Zeynep Senis'in kaleme aldığı bu yazı ilk olarak bilimfili.com'da yayınlandı, yazının tamamını okumak için burayı tıklayn.
Her şey 2022'nin başında, Twitter'da birtakım gri, yeşil ve sarı karelerin ortaya çıkmasıyla başladı. İlk başta oldukça gizemli görünen bu renkli kareleri paylaşan kullanıcılardan bazıları sonuçlarıyla gurur duyuyor, bazıları ise hayal kırıklığına uğruyordu. Fakat, bu renkli karelerin ne anlama geldiğini ancak onları oluşturan oyunu oynayarak anlamak mümkündü: Her gün yeni bir kelime bulmacasıyla güncellenen bir Web tarayıcı oyunu olan Wordle.
Brooklyn'de bir yazılım mühendisi olan Josh Wardle, oyunu kendisinin ve ortağının oynayabileceği bir şey olarak tasarlamıştı. Ekim ayında oyunu kitlelere sunmaya karar verdi. Kasım ayında 90 kullanıcı olan oyun, The Guardian'a göre, Ocak ayının ortasına kadar 2 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı.
İngiliz psikolog Lee Chambers'a göre, Wordle'ı çekici kılan şey, beynimizin hem dil hem de mantık işleme alanlarını uyarabilmesi. Tüm oyunlar gibi Wordle da, zevk ve tatmin hissetmemizi sağlayan bir hormon olan dopamin salınımına da yol açıyor. Ancak Wordle'ı diğerlerinden ayıran birkaç şey var. İlk olarak, oyunu oynamak için yalnızca bir web tarayıcısına ihtiyacınız var, satın alınacak oyun konsolları veya indirilecek uygulamalar yok. İkincisi, günde sadece bir bulmaca çözebiliyorsunuz. Kelimeyi tahmin ettikten sonra, gece yarısından sonraya kadar başka bir bulmaca bulunmuyor.
Şimdi gelin, 2022'nin ilk viral oyununun başarısının sırrını sosyal psikolojiden yardım alarak inceleyelim.
Josh Wardle, Aralık ayının ortalarında, oyuncuların sonuçlarını sosyal medyada manuel olarak yazdıklarını fark ettiğinde, bir puan paylaşım seçeneği ekledi. Bu seçenek, oyuncuların günün kelimesini açıklamadan, kelimeyi tahmin etmek için izledikleri yolun görsel bir temsiliyle birlikte puanlarını Twitter'da yayınlamalarına olanak tanıdı. Bu da oyun çevresinde bir toplumsallık duygusu oluşturmaya yardımcı oldu.
İngiliz psikolog Lee Chambers, oyunun benzersiz paylaşılabilirliğinin, popülaritesinin anahtarı olduğuna inanıyor.
"Gönderiler sosyal medyada anında tanınabiliyor, bu nedenle bugünün mücadelesini vermiş olsanız da olmasanız da oyunun bir parçası olduğunuzu hissediyorsunuz. Twitter akışımızda bu kareleri sürekli görmek, çözülmesi gereken "bir şey" olduğunu ve diğerlerinin bir iş üzerinde olduğunu gösteriyor ve bizi de araştırmaya itiyor."
Oyunun estetiğinin de başarısında bir rolü olduğunu inanan Chambers, renkli blokların kaosla çevriliyken bile rahatlatıcı bir psikolojik düzen getirdiklerinden yatıştırıcı hissettirdiğini belirtiyor.
Wordle'ın en önemli ayırt edici özelliklerinden biri, dünyanın dört bir yanındaki oyuncuların aynı gün aynı kelimeyi tahmin etmeleridir. Uzmanlara göre, o gün herkesin aynı bulmacayı çözmeye çalıştığı gerçeği bizi bir araya getiriyor ve birlikte daha büyük bir sorunu çözüyormuş gibi hissetmemize yardımcı oluyor. Kolektif deneyim aynı zamanda rekabetçi yönümüzü de besliyor.
(AÖ)