Haberin Kürtçesi için tıklayın
Dünyanın önde gelen üniversitelerinden 15 farklı bilim insanı Akdeniz Havzası iklim değişikliği kaynaklı riskler için bir araya geldi.
İklim değişikliğinin bölgede su, ekosistem, gıda, sağlık ve güvenlik alanında ortaya çıkardığı riskleri derleyen ve Türkiye’yi de kapsayan çalışma Nature Dergisi’nde 22 Ekim’de yayımlandı.
“Climate change and interconnected risks to sustainable development in the Mediterranean” (İklim değişikliği ve Akdeniz’de sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin riskler) başlıklı çalışmaya göre Akdeniz’de su talebi yüzde 20 artacak.
İklim Haber, araştırmadan derlediği bilgilere göre işgalci türler 700’ü Geçti, Beyşehir Gölü kuruyabilir.
Sıcaklıklar 1.4 °C arttı
İklim Haber’in araştırmaya dair notları şöyle:
* Araştırma, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda iklim değişikliğinin sonuçlarının, hemen hemen her değişkende diğer bölgelere oranla daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
* Akdeniz havzasında sıcaklıklar sanayi öncesi döneme göre ortalama 1.4 derece artış gösterdi. Bu rakam küresel ortalamanın yaklaşık 0.4 derece üzerinde.
* Yağışların Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bölgelerde yüzde 10 ile yüzde 30 oranında azalma riski bulunuyor. Özellikle bu risk, Türkiye gibi güney ülkelerinde var olan su kıtlığının artması ve tarımsal verimliliğin azalması anlamına gelebilir.
* İklim değişikliği, Akdeniz’de kentleşme, tarımsal üretim, artan kirlilik ve azalan biyoçeşitlilik gibi var olan mevcut sorunların daha da derinleşmesine sebep oluyor.
Su talebi yüzde 20 Artacak
* Sadece iklim değişikliğinden dolayı, bölgedeki sulama taleplerinin yüzyılın sonlarına doğru yüzde 4 ile yüzde 18 arasında artacağı öngörülüyor. Nüfus artışı bu rakamları yüzde 22-yüzde 74’e yükseltebilir.
* Turizm geliştirme, yeni sanayiler ve kentsel yayılma da su kirliliğini artırabilir. Türkiye ve Yunanistan’da kişi başına düşen su miktarı 2030 yılında ilk defa yıllık 1000 m3’ün altına düşebilir.
Beyşehir Gölü 2040’ta kuruyabilir
* Çalışmada tatlı su kaynakları ve göllerde su seviyelerinin azalacağı ifade ediliyor. Bu konuda, en büyük Akdeniz gölü olan Beyşehir gölünün 2040 yılında kuruyabileceği örnek olarak gösteriliyor.
Sıcak hava Akdeniz’de işgalci tür sayısını 700’ün üzerine çıkardı
* İklim değişikliğinin Akdeniz’e dair oluşturduğu en büyük risklerin başında, ortalama su sıcaklığının artmasıyla deniz ekosisteminde ortaya çıkan sorunlar geliyor. Sıcaklıkların artması ile birlikte Akdeniz’deki işgalci bitki ve hayvan türünün sayısı 700’ü geçmiş durumda. Yarısından fazlası Süveyş Kanalı ile Akdeniz’e giren bu tropik işgalci türler bir yandan çevresel sorunlara yol açarken diğer bir yandan da balıkçılık sektörünü olumsuz etkiliyor.
* Akdeniz bölgesindeki tarım ve balıkçılık alanlarındaki gıda üretimi de sosyal, ekonomik ve çevresel değişimlere bağlı olarak değişiyor. Bölgede iklim değişikliği ve diğer stres faktörleri yüzünden tarımsal ve hayvansal üretimde ciddi düşüşlerin olabileceği öngörülüyor. Örneğin, 2050 yılına kadar Türkiye’yi de içeren Güney Avrupa bölümünde ayçiçeği üretiminin yüzde 12 azalabileceği ortaya konuluyor.
* Çalışmada, iklim değişikliğinin kamu sağlığı üzerine etkisine de önemli bir yer veriliyor, iklim değişikliğinin kamu sağlığını birçok farklı yönden etkilediğini gözler önüne seriliyor. Araştırma, iklim değişikliği yüzünden artan sıcak hava dalgalarının ve hava kirliliğinin kardiyovasküler veya solunum yolu hastalıkları riskini artırdığı ifade ediliyor. Ayrıca bulaşıcı hastalık vektörlerinin (Batı Nil virüsü, Dang, Chikungunya) yayılımının da bölgede artacağına işaret ediliyor. (BK)
* Fotoğraf: pixabay.com