Müzisyen ve insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan, hak savunuculuğu alanındaki sivil toplum çalışmalarına kaynak sağlayabilmek için yeni bir proje başlattı.
Çok bilinen iki şarkısını, "Arkadaş" ve "İstanbul"u şarkıların solisti Melike Demirağ'la birlikte yeniden kaydeden Yurdatapan, bu kayıtları İnternet üzerinden satışa çıkardı.
Yurdatapan bu iki yeni kaydı içeren DVD ve CD'lerin başka hiçbir yerde yayınlanmayacağını ve satışa çıkmayacağını söylüyor. Kayıtlarla ilgili ayrıntılı bilgi ve satış, müzisyenin kişisel sitesi www.sanaryurdatapan.net adresinde bulunuyor.
Yurdatapan, 100 adet basılan bu kayıtlarla ilgili şunları anlatıyor:
"Arkadaş" ve "İstanbul'da Olmak", ilki 36, ikincisi 26 yıl önce bestelenmiş iki şarkım.
Bu iki şarkıyı, yıllar önce sesinden dinlediğiniz eski eşim -her zaman arkadaşım- Melike Demirağ ve Attila Özdemiroğlu'nun da yardımıyla, alışılmadık bir yöntemle satışa çıkarıyorum. Bunun duyurulması için de yardımınıza ihtiyacım var.
Ne kadar duydunuz, bilmiyorum. 2008 Ekim ayından bu yana "Türkiye küçük Millet Meclisleri" adlı yeni ve alışılmadık bir çalışma yürütülüyor. Yeni bir ve sivil adet getirmek için çalışıyoruz eski köyümüze.
Türkiye'de sivil toplum için demokrasi ve insan haklarına yönelik çalışmalara fon bulmak neredeyse imkansız. Helvayı pişirecek yağ da, un da, şeker de yurdumuzda fazlasıyla varken yurt dışındaki fonlardan para dilenmekten bıktım.
Hanım, apartmanım yok ki satıp savıp onun parasıyla yürütelim. "Ne yapsam, ne etsem?" diye düşünürken aklıma ressamların yaptığı geldi. Hani bir hayır kurumuna destek olmak için tablolarını açık artırmayla satıp parasını hibe ediyorlar ya. Tamam, onların tabloları varsa, benim de müziklerim yok mu? O halde neden aynı şeyi yapmayalım?
36 yıl sonra Melike ile birlikte Attila'nın stüdyosuna girdik ve bu iki şarkıyı bu kez "düet" şeklinde, birlikte okuduk. Benim sesim filan yok. Bu şarkıların pek bir müzikal değer taşımadığına sizi temin ederim. Ama ilgi duyanlar için "anı olarak" bir değeri olacaktır.
İşte hiçbir yerde yayınlanmamış ve yayınlanmayacak olan bu şarkıların her birinden sadece 100'er adet DVD çoğaltıldı. DVD'ler satın alan kişinin -veya onun hediye etmek istediği kişinin adına "ıslak" imzalı ve ona hitap eden özel bir selamlama mesajı ile başlıyor. Her satış için fatura vererek devlete vergisini ödeyince, geri kalan parayı -bir sürü bürokratik işe boğulmadan- rahatça harcayabileceğim.
Bu DVD'yi alanlar, eşlerine dostlarına "Bu müzik dünyada sadece 100 kişide var. Ama benimki bana özel, adıma ithaf edilip imzalanmış" diyerek dinletebilecek.
Dileriz ki "Türkiye küçük Millet Meclisleri" deneyi bütün dünyaya örnek oluşturacak bir başarıya ulaşsın ve bu çorbada tuzu olanlara, aynı zamanda yepyeni bir demokratik yapının harcına bir çakıltaşı eklemenin mutluluk ve gururunu versin. (TK)