Sabah erkenden kalktım sütümü içtim. Annem beni hazırladı sonra beraber okula gittik, kapıdan girer girmez arkadaşlarımın da benim gibi heyecanlı olduğunu gördüm, çok mutluyduk.
Tatilde yaptığımız ödevleri masalarımızın üzerine koyup öğretmenimizi bekledik. Arkadaşlarımla hangimiz daha çok ödev yaptı diye konuşuyorduk.
"Günaydın, sizi çok özledim"
Sonra öğretmenimiz geldi, bize "Günaydın, sizi çok özledim" dedi. Biz de öğretmenimizi çok özlemiştik. Tatilde ne yaptığımızı, sinemaya gidip gitmediğimizi sordu. Arkadaşımız sınıfta tilkiyle farenin hikayesini anlattı, çok eğlendik, onu alkışladık. Teneffüs olunca Hülya, Beyza, Helin ve Mustafa'yla yakalamaç oynadık.
İlk gün olduğu için derslerimizin çoğu boş geçti. Bunun dışında öğretmenimiz iki akşam televizyonda dizileri değil haberleri izlememizi söyledi. Ben de dünyada neler oluyor, diye izliyorum. Ama artık çok sıkıldım çünkü her akşam başörtüsünden bahsediyorlar. Keşke biraz da çocuklardan bahsetseler.
Dün akşam metronun önünde benim yaşımda iki çocuk gördüm, soğukta mendil satıyorlardı. Çok üzüldüm. Anneme sordum "Onların evi var mı, okula gidiyorlar mı" diye. Galiba bu çocuklara büyüklerimiz yardım edebilir. Onların da evi olsun, okuyabilsinler... (ZK/GG)