* Bu yazı Evrim Ağacı sitesinden alınmıştır.
İsrail'in 11 Nisan 2019 tarihinde Ay'a gönderdiği Beresheet robotik uzay aracı, iniş sırasında kontrolden çıkarak Ay'a çakıldı. Bu, insanlığın uzay görevleri için üzücü bir haber olsa da, daha kritik bir problemi de beraberinde getirdi: Uzay aracı içinde, insan kültürüne ve toplumuna dair 30 milyon sayfaya karşılık gelen dijital kayıtlarının yanı sıra, bir de sıra dışı bir yolcu bulunuyordu: Dehidrasyona uğratılmış, yani susuz bırakılmış tardigradlar ("su ayıları") bulunuyordu. Hem de binlerce!
Tardigradlar, dayanıklılıklarıyla bilinen, sadece 0.05 ila 1.2 milimetre arasında boya sahip, adeta bir "süper-canlı"dır. Öyle ki, uzay şartlarında haftalarca bekletildikten sonra bile normal şartlara döndüklerinde hiçbir şey olmamış gibi üreme döngülerine devam edebilmektedirler. Bu hayvanların -200℃'den 149℃'ye kadar olan sıcaklıklarda hayatta kalabildiği bilinmektedir. Ayrıca vücutlarını sudan yoksun bırakarak fıçılama adı verilen bir sürece girebilirler ve bu halde 10 yıldan uzun bir süre boyunca rahatlıkla yaşamlarını sürdürebilirler. Dolayısıyla Ay'da yitirmek isteyeceğimiz son tür tardigradlardır diyebiliriz.
Neyse ki insana ait DNA örnekleriyle bir arada gönderilen tardigradlar, reçineyle örtülü bir tabaka içinde hapsedilmiş haldelerdi. Bir bant üzerine dökülen binlerce tardigradı, birkaç katman reçineyle sarıldıktan sonra Ay aracına eklenmişti. Tardigradların da bu koruyucu tabaka içinde bulunuyor olmaları hem iyi hem kötü haber: İyi haber, çünkü muhtemelen çarpmadan sağ çıktılar. Kötü haber... Çünkü sağ çıktılar ve Ay'da bulunuyorlar!
Şu anda deaktive olmuş bir haldeler; ancak şartlar değişecek olursa veya bilmediğimiz bir özellikleri varsa, bu canlılar belki de Dünya dışına saçtığımız ilk yaşam olma potansiyeline sahipler! Zaten tardigradların en başından bu göreve dahil edilme nedeni de bu: Yıllar sonra yapılacak deneylerde, bu araç içindeki deaktive haldeki tardigradlar canlandırılarak özelliklerine bakılabilir (veya ne kadar süre bu halde kalabildikleri daha iyi anlaşılabilir). Normalde bu canlılar en az 10 sene boyunca bu durumda kalıp, sonra normal yaşamlarına devam edebiliyorlar; ancak bilim insanları bundan çok daha uzun süreler boyunca da bu hayvanların yaşama döndürülebileceğini düşünüyorlar. Bu deneyin amacı da buna yönelik denekleri Ay'a göndermekti.
Eğer bilim insanları yanılıyorsa, bu canlılar muhtemelen en geç birkaç on yıl içinde ölmüş olacaklar. Bir şekilde bu deaktif durumdan çıkıp da yaşama dönseler bile, beslenmek için ihtiyaç duydukları algler, likenler, yosunlardan yoksun oldukları için fazla uzun yaşayamazlardı. Ay'da suyun bulunmuyor olması, bu tardigradların asla hayata dönememesine neden olabilir.
Fakat evrimin Dünya üzerinde üretebildiği canlı çeşitliliği düşünülecek olursa, Ay'da bu ufaklıkların varlıklarını sürdürmesi olası. Hele ki kanibalistik bir tür olmaları dolayısıyla birbirlerini yiyerek de beslendikleri için... Eğer ki üreme hızları, besin ihtiyaçlarını dengeleyecek olursa ve bilmediğimiz bir mekanizmayla tardigradlar yaşama dönecek olursa, bu ufak hayvanlar Ay'a yayılarak türleşmeye başlayabilirler.
Dahası, uzmanlar ekledikleri reçine tabakasının sağladığı ek direnç sayesinde hem DNA ve kitap koleksiyonunun, hem de tardigradların büyük bir kısmının çarpmada varlıklarını korumuş olabileceklerini söylüyorlar. Yapılan ölçümlere göre çarpma sonrası üretilen sıcaklık, koruyucu nikel tabakasını eritebilecek düzeyde değildi. Bu nikel tabakası ise, radyasyondan koruyucu ek tabakalarla korunmaktaydı. Eğer DNA ve dijital kitap koleksiyonu parçalandıysa bile, gönderdikleri veri miktarı sayesinde bunların büyük bir kısmının birleştirilebileceği düşünülüyor.
Bu durumun bir diğer sıkıntısı, uzayda yaşam çalışmalarına leke düşürme potansiyeli olması. Çünkü Ay ve diğer gök cisimlerinden elde ettiğimiz toprak ve hava örneklerinin Dünya'dan kontamine olmadığından emin olmak isteriz; çünkü Dünya'dan bulaşmış örnekler sonuçlara gölge düşürecektir. İsrail'in bu hatası eğer beklenmedik bir sonuca neden olursa, bundan sonra Ay'dan getirilecek örneklerin saflığı soru işareti içerecek demektir.
Ancak bu, insanlığın Ay'da bıraktığı ilk DNA değildir. Apollo görevleriyle Ay'a giden astronotlar da orada DNA'larını bırakmışlardır. Daha da fenası astronotlar, Ay'a 100 çanta dolusu insan dışkısı bırakmışlardır (bu, Dünya'ya dönüşte yük azaltmayı sağlayan yöntemlerden birisidir ve ayrıca ileri deneylerde bu dışkılar incelenebilecektir.) Bu dışkılar içinde bol miktarda bakteri bulunmaktadır. Ancak bu tardigradlar, belki de Ay'da yaşam sürdürme potansiyeli olan ilk hayvan türü olarak kayıtlara geçti!
Tüm bu olayın potansiyel sonuçlarını zaman ve ilerleyen Ay görevleri gösterecek... Sadece şunu bilin ki, gökyüzünde parlak Ay'a gözünüzü diktiğinizde, artık tamamen ölü bir kaya parçasına bakmıyorsunuz.
Kaynaklar:
D. Oberhaus. A Crashed Israeli Lunar Lander Spilled Tardigrades On The Moon. (2019, Ağustos 05). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Wired
R. Letzter. Israeli Lander Failure Marks 1St Moon Crash In 48 Years. (2019, Nisan 12). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Live Science
M. Weisberger. Thousands Of Tardigrades Stranded On The Moon After Lunar Lander Crash. (2019, Ağustos 06). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Live Science
M. Weisberger. Thousands Of Tardigrades Crash-Land On The Moon. Did They Survive?. (2019, Ağustos 10). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Washington Post