Fotoğraf: Alp Eren Kaya (CHP) / AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İrfan Fidan’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevinden Yargıtay üyeliğine atanmasının ardından, Yargıtay’da sadece iki hafta geçirmesine rağmen Anayasa Mahkemesi üyeliği seçiminde en yüksek oyu alması nedeniyle Yargıtay üyelerine tepki gösterdi.
Öztrak, “Talimatın kimden geldiği belli. Tabii bir sorum da bu isme oy veren 107 yargıca. Gökten zembille inen, bir tek Yargıtay dosyasına bakmayan, hukuk devletini acınacak duruma düşürenlerin başında gelen bir isme, vicdanınız sızlamadan nasıl oy verebildiniz?” dedi.
Öztrak, Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre konuya ilişkin şunları dedi:
“Talimatın nereden geldiği belli”
"Görevi sırasında Kavala davasından, MİT TIR’ları davasına kadar pek çok adrese teslim soruşturmayı yürüten eski bir başsavcı, mükafat olarak Yargıtay'da tek bir dosyaya bakmadan, Yargıtay üyelerinin üçte birinin oyunu aldı ve Anayasa Mahkemesine ışınlanmasının önü açıldı.
"FETÖ taktiklerinin yeniden devrede olduğunu gösteriyor bu gelişme. Anayasa Mahkemesine ışınlanacak bu başsavcı, nerenin başsavcısı? Kavala, Berberoğlu, Cumhuriyet gazetesi davalarının görüldüğü mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan mahkemelerin olduğu bir adliyenin başsavcısı.
“Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olması için talimatın kimden, nereden geldiği belli. Yoksa bu sarayın Anayasa Mahkemesine yeni bir meydan okuması mı?
“Tabii bir sorum da bu isme oy veren 107 yargıca. Yargıtay'da aranızdan seçebileceğiniz hiç mi tecrübeli bir hakim yoktu? O cübbelerinizden nasıl utanmadınız?"
“Bir tek Yargıtay dosyasına bakmadı”
AA’nın abonelerine geçtiği haberde aktarmadığı, ancak Youtube’da yayınlanan konuşma görüntülerine göre, Öztrak konuya ilişkin şunları da dedi:
“Gökten zembille inen, bir tek Yargıtay dosyasına bakmayan, hukuk devletini acınacak duruma düşürenlerin başında gelen bir isme, vicdanınız sızlamadan nasıl oy verebildiniz?
“Artık biliyoruz, Saray için demokrasi, vakti gelince inilecek bir tramvay, adalet ise siyasetlerinin oyuncağı.”
20 günde başsavcılıktan AYM üyeliğineİstanbul Cumhuriyet Başsavcısıyken 27 Kasım günü Hakimler ve Savcılar (HSK) Genel Kurulunca Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman ve dokuz kişiyle birlikte Yargıtay üyeliğine seçildi. İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcıları Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nde görevlendirildi. 30 Kasım’da Yargıtay’daki görevi için İstanbul Çağlayan Adliyesi’nden Ankara’ya uğurlanan İrfan Fidan, Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre 1 Aralık gecesi Anayasa Mahkemesi üyeliğine adaylığını açıkladı. Bu arada, Yargıtay Başkanlığı, Fidan’ın Yargıtay’a seçilmesinden üç gün önce, 24 Kasım günü Covid-19 salgını nedeniyle 2 Aralık’ta yapılacak Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimlerinin 17 Aralık’a ertelendiğini açıklamıştı. Bu erteleme kararının İrfan Fidan’ın Anaysa Mahkemesi üyeliğine seçilebilmesi için alındığı iddia edildi. Anayasa Mahkemesi üyeliği için bugün yapılan seçimde İrfan Fidan 110 Yargıtay üyesinin oyunu alırken, en yakın takipçisi Nevzat Özsoy 65 oyda kaldı. Mustafa Erol 52, Nazmiye Beyazıtoğlu Kuşçuoğlu 45, Mahmut Coşkun ise 35 oy aldı. Şimdi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Burhan Üstün’den boşalan Anayasa Mahkemesi üyeliği için en çok oy alan Fidan, Özsoy ve Erol’dan birini seçecek. |
“Kıdemli üyelerden biri seçilirdi”
T24’ten Gökçer Tahincioğlu, “AYM seçiminde Yargıtay tarih yazdı: Eski İstanbul Başsavcısı Fidan, henüz hiçbir faaliyette bulunmadığı Yargıtay’dan en yüksek oyu aldı” başlıklı yazısında şu tespitlerde bulundu:
“Yargıtay’ın genellikle kıdemli üyelerinden biri Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçiliyor. Henüz Yargıtay’da hiçbir faaliyeti olmayan, atandığı dairede hiçbir müzakereye katılmayan Fidan’ın adaylığı şaşkınlık yarattı. Ancak kulislerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fidan’ın Anayasa Mahkemesi’ne atanmasını istediği, bu nedenle Yargıtay’a seçilmesine onay verdiği iddiaları konuşuldu.
