gözaltı https://t.co/lDPtMOkgDp
— Semih-Esra Özakça (@SemihOzakca) 17 Mart 2017
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Ankara’da Yüksel Caddesi’nde “İşimi istiyorum” eylemlerinin 129., açlık grevlerinin 9. Gününde Veli Saçılık ve Özakça’nın eşi Esra Özakça’nın da aralarında olduğu yedi kişi ile birlikte gözaltına alındı.
Gözaltı aracından paylaştıkları videoda saat 13.30’da açıklama yaptıkları sırada polisin yakın mesafeden kameralarla çekim yapmasına tepki göstermeleri üzerine darp edilip yerlerde sürüklenerek gözaltına alındıklarını anlattılar.
Burdur Cezaevi operasyonunda kolu koparılan ve görevinden ihraç edilen Veli Saçılık’ın da gözaltı aracında eylemde yanında olan annesi hakkında bilgi almak isterken yer aldığı anlar da görüntülere yansıdı.
Avukat Engin Gökoğlu, gözaltına alınan dokuz kişinin hastaneye getirildiğini belirtti.
Gülmen ve Özakça sabah saatlerinde açlık greviyle ilgili bianet'e yaptıkları açıklamada dayanışma ve seslerini yükseltme çağrılarını yinelemişti.
Gözaltı aracından anlattılar: Yerlerde sürüklendik
açlık grevinin 9.gününe saldırı https://t.co/nCWDAUujyj
— Semih-Esra Özakça (@SemihOzakca) 17 Mart 2017
Esra ve Semih Özakça’nın Twitter hesabından gözaltı aracından görüntüler paylaşıldı. Görüntülerde Veli Saçılık’ın üstündeki kıyafetin
Esra Özakça, polisin kameralar ile eyleme destek verenleri çekmesine tepki gösterdiklerini, bu durumu insanlara anlatmaya başladığı sırada yolu kapatmakla suçlanarak gözaltına alındığını anlattı.
“Eşim de beni korumaya çalışırken, yerlerde yatırarak döve döve aldılar. Beni tüm Yüksel Caddesi’nde sürükleyerek tekmeleyerek götürdüler. O insan değil diyorlardı benim için. Biz insanoğlunun en güzel damarıyız. İnsanlar ‘onu bırakın’ diyorlardı. Arabaya bindirirken tekmelediler. Semih’i de yerde sürüklediler.”
Semih Özakça “Açlık grevindeyiz, engellemeye çalışıyorlar, açlık grevini yaygınlaştıralım” diye seslendi.
Nuriye Gülmen 13.30’da her gün olduğu gibi basın açıklaması yaparken polisin çekime başladığını söyledi.
“Dibimize girip çekip yapmayacaksınız’ dedik, ortalık karşıtı. Yarım saat kadar olağanüstü durum oluştu. Ondan sonra daha çok üstümüze gelmeye başladılar.
“Gözaltı için bahane yaratmaya çalışıyorlardı. Esra’nın halka seslenmesini bahane ettiler, onu korumaya çalışırken Semih’i de aldılar. Esra’nın yere düştüğünü gördüm, ona doğru gitmeye çalışıyorken beni aldılar. Hepimizi kötü şekilde sürüklediler.”
Açlık grevinin 9. günü
Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi'nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde görevlendirilmişti.
Yüksek lisans tez çalışmasını tamamlamış olmasına rağmen azami süre içerisinde yüksek lisans eğitimini tamamlayamadığı gerekçesiyle ilişi kesildi. Eskişehir İdare Mahkemesi'nde açtığı davayı kazandı ve işine dönmeye hak kazandı. Selçuk Üniversitesi'de göreve başladıktan bir gün sonra da hakkında "FETÖ-PDY" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.
Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu'nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi.
29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu" gerekçesiyle görevden ihraç edildi.
Gülmen 9 Kasım'dan, Özakça 23 Kasım'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde.
11 Mart’ta süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. 9 Mart’ta gözaltına alındılar. Açlık grevine gözaltında başladılar.
Altı gün gözaltında kaldıktan sonra 14 Mart’ta serbest bırakıldılar ve Yüksel Caddesi’ne geri döndüler.
13.00- 18.00 saatleri arasındaki eylemlerini artık 24 saat devam ettiriyorlar. Gün içinde dönüşümlü olarak dinlenmeye ayrılıyorlar ancak alanda ikisinden biri mutlaka kalıyor. (BK)
* Fotoğraf: Seyri Sokak