Üniversitelilerin Diyarbakıra Mektubu Var!
Bugün saat 12:30'da Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs kapısında bir basın açıklaması yaptıktan sonra öğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi'nden bir çok öğrencinin ve öğretim elemanının imzaladığı bir mektubu Diyarbakılılara sunmak üzere yola çıktı.
Öncelikle Ankara'ya uğrayacak grup, Orta Teknik Üniversitesi, Ankara ve Hacettepe Üniversiteleri'nden öğrencilerle birlikte Diyarbakır'a devam edecek.
Yaşananları anlamak ve acıları paylaşmak için...
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim elemanları tarafından 10-14 Nisan tarihleri arası "Diyarbakır Hakkında Bilmek İstemediklerimiz Haftası" ilan edilmişti.
Üniversite bünyesinde, Diyarbakır olaylarıyla ilgili farklı bilgi edinme süreçlerini geliştirmeye, yaygın medya dışında yollarla bu konuda aktif olarak bilgilenmeye ve farklı bilgilenme kanalların önünü açmaya yönelik etkinlikler düzenlenmişti.
Diyarbakır'a yolculuk, öğrencilerin ve akademisyenlerin bu amaçla attıkları bir diğer önemli ve somut adım.
Öğrenciler, bu etkinliklerin çıkış noktası olarak son dönemde Türkiye genelinde ve Diyarbakır özelinde yaşanan olaylara medyanın, siyasetçilerin ve çeşitli aydınların yaklaşımları konusunda duydukları kaygı ve rahatsızlık olduğunu ifade ediyorlar.
"Diyarbakır olaylarına yol açan sebepleri anlamaya çalışmak yerine tüm bir halka peşin hükümler giydiren yaklaşımların hem farklı sesleri bastırdığını, hem de tüm ülkenin geleceğini kararttığını" düşünüyorlar.
"Diyarbakır'a gitmekten korkuyoruz, yine de gideceğiz." diyen öğrenciler "korkularının" nedenlerini şöyle sıralıyor:
Diyarbakır'a gitmekten korkuyoruz,
* biz de vatan haini ilan edilebiliriz.
* gözaltına alınabiliriz.
* işkence görebiliriz.
* 12 Eylül'ü unutmadık.
* kimimizin nüfus cüzdanında doğum yeri Van, kimimizin Hakkari, kimimizin Adıyaman yazıyor.
* fişlenebiliriz.
* medyada yanlış yansıtılabilir.
* yolda linç edilebiliriz.
* üç yaşında çocuk bile öldürüldü, biz de öldürülebiliriz.
* okuldan atılabilir, işimizden olabiliriz.
* faili meçhulleri unutmadık
* terörle mücadele yasası bizi yolda yakalayabilir, hakkımızda dava açılabilir.
* terörist ilan edilebiliriz.
* tutuklanabiliriz.
* havaya açılan ateşle karnımızdan vurulabiliriz.
* sözde vatandaş ilan edilebiliriz.
"Diyarbakır'a gitmezsek bunları unutmaktan korkuyoruz.Korkuyoruz ama gidiyoruz,Gidiyoruz çünkü korkuyoruz. Artık aydınlık bir gelecek istiyoruz!" (GS/KÖ)