Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Basın Müşaviri Şener Aslan, ''İhraçlara yönelik tüm inisiyatif üniversitelerde. Kişileri üniversiteler belirliyor ve YÖK'ün bununla ilgili bir takibi yok'' dedi.
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün akademideki ihraçlara dair sorularını yanıtlayan Aslan, Kanun Hükmünde Kararnameler’le ihraçların üniversitelerdeki komisyonlarca yapıldığını söyledi.
“Soruşturmaları üniversiteler yapıyor”
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 7 Şubat tarihli 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 48 üniversiteden 330 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı.
Şimdiye dek ilan edilen KHK’larla ihraç edilen akademisyen sayısı 4811’e yükseldi. Bu akademisyenlerden 16’sı başka bir KHK ile göreve iade edilmişti.
BBC Türkçe’nin ulaştığı Aslan, akademide ihraçların KHK’daki diğer kurumlar içindeki en az sayı olduğunu söylerken “Bizim için bir akademisyenin ihracı bile fazla, keşke hiç olmasa” dedi.
KHK’lara ihraçlarla ilgili süreci şöyle anlattı:
“Üniversitelerdeki terör örgütlerine yönelik bu tip soruşturmaları üniversiteler yapıyor. KHK'larda gördüğünüz A üniversitesinden B profesörünü üniversiteler belirliyor. İlk önce bunların incelemesini, daha sonra soruşturmasını, soruşturma sonrasında açığa alma, görevden uzaklaştırma ve daha sonra da ihraç talebini üniversiteler yapıyor.
“Biz YÖK olarak bu işlemleri üniversitelerin yapması şeklinde de bir karar aldık, çünkü onları en iyi üniversiteler tanıyor. Bir hocaya ilişkin bir iddia geldiğinde biz onu önce bilemeyiz. Belgeye dayanması lazım, ama onun dışında tanımak ve bilmek de lazım o kişileri. O yüzden biz YÖK olarak bütün bu safhaların üniversitelerde başlatılıp üniversitelerde bitmesi kararı aldık ve o şekilde devam ediyor.
“KHK'larda gördüğünüz kişiler tamamen üniversitelerinde yapılan inceleme soruşturma sonrasında ihraç edilme teklifi yapılan kişiler. Her kişinin atılma nedeni açıklayıcı açıklama yapamayız. İtirazları varsa kişiler tekrar üniversitelere itirazda bulunabilir.”
“Rektörler ‘Ahmet böyle hadi atın’ mı diyor sizce?”
İhraçların “rektörlerin demesiyle olmadığını”, “üniversitelerin komisyon oluşturarak yaptığını” söyleyen Aslan, “Emin misiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi.
“Nasıl yani, rektörler 'Ahmet böyle, Mehmet şöyle hadi atın' mı diyor sizce? Kanunen üniversiteler tarafından komisyon kuruluyor. Bir kişinin kararıyla değil. Komisyon içerisinde farklı kişiler de var. O komisyonlara raporlar geliyor. Birçok kıstas var ve üniversiteler onları değerlendiriyor. Bylock çok önemli bir kıstas ki o bylock için de derecelendirmeler var. Her kullanıcı değil, aktif olanlar inceleniyor. Bank Asya'da belli dönemki para hareketleri...”
Eğitim ve bilim emekçileri Sendikası üyesi çok sayıda akademisyen de ihraç edildi. Eğitim Sen üyesi olmanın ihraçlar kıstasında yer alıp olmadığına dair soruya “Kıstas değil” dedi.
“Eğitim-Sen üyesi olmak tabii ki kıstas değil. Eğitim-Sen üyesi olduğu için atıldığını söylemek iddia sadece. Eğer kişilerin ihracı hakkında şüpheleri varsa üniversiteye başvuracak ve bu sefer farklı bir komisyonda tekrar değerlendirilecek.”
“Neden nasıl işlediğini takip edelim?”
Aslan, YÖK’ün üniversitelerdeki ihraç ve itirazı kabul etme mekanizmasına dair kontrolü olmadığını şöyle anlattı:
“Hayır, biz neden bu aşamaların nasıl işlediğini takip edelim ki? Hem 'Üniversitelere dokunmayın, YÖK üniversiteleri özgür bıraksın diyorlar, hem de YÖK neden üniversiteleri denetlemiyor' diyorsunuz. Bu tamamen üniversitelerde yürütülen bir süreç.
“Biz son dönemde yapılan soruşturmaların ve ihraçların hepsinde inisiyatifi üniversitelere bıraktık. Siz tekrar konuyu dönüp dolaştırıp YÖK'e çevirmeye çalışıyorsunuz. Size bütün sürecin üniversitelerde ilerlediğini anlattım. Açıklamam bu kadar.” (BK)