Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu sona ererken, üniversitelerdeki kontenjanların ortalama yüzde 20 artırılmasına onay verildi. Kontenjan artırımına 20 üyenin 11’i onay verirken, dokuz üye artışı reddetti.
Toplantı ardından yapılan yazılı açıklamada, 1996-2007 arasında üniversitelerde öğretim elemanı sayısının yüzde 95 artmasına karşın lisans programlarındaki öğrenci sayısının yüzde 40’a ulaşamadığı belirtildi. Kontenjanlardaki artışın yeterli olmadığı ifade edilen açıklamada Radikal'in haberine göre şöyle denildi:
"Örgün lisans düzeyinde 2007'de açık olan programlarda yaklaşık 130 bin olan öğrenci kontenjanı bu yıl aynı programlar esas alındığında yaklaşık 154 bin olmuştur. Lisans düzeyindeki ikinci öğretim programları kontenjanlarının birinci öğretim ile eşitlenmesi kararlaştırıldığından 2007 yılında açık olan ikinci öğretim programlarında 33 bin olan öğrenci kontenjanı bu yıl 51 bine yükselmiştir."
Bazı basın yayın organlarında ilahiyat fakültelerinin kontenjanlarındaki artış miktarının gündeme getirildiği belirtilen açıklamada, artış miktarının üniversitelerin önerileri doğrultusunda belirlendiği kaydedildi.
Dokuz üyeden itiraz var
YÖK’ün muhalif kanadını oluşturan Prof. Dr. Fikret Şenses, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Prof. Dr. Nemci Yüzbaşıoğlu, Bülent Serim, Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, Prof. Dr. Mustafa İlhan, Prof. Dr. Atilla Eriş, Prof. Dr. Engin Ataç ve Prof. Dr. İsa Eşme imzası ile verilen karşı oy yazısında şöyle denildi:
"Öğrenci kontenjanlarının artırılması kararı, son birkaç yıl içinde çok sayıda yeni üniversite kurulması kararı gibi herhangi bir plana ve programa dayanmamaktadır. Üniversitelerimizin görüşü alınmadan alınan bu karar, en başka yükseköğretim sisteminin üst kuruluşu olarak yükseköğretim kurulunun benimsemesi gereken katılımcılık ilkesine aykırı düşmektedir.
"Üniversiteleri okullaştıracaklar"
"Yükseköğretim kuruluşlarının öğretim elemanı, altyapı ve finansal kaynak eksiklikleri gözetilmeden alınan ve siyasal gerekçelerden kaynaklandığı izlenimi yaratan bu karar da yükseköğretim sistemimizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, özellikle eğitim kalitesi ve araştırma/yayın performansın açısından daha da ağırlaştıracaktır. Gelişigüzel bir biçimde ve alelacele alınan bu ve benzeri kararlar yükseköğretimde okullaşma oranını artması yerine üniversitelerimizin okullaşması sonucunu doğuracaktır.
"Kontenjan artışları, yükseköğretim kuruluşları başta olmak üzere ilgili kurumlarla işbirliği içinde, yurtiçi ve uluslararası gelişmeler ve farklı alanlardaki eleman talebine ilişkin öngörüler ışığında önümüzdeki birkaç yıl içinde bir bütün olarak hedeflenmelidir. Bu hedefler üzerinde ilgili kurumlar arasında oydaşma sağlandıktan sonra, siyasal otoriteden bu hedeflerin gerçekleşebilmesi için gerekli kaynak talebinde bulunulmalı ve ancak bu kaynaklar sağlandıktan sonra kontenjan artışları bir plana çerçevesinde ve artışlar yıllara yayılarak kademeli bir biçimde yapılmalıdır." (GG)