Pembe Hayat Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel (LGBTT) Derneği, Bakan Fatma Şahin'e hitaben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na gönderdiği mektupla Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili görüşlerini sundu.
Kanun taslağının Türkiye'de yaşayan trans bireyleri birinci dereceden ilgilendirdiğini hatırlatan dernek, görüş ve taleplerini şöyle sıraladı:
* Yasa tasarısına son şeklinin verilmesi sürecinin, konunun tüm öznelerini kapsayacak bir anlayış ile ve sürekli ve sağlıklı bir geri bildirim mekanizması kurularak devam ettirilmesi gerekir.
* Tasarının farklı toplumsal kesimlere yönelik önyargıların etkisiyle hazırlanmaması, trans kadınlara yönelik ayrımcılık yapmaması ve "cinsiyet kimliği" temelli şiddete karşı da söz üretmesi ve önlem geliştirmesi gerekir. Ancak Bakanlık web sayfasında yayınlanan taslak şiddete maruz kalma noktasında en hassas kadın grupları olan lezbiyen, biseksüel ve trans kadınları kapsamıyor.
* Tasarı bugüne kadar oluşturulmuş uluslararası mevzuat dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Devletler üstü kurumlar dışında, Türkiyeli LGBT sivil toplum kuruluşlarının LBT (lezbiyen, biseksüel ve trans) kadınlara yönelik şiddet vakaları konusunda hazırlamış oldukları raporların incelenmesi ve ilgili vakalara karşı önlem niteliği taşıyacak şekilde tasarının şekillendirilmesi önem taşıyor.
* Tasarı "aile" kavramını geleneksel ve birçok kadın grubunu dışarıda bırakacak şekilde tanımlamamalıdır. Tasarının bu haliyle onaylanması halinde, LBT (lezbiyen, biselsüel, transeksüel) kadınlar kendilerine yönelen şiddete karşı koruma mekanizmalarından faydalanamayacaktır.
* Sürekli şiddete uğrayan ve önyargı, damgalanma veya ayrımcılık pratikleri gibi faktörler sonucunda adalete erişim veya kolluk gibi gerekli korunma mekanizmalarından faydalanma konusunda sıkıntı yaşayan seks işçilerine yönelik koruma gözetilmelidir.
* Kadına şiddeti önlemek konusunda kolluk kuvvetleri ve yargı birimlerinin ve tasarının uygulayıcısı olarak belirlenen bütün kurum çalışanlarının toplumsal cinsiyet, cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri konusunda ciddi bir eğitimden geçmesi gerekir.
* Göçmen, sığınmacı ve mülteci kadınların cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği sebepleriyle şiddete maruz kalmaları hakkında gerekli bütün önlemlerin alınması gerekir.
* Tasarının psikolojik, fiziksel, cinsel ve benzeri şiddet örnekleri sonrasında, mağdurun ihtiyaçlarının eksiksiz şekilde karşılama kapasitesi olan koruma mekanizmaları ile korunması gerekir. Özellikle sığınmaevleri konusunda, ilgili yasa uygulayıcı birimlerin gerekli özeni göstermesini zorunlu kılacak, lezbiyenler, biseksüel ve trans kadınlar ile seks işçisi kadınların ayrımcılığa maruz kalmasını engelleyecek bir tasarı hazırlanmalıdır.
* Kadın ve LGBT örgütleri ile seks işçilerinin örgütlendiği sivil toplum kuruluşları ile sürekli yapıcı ve verimli iletişim mekanizmasının, tasarının kabulü sonrası ilgili yasa uygulayıcı kurumlar tarafından devam ettirilmesi, kanun tarafından güvence altına alınmalıdır.
* "Kadın ve Eşitlik Bakanlığı" kurulmalı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık gibi temel hak ve özgürlükler ile ilgili mevzuların aile temelinde değil kadını birey olarak gören ve haklarını eşit şekilde tanıyan ve koruyan bir bakış açısıyla ele alınmalıdır. (ÇT)
*Pembe Hayat'ın mektubunun tamamını okumak için tıklayın.