Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, hakkında "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk yargısını aşağılamak" suçlamalarıyla açılan davanın ikinci duruşmasına Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada konuşan Yüksekdağ, söz konusu davanın Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi gerekirken, çıkarılan bir KHK ile Ağır Ceza Mahkemesinde görüldüğüne dikkat çekerek, “KHK’lerle bize siyasi bir operasyon yapılmıştır” dedi.
“Yargı ayaklar altına alınmaktadır”
“Ben öncelikle mahkemenin bana suçumu ve haklarımı anlatması, usul ve hukuka uygun davranması hususunda teşekkürlerimi iletirim.
Lakin bu aşamadan önceki yargılama süreçleri bir tiyatrodan ibarettir. Siyasi iktidar gölgesini ve baskısını yargı üzerinde kullanmaktadır.
“Ben vekilliği, Eş Genel Başkanlığı gasp edilen, halk nezdinde hala vekilliği devam eden bir milletvekiliyim. Bana milletvekilliği hakkını da millet vermiştir. Bu tiyatro kapsamında birileri durumu kurtarmaya çalışmaktadır.
“Hukuksuzluk, haksızlık, siyasi iktidar tarafından kullanılarak, cezalandırma aracı olarak yargı kullanılmaktadır. Yargı kurumu da buna direnmemekte ve kamusal güç olan yargı ayaklar altına alınmaktadır.
“Bizi bırakmayacaklarını kendileri söylüyor”
“Bizi bırakamayacaklarını zaten iktidar yetkilileri kendileri söylüyor. Ben iki kez tutukluyum.
“Avrupa halkı, Türkiye halkları da tutuklanmamızın hukuksuzlukların farkındadır.
“Bu kötü süreçlerde yaşayan bizler ve halkımızın bu toplumda bir güven mekanizması kalmadı.
“Bir ülkenin tutulacak dalı, yargı da kalmadıysa, bundan hayır beklenilmez. Siyasi iktidar bu toplumu hayırlı olmayan bir sürece sürüklemiştir.
“Keşke muhataplarla yüzleşsek”
“Biz bu süreçte yeni Anayasa, demokratik bir sistem ve hukuk mücadelesi veriyoruz. Ama biz bu mücadeleyi verirken siyasi iktidar sizi bizle kendisi arasına koyuyor.
“Keşke şairin dediği gibi ‘Dostluk ve düşmanlıkta mertçe olabilse’. Keşke muhataplarla yüzleşsek ama muhataplarımız öyle doğru değil.
“Bugün dosyada yargılandığım konuşmada aslında Türkiye’deki karanlık dönemle yüzleşilmesi ve güncelle bağlantısını kurduğum bir konuşmadır.
“KHK’yle yasal düzenleme yapıldı”
“Bu dava Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekirken, bir anda çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yasal düzenleme yapıldı.
“Temel hukuk yasaları KHK’yle mi düzenlenir? OHAL döneminde çıkarılan KHK kararlarının hükmünü ve hukuksal boyutunu tartışsak işin içinden çıkamayız. Benim sorularımı bu konuda hiçbir hukuk kitabı da yanıtlayamaz.
“KHK ile yapılan düzenlemelerle Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken duruşmaların Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi, HDP’lilere özel geliştirildi. KHK’lerle bize siyasi bir operasyon yapılmıştır.
“İktidar kendi faaliyetlerini süzgeçten geçirmek zorunda kalıyor”
“Bugün siyasi iktidar kendi faaliyetlerini süzgeçten geçirmek zorunda kalıyor. Çünkü yarın bir gün başına bela olacak.
“Böyle bir kanun düzeni olmaz. KHK’lerle ülke yönetilmez, tam bir kaosa dönüştürdüler.”
Mahkeme başkanına: Dinlemek istemiyorsanız gideyim
Mahkeme başkanının Yüksekdağ’ın savunması sırasında araya girdi.
Yüksekdağ, bunun üstüne “Ben Türkçe konuşuyorum. Usule ilişkin konuştum. Beni dinlemek istemiyorsanız gideyim” dedi.
Mahkeme başkanı da, “Ben ne yaptığımı çok iyi bilen bir hakimim, burası laf söyleme yeri değil. Savunmanızın bittiğini sandım, buyurun devam edin” dedi.
Yüksekdağ, “Beni dinlemek istemiyorsunuz, beni geriyorsunuz, bunun farkındayım. Ama buna gelmeyeceğim. Usule ilişkin son sözüm, yargılama sağlıklı bir şekilde devam edecek ve bize özel uygulama yapılmayacak ise ana dosyam ile birleştirilmesini talep ediyorum. Buna benzer sayısız dosyam mahiyeti ve kapsamı bu ana davada olduğu için birleştirilmesini talep ediyorum” diyerek, savunmasını sonlandırdı.
Avukat Maçoğlu: Dava dosyası ana dosyayla birleşsin
Ardından söz alan Yüksekdağ’ın avukatı Kenan Maçoğlu, dava dosyasının ana dosyayla birleştirilmesini talep ederek, esasa ilişkin savunma yapmayacaklarını söyledi.
Maçoğlu, “Normalde bu davada derhal beraat kararı verilmesi gerekirken, Adalet Bakanlığı soruşturma izni vermiştir. Birleştirme kararı sonrası esasa ilişkin bilgi ve belgelerimizi sunacağız” dedi.
27 Şubat’a bırakıldı
Mahkeme heyeti, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nden esas sayılı dava dosyanın birleştirilme hususundaki ön mesele bakımından karar verebilmesi için dosyanın bir örneği ve birleşen dosyalara ait iddianame örneklerinin istenmesine karar verdi.
Bir sonraki celse 27 Şubat 2020 tarihine bırakıldı.
Ne olmuştu?Figen Yüksekdağ'ın 24 Eylül 2016'da Van'da, İnsan Hakları Derneği Şube Başkanlığının OHAL uygulamasının kaldırılmasına ilişkin bir etkinliği sırasında yaptığı konuşmada, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde düzenlenen "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak" suçunu işlediği ileri sürülerek dava açılmıştı. Dava, Van Asliye Ceza Mahkemesinden yetkisizlik kararıyla Ankara'ya gönderilmiş ve ilk duruşma Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Eylül 2019'da görülmüştü. |
(EKN)
* Bu haberde Mezopotamya Ajansı'ndan yararlandık