Orada, burada kadın özgürlüğü için söylediği sözler, kadınların cinsel meta olarak görülmesini eleştiren söylevler ona ait değilmiş gibi, bir Rus kadınıyla birlikte olduğunu öğrendim. Hayır, yanlış anlamayın, Rus kadınları aşağılamak için söylemiyorum. Ama kendinden yirmi yaş küçük bir kadınla, üstelik de konuşacakları ortak bir dil yokken, el işaretleriyle anlaşarak nasıl derin bir ilişki yaşayabildiklerini söyleyebilir misiniz bana? Bence eski kocam onu tam da cinsel meta olarak gördü, birlikte oldu. Zaten altı ay sonra ayrılmaları da bu görüşümü kuvvetlendiriyor.
Gizli takip
O şoktan sonrası şöyle gelişti: Ben uzun süre kendime gelemedim. Kıskançlık, öfke, üzüntü, hırs, kin, allah ne verdiyse yaşadım. Başka da bir şey yaşamadım. İçten içe kocama olan aşkımı sürdürdüm. Herkesin yanında ondan nefret ettiğimi söylerken, her an, her saat onunla yeniden birlikte olduğumun hayallerini kurdum.
Yıllarca onu gizliden gizliye takip ettim. Ne yapıyor, şimdi kiminle birlikte, kilo mu aldı, kilo mu verdi, kokusunu mu değiştirdi, tatile mi gitti? Bir gün bana döneceğinin hayalini kurarken, hep ondan haber alacağım kaynakları elimin altında tuttum. Etrafıma hiç bakmadım, bu dünyada başka bir erkek yaşıyor mu, hiç farkında olmadım.
Aradan sekiz yıl geçmişti ki, bir de baktım, artık onu düşünmüyorum, onunla ilgili hayaller kurmuyorum. Bunu fark ettiğimde hem üzüldüm, hem de rahatladım. Üzüldüm, çünkü, birden bire boşlukta kalmıştım. Her an benimle birlikte olan bir erkek figürü yok olmuştu artık, kendimi boşlukta hissediyordum. Bir yandan da rahatladım, çünkü özgürleşmiştim adeta. Kurup düşünmüyor, takip etmiyor, mutsuz olmuyordum.
Aklımda hiçbir şey kalmamış
Sonunda kendimi ikna ettim, başka birine aşık olmalıydım. Tabii sadece ikna etmek de değil, aynı zamanda ihtiyaç da hissediyordum. Artık yüzü belli olmayan yeni bir erkek figürüyle yeni bir aşk yaşamaya başlamıştım. Bunu gerçeğe dönüştürmek için kendimi sosyal ortamlara attım. Bir de gördüm ki, ben yıllarımı hayal kurarak geçirirken, aşık olmayı unutmuşum. Ne giyilir, nasıl davranılır, nasıl flört edilir, aklımda hiçbir şey kalmamış.
İlk deneme
İlk denememde, bir arkadaş grubuyla yürüyüşe gittiğimde, inanılmaz yoruldum. Yoğun iş haftasından sonra dinlenebileceğim sadece bir günü, dağ bayır dolaşarak geçirdiğim için kendime çok kızdım. Çünkü bizim grup dışında, yürüyüşe katılanların yaş ortalaması benim yarı yaşım kadardı neredeyse. Sümüklü bir oğlanla da flört edemezdim. Zaten o sümüklü oğlanların da öyle bir niyeti yoktu, onlar da bana "abla" diyorlar, "siz" diye konuşuyorlardı.
İkinci deneme
İkinci denemem daha makul bir ortamda oldu. Bir arkadaşımın düğün yemeğinde hayatımın erkeğine rastlayacağıma o kadar emindim ki, günler öncesinden hazırlıklara başladım. Ve o gün geldi. Yemekte hemen herkes çiftti. Tek gelen kadın çoktu ama erkek çok azdı. Erkeklerin karaborsa olduğu bir yemekte, işim zordu tabii ki. Ama yılmadım, masalara şöyle bir bakıp gözümü en hoş görünen erkeğin oturduğu masaya ben de oturdum. Hoş bulduğum adam damadın arkadaşıydı, konuşmaya başladık. Bana gecenin ilerleyen saatlerinde evli olduğunu, karısını sevdiğini ama küçük kaçamaklar yaptığını anlattı. Bana da "küçük kaçamak" teklif etti. Hayatımın aşkından olmuştum!
Üçüncü deneme
Üçüncü denememde daha kolay bir yolu seçtim, chat yaptım. Olmadı. Adam sanal seks manyağı çıktı.
Denemekten yorulmadım ama ben kocamla flört ederken, on sekiz sene önce hayat da, aşk da böyle değildi. Şimdi kara kara nasıl adapte olacağımı düşünüyorum.