Hayvan hakları savunucuları: Yasayı sokakta biz yazacağız

Hayvan hakları savunucuları, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin beş maddesinin komisyondan geçmesi üzerine 23 Temmuz’da Yaşam İçin Yasa ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’nin çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda buluştu.

"Hayvan düşmanlığı, faşizm inşasının önemli ayaklarından biri"

22 Mayıs 2024

“Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz” ve “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” pankartlarının arkasındaki kalabalık, yasanın geri çekilmesi talebini yükseltti, açıklama Türk İşaret Dili’ne eşzamanlı çevrildi.

“İhmalin yükü hayvanların sırtına yükleniyor”

Eylem, Kadıköy İskele Meydanı’nda “AKP elini hayvanlardan çek” sloganlarıyla ve yasanın geçmesi için oy kullanan milletvekillerinin yuhalanmasıyla başladı.

Savunucular, yasaya karşı çıkmayan vekilleri “Komisyonda tek kelime etmeden ellerini kaldırıp indiren bir avuç vekil, sokakta yaşayan köpeklere soykırım uygulamakta diretiyor,” diyerek eleştirirken tek bir hayvanı dahi incitmelerine incitmelerine izin vermeyeceklerini söylediler.

Yasa teklifine karşı iki aydır süren direnişin başlangıç noktasının birkaç hayvan hakları savunucusunun İstanbul Beşiktaş’ta ve Ankara Sakarya Caddesi’ndeki yaşam nöbetleri olduğunun belirtildiği açıklamada bugün tüm Türkiye’nin yüzde seksen beşinin yasa teklifine hayır dediği belirtildi.

"Kirişçi sorumluluk almadı"

Kitlesel itirazın yankısının mecliste atılan geri adımlarda görüldüğünü kaydeden savunucular, yasayı durdurabilecek etkiye sahip olduklarının farkında olduklarını kaydetti.

Savunucular, açıklamada komisyon başkanı Vahit Kirişçi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı dönemi hatırlattı ve Kirişçi’nin bakanlık döneminde Hayvanları Koruma Yasası’ndaki “kısırlaştır, aşıla, yerine bırak” maddesini uygulamadığına işaret etti.

Kirişçi’nin sorumluluk almamasını eleştiren hak savunucuları, Kirişçi’nin ve kendisine bağlı Tarım İl Müdürlüklerinin ihmallerinin sonuçlarını sokaklarda yaşam mücadelesi veren hayvanlara yüklediğini söyledi.

“İstiyorlar ki halk ‘ötanazi kalkmış’ deyip mücadeleyi bıraksın”

Meclis'teki televizyonların kaldırılmasına varan engellemelere rağmen kapalı komisyon görüşmelerine muhalif milletvekillerinin sosyal medya paylaşımları sayesinde erişebildiklerini aktaran savunucular, görüşmelerin kapalı kapılar ardında yapılmasının sebeplerini şöyle sıraladı:

“Komisyon görüşmelerini kapalı kapılar ardında yapmak istiyorlar çünkü biz hak savunucuları ve bilimsel görüş sunmak üzere gelen veteriner hekimler Komisyon görüşmelerine dâhil olursa bu soykırım yasasını hiçbir meşru argümanla savunmayacaklarının farkındalar. Söyleyecek bir tek sözleri yok. Manipülasyonları basına yansısın, toplum tarafından duyulsun istemiyorlar Aldıkları talimat uyarınca, teklif metnini tartışmaksızın el kaldırıp indirmek, evet oyu kullanıp teklifi komisyondan geçirmek istiyorlar. Başka bir düşünceleri de yetkinlikleri de vasıfları da yok.”

Ötanazinin teklif metninden şeklen çıkarıldığına ve amaçlanan katliamın gerçekleşmesini sağlayacak hükümlerin hala var olduğuna dikkat çeken hak savunucuları, mücadeleyi bırakmayacaklarını tekrarladı. Şeklen değişimi “Ötanazi yasa teklifinden çıkarıldı” diyerek servis ederek toplumda yasa teklifinin değiştiği yönünde bir algı yaratmaya çalışan kurumları kınayan yaşam savunucuları, “ötanazi” kelimesinin kaldırılmasının bir göz boyama girişimi olarak niteledi:

“İstiyorlar ki bu teklifi kapalı kapılar ardında sessiz sedasız oylayıp komisyondan geçirsinler, hak savunucuları da basın da sağlıklı haber alamasın, muhalefet vekilleri sussun, halk da “Ne güzel ötanazi kalkmış” deyip mücadeleyi bıraksın, tepki vermesin, sussun.”

“Kadın cinayetleri de hayvan cinayetleri de politik”

Açıklamada savunucular, 22 Haziran’da gerçekleşen komisyon toplantısında bir kadına “Sizi uyutmak lazım” dediğini söyleyen AKP milletvekili Mehmet Baykan’a da seslendi:

“Şaka yapıyorsunuz sözümona, ancak biz şakanın ardındaki kadın düşmanlığını, mizojiniyi görüyoruz. Seçimlerden önce “kadınları sahiplendirelim” diyen zihniyetin devamı olduğunu biliyoruz.”

Açıklamanın ardından “Kadın cinayetleri politiktir” sloganının ardından “Hayvan cinayetleri politiktir” sloganı attı.

23 Temmuz’da aynı saatte Kadınlar Birlikte Güçlü çağrısıyla 9. Yargı Paketi’ndeki soyadı düzenlemesine yönelik Khalkedon Meydanı’nda gerçekleşmesi planlanan eylem, dün düzenlemenin çıkarılacağının duyurulması üzerine ertelendi.

Kadınlar Birlikte Güçlü, X hesabından yaptığı açıklamada eylem çağrısını Kadıköy İskele’deki eyleme yöneltti.

https://x.com/KBGuclu/status/1815659563237998789

“Kadınları sahiplendirmek isteyenler bugün köpekleri uyutmak istiyor”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Fidan Ataselim, bianet’e konuştu. Ataselim, iktidarın kapalı komisyonda hayvanlara yönelik şiddeti yasallaştırma çabalarını failin üstünü kapatmaya çalıştığı şüpheli kadın ölümlerine benzetti. Ataselim, süreci ve kadın örgütlerinin açıklamaya çağrı yapmasını şöyle yorumladı:

“Siyasi iktidar çok bütünlüklü bir politika izliyor. Bugünkü açıklamada söylendiği gibi, kadınları sahiplendirmeyi düşünenler sokak köpeklerini sahiplendireceğiz, sahiplendiremezsek uyutacağız diyerek ve kapalı kapılar ardında cinayeti gizlemeye çalışıyorlar. Bu aynı şüpheli kadın ölümlere benziyor: Katil erkeklerin türlü bahanelerle cinayeti gizlemesi gibi şu anda da oradaki vekiller bu katliam yasasını gizlemeye çalışıyorlar. Ötanazi kelimesini kaldırsanız ne olur kaldırmasanız ne olur? Bu katliamın gerçekleşmesini sağlayacak içerikte bir yasa geçtiyse, bu katliam yapılabilir demektir.”

“Koruyucu ve önleyici politikaları hayata geçirmeyen iktidarın toplumda infial yaratan suçlar meydana geldiğinde idamı gündeme getirmesine dikkat çeken Ataselim, şu anda da benzer şekilde iktidarın yaşatma değil linç ve ölüm politikasını ortaya koyduğunu kaydetti ve sözlerini şöyle noktaladı:

“Her şey önlenebilir, hepimizin, bütün türlerin bir arada yaşayabileceği bir düzen mümkün.”