kesin rol üstlenecek . ABD yönetimi şu ana kadar savaşa katılması karşılığında elde edeceği mükafat etrafında Türkiye ile pazarlık yapmakta. Musul'un belki de Kerkük'ün yeniden Türkiye'nin kontrolüne verileceği haberlerini yayan birileri var. Ecevit'in halihazırda maruz kaldığı bütün baskılar Ecevit'in Irak harekâtına katılmayı reddetmesi sebebiyle ve bu nedenle Ecevit'in düşürülmesi için çalışmalara hız verildi.
Araplar da kaçmaz
Ekseriyeti ABD savaş uçaklarını ve askeri mühimmat taşıyıcılarına dönüşmüş Körfez ülkeleri -Katar, Bahreyn ve Suudi Arabistan- ABD'nin hava sahalarını ve hava üslerini kullanma talebini geri çeviremez. Durum Ürdün, Kuveyt ve Mısır için de geçerli.
Biz şu an Birinci Dünya Savaşı sonunda Türkiye'nin yenilgisi ve bölgenin parçalanmışlığına uzanan benzeri bir dönemi yaşıyoruz . Suriye, Irak ve Ürdün'de Haşimi krallıklarının kurulması gibi halihazırda aynı senaryonun tekrarı, en azından ilk merhalesi Irak'ta yaşanıyor. İkinci merhalesi Hicaz'da yaşanacak.
Irak tehlikeli bir sıkıntıyla karşı karşıya ve tek başına mücadele ederken Arap Birliği Genel Sekreteri Emir Musa "Araplar saldırılara karşıdır" sözüyle yetinmekte. Anladık saldırılara karşılar ancak önüne geçmek için ne yapıyorlar? Yoksa Irak halkının mücadelesi yanında yer almak için tıpkı Irak'ın Kuveyt'i işgali esnasında yaptıkları gibi asker mi gönderecekler! Yoksa Irak BM'nin ve Arap Birliğinin bir üyesi değil mi?
İntifadaya komplo kurdular, şimdi de Irak'a ve asil halkına kurmaktalar. Tuzaklarının kendilerine dönmesi ve uyanışın gelmesi için kadir Allah'a dua ediyoruz. (EK)