*Görsel betimleme: Fotoğrafta, Gülten balkon demirine yaslanmış şekilde poz veriyor. Gülten, "DİSK" yazılı bir kırmızı önlük giymiş. Sol eliyle zafer işareti yapıyor ve gülümsüyor.
Yıllar sonra biri çıkıp “Bana Gülten’i anlat” dese seni kafamda biriktirdiğim şekilde anlatırım.
Güzel gülüşünü, kahkahanı, direncini, mücadeleni anlatırım.
O hasta halinle bile bizi bırakmayıp eylemlere, etkinliklere gelişini, hatırlıyor musun bir kere sendikada falıma bakıp sallamıştın o hep aklımda sana dair tek anı bunu hatırlıyorum.
Ben şimdi sendikaya gittiğimde kime ‘Gülten” diyeceğim, beni o güzel gülüşüyle kim karşılayacak, bir etkinlik olduğu zaman kime yazıp “ben de geliyorum” diye adımı yazdıracağım.
Bir insan hayatımıza girer, bir anda hayatımızın gözdesi, değerlisi, kıymetlisi, canı oluverir ya sen oydun işte, sen bir şiir paylaşmıştın “kuş olup uçtun yıldızlara” diye.
15 Temmuz günü haberini aldığımda yıkıldım, sonra sana mesaj atıp “canım yoldaşım, canım kadın, ne olur bu şaka olsun” yazdım, senden ses çıkmayınca şaka olmadığını anladım.
Gülten herkes oradaydı, sana değer veren, seni seven herkes oradaydı ben de dahil yıldızlardan izlemişsindir.
Yine o güzel gülüşünle bize gülümsemişsindir, başka partilerde mücadele ediyor olsak bile mücadelemiz, kavgamız, düşlerimiz aynı.
Bizi bir araya getiren ortak düşlerimiz, 20 Temmuz yaklaşıyor, Suruç’un 9 yılı, sen yıldızlarda 33 düş yolcusuyla buluştun, onlara selam söyle.
Artık eylemler, 25 Kasımlar, 8 Martlar hep sensiz olacak, ama biz yoldaşların, dostların olarak senin adımladığın sokaklarda adımlayacağız.
Sen hep yanımızda olacaksın ama kalbimizde, sana söz canım yoldaşım düşlediğin o özgür ülkeyi kuracağız.
(TC/EMK)