Haberin Kürtçesi için tıklayın
Bugün Dünya Gazeteciler Günü. LGBTİ+ gazeteciler ya da LGBTİ+ haberlerini ele alan gazeteciler neler yaşıyor?
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), LGBTİ+ haberleri yapan gazetecilerin ve kaynaklarının tehdit altında olduğunu söylüyor.
Kaos GL’den Aslı Alpar’ın haberine göre, CPJ’den Jacquelyn Iyamah; Arjantin, İran, Endonezya, ABD ve Uganda gazetecilerle haber kuruluşlarına sordu, gazeteciler anlattı. Kulak verelim:
Arjantin’den Agenicia Presentes: “Translara yönelik polis şiddeti iddialarının soruşturulması sırasında tehdit aldık”
Arjantin, Şili, Peru, Paraguay, Uruguay ve Honduras'ta LGBTQI topluluklarına yönelik şiddetle ilgili haberleri yayımlayan ve insan hakları alanında haber üreten Ana Fornaro ile María Eugenia Ludueña’nın 2016 yılında kurduğu Agencia Presentes çalışanları düzenli olarak tehdit ediliyor. Fornaro, ajanslarının translara yönelik polis şiddeti iddialarını soruşturması sırasında tehdit aldıklarını söylüyor ve yayımlayamadıkları haberler olduğunu bildiriyor.
“Telefonlarım kontrol dinleniyor”
Iyamah, İranlı bir film yapımcısıyla da görüşüyor. Yapımcı, bir transın hayatını belgesel yapmaya çalıştığını ancak böyle bir belgeselin Tahran'da gazeteci için olduğu kadar çalışmalarında yer alan kişiler için de risk taşıdığına dikkat çekiyor. İran'da hassas konuları ele alan gazetecilerin keyfi gözaltı riskiyle karşı karşıya olduğunu duyuruyor. Yapımcı “Telefonlarımın dinlendiğini ve çevremdeki insanların üzerinde çalıştığım hikaye hakkında sorgulandığını biliyorum” diyor.
“Can güvenliğim için saklanmak zorunda kaldım”
Endonezya'dan Febriana Firdaus, LGBTİ+ hakları üzerine haber yapmanın eskiden kabul edilebilir olduğunu, ancak 2016'da bir homofobik nefret dalgasının tehditler almasına yol açtığını ve güvenliğinden endişe ederek işinden ayrılmak zorunda kaldığını söylüyor:
“Benden ‘LGBT aşığı’ ve ‘komünist takipçi’ olarak bahsederek fotoğraflarımı yayımladılar ve beni hedef gösterdiler. Can güvenliğim için saklanmak zorunda kaldım. Aktivist ve gazetecilerden oluşan arkadaşlarım dışarı çıkmamın güvenli olduğunu söyleyene kadar saklanıyordum. Halen LGBTİ+’ların insan hakları hakkında yazıyorum ama bu yazıların ailem üzerindeki etkisini düşünmem gerekiyor. Bu yüzden ayda sadece iki makale yazıyorum ve İngilizce olmasına özen gösteriyorum. İngilizce yazdığımda kendimi daha güvende hissediyorum çünkü homofobik yapılar bu dili anlamıyor.”
“Donald Trump’ın seçildiği 2016 seçimlerinin sonra tehditler arttı”
Amerika Birleşik Devletlerinde LGBTİ+ hakları üzerine yazan gazeteci Mark Stern yaptığı LGBTİ+ haberleri nedeniyle sık sık tehdit aldığını söylüyor:
“Bana nefret dolu e-postalar yazan insanlar bana ‘ibne’ gibi şeyler söylüyorlar. ABD’de Donald Trump’ın seçildiği 2016 seçimlerinin sonra tehditler arttı; insan olmadığımı, yaşamayı hak etmediğimi yazan çok sayıda tweet ve e-posta aldım. Ölüm tehdidiyle dolu bir mektup aldığınızda, hafife almıyorsunuz; çünkü insanların bu tehditlerin peşinden gittiğini gördük.”
TIKLAYIN – Haberin tamamını Kaos GL’den okuyun
(EMK)