“Yargıtay’da, ay başında yapılacak seçimin, bazı üyelerin ve personelin Covid olması nedeniyle ertelenmesi de bu iddiaların yoğun olarak konuşulmasına, seçimin Fidan’ın işlemlerinin yetişmesi için ertelendiği iddialarının ortaya atılmasına yol açtı.
“Aynı dönemde, Fidan’ın eşine şiddet uyguladığı, dosyasının işleme konulduğu iddiası ortaya atıldı. Fidan, iddiayı yalanlarken, HSK de böyle bir dosya gelmediğini açıkladı. Yargıtay üyesi olan Fidan’la ilgili açıklamanın Yargıtay yerine HSK tarafından yapılması da dikkati çekti…
“Şansı yüksek iki aday çekildi”
“Seçimden önce, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne atanan Fidan’la birlikte, 17. Hukuk Üyesi Mustafa Erol, 11. Hukuk üyeleriMikail Özdemir ve Şaban Kazdal, 8. Ceza Dairesi Üyesi Nevzat Özsoy ile 8. Hukuk Dairesi Üyesi Nazmiye Beyazıtoğlu Kuşçuoğlu aday olmuştu.
Seçim başlamadan Özdemir ve Kazdal adaylıktan çekildiklerini açıkladı, aday olmayacağı söylenen 23. Hukuk Dairesi Üyesi Mahmut Coşkun ise adaylık dilekçesi sundu. Çekilen adayların seçimde şansı yüksek görülüyordu. Bu isimlerin Fidan’ın seçilebilmesi için çekildiği de iddia edildi…”
İrfan Fidan hakkındaİrfan Fidan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı süresince 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, Selam Tevhid, MİT TIR'ları, Şike davası, Gezi davası, Osman Kavala, Barış İçin Akademisyenler gibi kamuoyunda tartışmalara neden olan davalarda yer aldı. Meslek hayatına 1999’da Akkışla Cumhuriyet Savcısı olarak başladı. Aşkale, Çaycuma, Dörtyol, Şişli Cumhuriyet Savcısı oldu. 2015’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekiliğine, 2016’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atandı. Ordu Fatsalı. |
Şiddet iddiaları
İrfan Fidan’ın ismi bu süreçte Bağımsız Milletvekili-gazeteci Ahmet Şık'ın, 11 Aralık Cuma öğlen paylaştığı tweet serisinde isim vermeden, üst düzey bir yargı mensubunun eşini dövdüğünü duyurmasıyla da gündeme geldi.
Şık’ın paylaşımları şöyleydi:
“Bir varmış bir yokmuş, ülkenin birinde ismi çok bilinen üst düzey bir yargı mensubu varmış. Ününün nedeni mesleki bilgisinden değil, siyasal iktidarın kullanışlı tetikçiliğini üstlenip hukukun celladı olmasından gelirmiş.
“Daha da yükseleceğini hayal ederken siyasal iktidar içinde işler karışmış ve ‘terfi ettirilerek’ koltuğundan olmuş. Buna rağmen daha da yükseleceğini umarken birkaç gündür başı daha çok belaya girmiş.
“Özel hayatıyla ilgili sırrını öğrenen eşi ile kavga çıkınca, dişini kırana dek dövdüğü karısı darp raporu alıp kendisini şikayet etmiş. Eşinin görevi nedeniyle şikayet başvurusu işleme alınmak istenmemişse de olayın büyümesinin yaratacağı endişe ile şikayet işleme konulmuş.
“Bir başsavcı vekili aracılığıyla yapılan şikayet yargı mensuplarını soruşturan Kurul'un ilgili dairesine gönderilmiş. Söz konusu şikayet sadece darpla ilgili olmakla kalmayıp yargı mensubunun mal varlığındaki artışı sağlayan yolsuzluk/rüşvet iddialarını da içermekteymiş.
“Yakın geçmişte sahip olduğu makamdaki kullanışlılığı ve iktidar tetikçiliğinden kaynaklanan ilişkileri nedeniyle olay şimdilik gizli tutulmaktaymış. Ama dedikoduların yayılma hızı nedeniyle örtbas edilebilecek miymiş yakında herkes görecekmiş.”
HSK: Bizde dilekçe yok
Ahmet Şık’ın 11 Aralık Cuma öğlen yaptığı paylaşımlarının ardından aynı günün gecesi HSK’den yapılan açıklamada şiddet iddialarını içeren şikayet dilekçesinin HSK’ye iletilmediği belirtildi.
Bunun üstüne paylaşımda bulunan Ahmet Şık, “Ülke yok, isim yok ama öyle bir telaş ki Cuma gecesi HSK'ye açıklama yapmak mecburiyeti doğuyor. Şikayet dilekçesi yok demiyorlar. ‘Bizde şikayet dilekçesi yok’ diyorlar” dedi.
Erişim engeli ve Şık’a soruşturma
İrfan Fidan ve eşi Sibel Özalp Fidan, paylaşımlarında herhangi bir isim vermemesine karşın Ahmet Şık hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talebiyle Ahmet Şık’ın paylaşımlarına ve paylaşımları içeren haberlere erişim engeli kararı verildi.
İstanbul Başsavcılığı Şık hakkında, "kamu görevlisine hakaret ve iftira" suçlarından soruşturma başlattı. (EKN)