Kentsel dönüşüm kapsamında Türkiye'nin her yerinden yıkımlar hızla devam ediyor ancak hala bir yıkım mevzuatı yok.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Stratejik Planı'nı göre, 20 yılda 6,5 milyon yapı deprem riski nedeniyle yıkılacak.
Deprem riski gerekçesiyle yıkıldığı belirtilen binalar kuralsız ve denetimsiz yıkımlar nedeniyle çevresindeki binalarda adeta "deprem etkisi" yaratıyor.
Önce Ankara Altındağ'da yıkılan binanın yanındaki gecekondunun üzerine devrilmesi sonucu burada yaşayan 68 yaşındaki engelli Öcal Çetinkaya göçük altında kalarak hayatını kaybetti.
Ardından Kağıthane'de dün bir binanın yıkımı sırasında düşen büyük molozlar, bitişikte bulunan apartmanın arka kısmına çöktü. Apartmanda büyük hasar oluşurken, evlerin içerisi inşaat molozlarıyla doldu. Binada yaşayanlar kaçarak hayatlarını kurtardı.
Türkiye'de her gün yıkımlar devam ederken hala bir yıkım mevzuatı yok. “Yapıların Yıktırılmasına İlişkin Yönetmelik Taslağı” uzun süredir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda onay bekliyor.
"İnşaanın kuralı var ama yıkımın yok"
Taslağı hazırlayan Avukat Rahmi Sinan Şavluk, Türkiye'de isteyen herkesin kuralsız bir şekilde yıkım yapabildiği için böyle kazalar oluştuğunu söyleyerek bir an önce yıkım yönetmeliğinin çıkması gerektiğini söyledi.
"Türkiye'de bir bina inşa etmenin bir sürü kuralı kaidesi var. Ancak bina yıkmanın hiçbir kuralı yok. Bugüne kadar kimse yıkımı bir sektör olarak görmemiş. Kurallarını koyma ihtiyacı da hissetmemiş. Yani ben bir avukat olarak bir binayı inşa edemem ancak istersem firma kurup yıkabilirim.
"Bina inşa edeceğin zaman proje çizim, malzeme standartları vb gibi ayrıntılı şekilde düzenlemeler hukukta vardır. Ama yıkma söz konusu olunca hiçbir sınırlandırma, standartizasyon yok. Oysa yıkım da en az yapım kadar teknoloji bilim ve mühendislik gerektirir.
"50 firma kuralına göre yapıyor"
"Kentsel dönüşüm kapsamında 6 milyon bina yıkılacak deniyor. Ancak bu binaları kurallarıyla yıkacak yeterli firma ve eleman yok. Şu anda yıkım firmalarının en fazla 50'si bu işi kurallarıyla yapacak kapasiteye sahip. Yani 6 milyon bina ancak 100 yılda yıkılabilir. Diğerlerinin hepsi merdivenaltı dediğimiz iki iş makinesi alıp bin liraya yıkım yapan firmalar. Normalde bir yıkımın fiyatı 15 bindir. Ancak insanlar maliyeti düşürmek için bu güvenlik tedbiri almayan firmalara yöneliyor.
"Kural yoksa ceza da veremezsin"
"Çünkü yıkımın anayasası olacak yönetmeliğimiz yok. Mesela bir binanın yıkımında hayatını kaybeden ya da yaralanan kişi için firma Türk Ceza Kanunu'nun 176. maddesinden 3 aydan 1 yıla yargılanır. Bu çok basit bir düzenleme. Çünkü yıkım inşaat faaliyetinde alınması gereken tedbirleri tanımlayamazsan ceza da veremezsin.
"Yani yıkım sırasında neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiği çok net bir şekilde düzenlenmiş olmalı. Yıkım ile ilgili mevzuatta toplam 16 madde var. Hepsinin de altı boş. En ayrıntılı düzenleme Yapı İşleri İşçi Sağlığı güvenliği Tüzüğü'nün 11 madddesinde ancak bu da çok yetersiz.
"Yıkım projesi olmalı"
"İşte Bakanlığa sunduğumuz 30 maddelik yönetmelikte yıkım öncesinde yapılması gerenler yani izinler düzenleniyor. Mutlaka her binaya özgü olarak yıkım tekniklerini içeren bir yıkım projesi olmalı. Nasıl ki bina inşa ederken önce proje yazılır aynı yıkımda da bu olmalı. Yıkımda alınması gereken önlemler, denetim, yükümlülükler her şey bu yönetmelikte var." (NV)
Fotoğraflar: Kağıthane'deki yıkımdan, AA/ Abidin Mutlu Bozdağ