Yeşillerden Evet Desteği
Bugün Yeşiller tarafından yapılan açıklamada, "hayır"ların, iki toplum arasında yıllar boyunca oluşan kopukluğu tescil etmekten, sınırları ve silahları yerleşik kılmaktan başka bir işe yaramayacağı ifade ediliyor.
Annan planının, zaman zaman kesintiye uğrasa da 30 yıllık uzun müzakere sürecinin deneyimleri sonucunda hazırlanmış ve uzlaşılamayan boşlukları, BM Genel Sekreteri tarafından doldurulmuş, geniş kapsamlı ve iki taraf arasında denge gözeten bir plan olduğu bildirilen açıklamada, bölünmüş bir Kıbrıs'ta barıştan söz edilemeyeceği, gücünü paylaşmak istemeyen yöneticilerin, askeri güçlerin ve dikenli tellerin barışı sağlayamayacağı belirtildi.
Yeşiller'in açıklaması şöyle devam ediyor:
* İki tarafın uzlaşması ve birlikte yaşamayı kabul etmesi, Kıbrıs'ta barış için bir gerekliliktir. Hatta sadece Kıbrıs için değil, Ege, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu için, dolayısıyla dünya barışı için bir gerekliliktir.
* Çünkü barış askeri güç kullanılarak sağlanamaz. Silahların gölgesi altında Kıbrıs'ta barışın var olduğunu iddia edenler, aslında kendi egemenliklerine gerekçe sunmaktadırlar. 40 yıllık deneyim de göstermiştir ki, iki toplum arasındaki sorunlar, silah yoluyla çözümlenmediği gibi giderek derinleşmiş ve içinden çıkılamaz duruma gelmiştir.
* Artık bu noktada Kıbrıs'ta barışı yeniden sağlamak için, karşılıklı olarak birbirine yakınlaşmaktan başka bir çıkış yolu yoktur. Geçmişin hatalarını bir yana bırakıp, ortak bir geleceği beraberce kurma hedefinde birleşilmesi zamanı çoktan gelmiştir.
* Bizce barış; birbirine güven, hukuka saygı, işbirliği ve dayanışmanın geliştirilmesi, özgürlük ve demokrasinin güçlendirilmesi yoluyla gerçekleştirilebilir.
* Doğanın sınırları yok saydığı gibi, barış kültürü de sınırları yok sayar. Gücünü paylaşmak istemeyen yöneticiler, askeri güçler ve dikenli teller Kıbrıs'ı bölebilir ama, barışı bölemez. Bölünmüş bir Kıbrıs'ta barıştan söz edilemez.
* Biz Yeşiller, Kıbrıs'ta gerçek barışın kapısının aralanmasında bir ilk adım olarak, Anan Planına "evet" diyenleri destekliyoruz.
* Bizler, toplumların dikenli teller ve taştan duvarlarla bölünmediği, bunun yerine ortak bahçeler, yeşil tarlalar, gülen yüzler ve "tolerans" yerine "karşılıklı tanıma" ile yanyana getirildiği bir Kıbrıs görmek istiyoruz.
* "Evet"ler, aynı zamanda, dünya barışına ve dünya barışının sağlanmasında Birleşmiş Milletlerin arabulucuğuna da "evet" demektir. Beğenilmeyen rejimlerin askeri yöntemlerle değiştirildiği, tepeden inme demokrasilerin kurulmaya kalkışıldığı bir dünyada barışa evetin anlamı gerçekten büyüktür. Gerçekten de "duvarda başka bir tuğla" ya ihtiyacımız olmadığı kesindir!
* Bizce, İngiliz Askeri Üssü'nün kaldırılması dahil olmak üzere, ada askeri birliklerden tamamen arındırılmalı ve Kıbrıs bir barış adası haline getirilmelidir.
* Referandumda "evet" demek, bütün zorluklarına rağmen beraberce ve barış içerisinde bir yaşama "evet" demektir. "Hayır"lar, iki toplum arasında yıllar boyunca oluşan kopukluğu tescil etmekten, sınırları ve silahları yerleşik kılmaktan başka bir işe yaramayacaktır. (YS/BB)