Toplumsal davalar için verilen mücadelelerde yarım bırakma lüksünüz yoktur. Sizinle birlikte yüreklerini ateşleyenlerin ateşini söndüremezsiniz. Hayal kırıklıkları size inananları durduğu yerden daha gerilere götürür.
Bitirmek için başlamıştım. Bunun içindir ki bu kadar inatla ve ısrarla bitirmek istedim. Mutluyum...
Nijeryalı Emine Laval'ın şahsında bütün dünyadaki kadının yerini tartışmaya başladık artık. Gördüm ki daha yapılacak çok işimiz var. Daha çok yollar yürünecek.
Dün 27 Ekim 2002 "24. Avrasya Maratonu" çerçevesinde İstanbul Valisi Erol Çakır'ın engellediği yürüyüşümü bu kez "koşarak" tamamladım. Bitirmenin mutluluğundan öte güzel bir İstanbul günüydü.
Her yıl protesto
Başlangıç noktası olan Acıbadem Köprüsü'ne toplanan rengarenk insanlarla birlikte yüz bin nefes olup, akıp gittik Boğaziçi Köprüsü'ne doğru. Her yaştan, her görüşten renkli insan manzaraları. O birlikteliği coşkuyu yaşamak çok güzeldi. Sanırım Avrasya Maratonunun abonesi olacağım. Her yıl başka bir şeyi protesto etmek için, bekle İstanbul geleceğim...
Boğaziçi Köprüsü'nü geçerek Taksim'e ulaştığım bu son etabı koşarken "recm'e karşı yaşatmak için..." diyordum. Maratoncuların ilgisi güzeldi.
Başlangıç noktasında Saadet Partili Milletvekili adayları ve Belediye Başkanları "Savaşa Hayır" sloganları yazılı tişörtler giymişlerdi. Onlara benim tişörtümün üstündeki "recme karşı yaşatmak için.." sloganını göstererek "Bence de savaşa hayır. Sizce de recm'e hayır mı" diye sorduğumda ise aldığım yanıt hiç de şaşırtıcı olmadı benim için. Onlar "Recm'e hayır," diyemediler... Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat beni ikna etmeye bile çalıştı üstelik. Demokrasiyi araç olarak gördüklerini bir kez daha anladım... İktidarda neler yapabileceklerinin işaretlerini de saklayamadılar...
Vali Çakır'ın inkarı
İstanbul Valisi Erol Çakır başlangıç noktasında otobüsün üstünden, 17 gün önce köprüden geçmek için verdiğim izin dilekçemi yanıtlarken verdiği "Hayır," yanıtının gerekçelerini unutmuş, halkı selamlıyordu. Bana "Köprünün yapılış amacı sadece araç trafiği içindir" diyen, "Güvenlik sorunu vardır" diyen, "Emsal teşkil eder" diyen Çakır, halkı selamlarken söylediklerinin hepsini inkar ediyordu. Ben birey olarak bu tavrını hiç unutmayacağım. Dünya kadınları adına hiç unutturmayacağım... Yeri ve zamanı geldiğinde de kendisine hatırlatacağım...
Güzel şeyler olacak
490. kilometrede yürüyüşe ara verdiğimde aldığım halk desteği yeniden umutlandırmıştı beni. Bugün 500. kilometreyi tamamlamanın ve kıtalararası eylemi noktalamanın huzuru ile açtım sabah gözlerimi.
Peki şimdi ne olacak diye soranları duyar gibiyim. Şimdi güzel şeyler olacak.
23 Ekim günü ziyaret edip "Göreve Davet Mektubumu" ilettiğim Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, bütün dünyadaki Müslüman Ülkelerine Dışişleri aracılığı ile mektup yazacak ve "recm" uygulamasını tartışmaya açacak. Yine kasım ayında İstanbul'da toplanacak olan "İslam Konferansı"nın gündemine alarak "recm" i tartışmaya açacak.
Devam edeceğim
Mutluyum... Heyecanlıyım...Kıvançlıyım...
Bana bu yürüyüşüm boyunca destek olan herkese yürekten teşekkür ederim. 500 kilometre yollarda hiç yalnız kalmadım. Yürekleri yüreğimle birlikte çarpan milyonları hissettim. Her adımda umutlarım çiçek açtı, umutluyum... Emine Laval'a ve bizim Emine'lere yaşam şansı için yürümeye devam edeceğim. Bu kez dünya kadınları ile Birleşmiş Milletler'e doğru... Vahşete, vahşetlere dur demek için...
Sevgiyle ve dostça kalın...