TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin “Yolları ‘teröristler yürüsün’ diye yapmadık” sözlerine “O yolları siz yapmadınız, 80 milyonun alınteriyle yapıldı" dedi.
Orhan Doğan'ı andı
Konuşmasında eski Demokrasi Partisi Milletvekili Orhan Doğan’ı ölümünün 10. yıldönümünde anan Yıldırım, gündeme ilişkin özetle şunları söyledi:
* Bundan 4 ay önce Cizre’de yapılan Orhan Doğan anıtı, oraya 3 imzayla atanmış bir kayyum tarafından yıktırıldı. Bu uygulamaya girişenlerin, atandıkları yerlerde halkın gönlünü kazanma gibi bir derdi yok.
Gülmen ve Özakça
* Her birimiz bir ahlak sınavından, bir vicdan sınavından geçtiğimiz günleri yaşıyoruz. Nuriye [Nuriye Gülmen] ve Semih [Semih Özakça] şahsında bir ahlak sınavından geçiyoruz. Bu ahlak sınavından alnı ak, başı dik çıkan olmayacak.
* [Gülmen ve Özakça’nın tahliye edilip çalışma haklarının geri verilmesi için imza veren] 111 aydın bir imzayla bu tablonun değişmesini istediler. 111 kişi yine bu ülkenin güvenliğinden sorumlu bakanı tarafından tehdit edildiler.
9 Eylül ihraçları
* [9 Eylül Üniversitesi’nden açığa alınan akademisyenler] Prof. Dr. Cem Terzi ve arkadaşlarının görevden edilmelerini kınıyoruz. Kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu zulüm politikalarının sürdürülebilme şansı kalmamıştır.
"Eskiden 'terörist' bizdik, bugün ana muhalefet"
* [Adalet Yürüyüşü] Yürüyüş ilerledikçe, Sayın Kılıçdaroğlu mesafe kat ettikçe, kara çalmalar başladı. Neymiş, yürüyüşün terörle bağlantısı varmış. En son bir bakan [Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci] , “Yolları teröristler yürüsün diye yapmadık” dedi. Ana muhalefet partisinin genel başkanının, demokratik yollarla hak arayanların teröristlikle suçlanmasına hiç şaşırmadık. Çünkü bu iş bizden başlamıştır. Dokunulmazlıklar kaldırıldığında, arkadaşlarımız tutuklandığında bir tomar iftira atıldı bize. Ama hakikatin bir özelliği var, günü geldiğinde ortaya çıkar. İddianameler ortaya çıktığında görüldü ki, AKP medyasının iddialarının hiçbiri gerçek değil. O gün “terörist” ilan edilen bizdik, bugün ana muhalefet partisi, yarın da AKP’den ayrılacak olanlar.
"Sanırsınız yolun tapusu sizde"
* Sanırsınız siz o yolları kendi paranızla yaptınız. Sanırsınız o yolun tapusu sizde. O yol, 80 milyon insanın alın teri ve parasıyla yapılıyor.
* İçişleri Bakanı, bu demokratik hak aramaya gelecek tehditlere karşı önlem alacak, Adalet Bakanı tehditleri gerçekleştirenlerin yargılanmasını sağlayacak. Ne yaptılar, gübre döküldü. Bir kaç saat da misafir edildi gübre döken. Göz boyamak için de para cezası verdiler. Bunlara tedbir alınmazsa o yürüyüşün başına gelecek her şeyden etkin soruşturma yürütmeyenler ve yargılamayanlar sorumlu olacak. Birinin burnu kanarsa sorumlusu siyasi iktidar olacaktır.
"MYK'da yürüyüşe katılıma yönelik karar vereceğiz"
Partimizin herhangi bir yetkili kurulundan sözünü ettiğiniz açıklama yapılmadı. Evet biz bu yürüyüşü destekliyoruz ve bu yürüyüşe belli bir yerden sonra katılmayı tartışıyoruz. Kararımız yarın MYK’dan sonra netleşecek.
* Ortadoğu’da günü birlik siyasi gelişmeler oluyorken Kürt fobisi üzerinden siyaset geliştiren iktidarın yanlış üzerine yanlış yaptığını görüyoruz. En son Esad güçleriyle Afrin'e saldırmak gibi bir hat çiziliyor. Neymiş, ateş açılmış. Son 6 yılda Rojava’dan sıkılmış bir mermi bile yok. Ama Dışişleri’nde yapılan toplantıda “öbür taraftan bir havan attırırız” denildiği aklımızda. Oradan buraya mermi mi sıkılıyor, sıktırılıyor mu?
Ne olmuştu?
Bakan Tüfenkci, Adalet Yürüyüşü hakkında “"Biz yollar yapıyoruz. Yolları millet için yapıyoruz. Biz köprüler yapıyoruz 'gönülleri birleştirelim' diye. Biz yollar yapıyoruz 'millet yürüsün' diye. 'Kemaliyeli yürüsün' diye. 'Erzincanlı yürüsün' diye, 'Malatyalı yürüsün' diye. Yol yapıyoruz, 'teröristler yürüsün' diye değil. 'Teröristleri kurtarmak için yürüyelim' değil, 'milleti kurtaralım' diye yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz inşallah” demişti. (EA)