"Ülke işgal altında olsaydı da, başka türlü olmazdı. Bence ülkemiz insanı, Kuzey Irak'taki Kürtler yerine Türkiye'deki sorunları çözmeye uğraşsa daha iyi olacak..."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün önceki gün yaptığı açıklamayı "Meclis'e bir ültimatom" olarak nitelendiren Azrak, "ABD, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan'a ve Genelkurmay'a o kadar çok güveniyor ki, Meclis kararını beklemeden işlerini yoluna koymaya çalışıyor" diyor.
Azrak'a göre bu gelişmelerle, "Türkiye Meclis'in aksi yöndeki kararına rağmen savaşta fiili bir taraf haline geliyor" ve "Meclis kararını uygulamayanlara karşı pasif davranan hükümet, Meclis kararını akamete uğrattığı için bir Anayasa suçu işliyor".
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azrak, gelişmeleri "bianet"e değerlendirdi:
Genelkurmay tezkeresi Meclis'e bir ültimatom
Türkiye tezkere Meclis'te reddedildiği ve Meclis'in aksi yönde bir kararı bulunduğu halde savaşa taraf olmuş, savaşa dahil olmuş sayılabilir mi?
Fiili durum onu gösteriyor aslında. Bu işin iki cephesi var. Bir tanesi şu:
ABD askeri yönetimi, ikinci tezkerenin istedikleri doğrultuda çıkacağı hususunda çok kuvvetli bir inanca sahip. Tayyip Erdoğan'a ve Genelkurmay Başkanı'na çok güveniyorlar. "Herhangi bir sürprizle karşılaşmadan, işleri zamanında yoluna koyma" düşüncesiyle hareket ediyorlar.
Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün açıklaması, Meclis'e yönelik bir ültimatom. Açıklama, Türkiye'deki tüm sorunları çözmüş gibi görünüyor. Meclis kararı, "Tezkere çıkacak nasılsa, onlar halletsin, biz karışmayalım" düşüncesiyle Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) hiçbir kanaat belirtmeyen askerler üzerinde soğuk duş etkisi yaptı. Genelkurmay Başkanı hemen olaya müdahale etti.
"ABD Meclis kararını umursamıyor"
ABD'nin tavrı hukuka uygun mu?
Elbette ki değil. Bütün bu gelişmeler ışığında ABD'liler, tezkerenin geç de olsa çıkacağına inanıyor. Ancak, tezkerenin çıkışını beklerlerse, Kuzey Irak harekatında gecikmiş olacaklar. Böyle bir duruma düşmemek için, "istim arkadan gelsin" düşüncesiyle, "tezkere sonradan çıkarsa mesele nasılsa hallolacak, biz şimdiden bildiğimizi okuyalım" düşüncesiyle hareket ediyorlar.
ABD'nin tutumu hukuki bir mesele yaratıyor. ABD yönetimi, tezkerenin TBMM'de reddedilmesini kaba tabiriyle "takmıyor", umursamıyor. Yani, Türk parlamentosunun kararı ABD'nin nazarında hiçbir etki yaratmıyor. İşin en ağır tarafı da bu...
Onlar Meclis kararına kulak asmıyorlar ve hiçbir mercii de onlara "siz ne yapıyorsunuz?" demiyor, hükümet makamları, mülki makamlar ağızlarını açmıyorlar. Kendilerine verilen üstü kapalı talimat doğrultusunda hareket ediyorlar. Askeri makamlar da buna karşı çıkacaklarına ABD birlikleri ile işbirliği yapıyorlar.
"İşgal söz konusu olsa, başka türlü olmazdı"
Bu ne anlama geliyor?
Bu, Türkiye'nin egemenlik hakları açısından çok vahim. Bir işgal söz konusu olsa, başka türlü olmaz zaten. İşgal, bir devletin size danışmadan, sizin kararlarınıza rağmen kendi istenç ve iradesiyle hareket etmesidir. Nerede kaldı Türkiye'nin egemenlik hakları?
Bence insanlarımız Kuzey Irak'taki Kürtlerle uğraşacağına, kendi ülkelerindeki meseleleri çözmeye çalışsalar daha iyi olur...
"Hükümet ve Genelkurmay anayasa suçu işliyor"
Bu uygulamaya karşı ne yapılması gerekir?
Hükümetin, ABD'li askeri yetkililere ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini söylemesi gerekir. "Tezkere Meclis'ten geçene kadar uzak durup bekleyin" demeleri gerekir.
ABD'li birliklerin, eski anlaşmalar gereği İncirlik'te konuşlanma hakları var sadece. Onun dışında, limanlardan askeri sevk ve harekat yapmaya hakları yok, bunların durdurulması gerekir. Bunu yapacak mercii de İçişleri Bakanlığı'dır, hükümettir, Genelkurmay Başkanlığı'dır. Genelkurmay Başkanlığı'nın, silahlı kuvvetlerin ABD'li askeri birliklerle sürdürdükleri işbirliğini derhal sonlandırması gerekir. Oysa, ne biri, ne öbürü böyle yapmıyor. ABD fiili bir durum yaratmış durumda.
Bu fiili durumda, Türkiye'de savaş hazırlığının içinde, taraf olmuş sayılıyor. Hem de, Meclis kararı aksi yönde olduğu halde. TBMM kararını uygulamıyorlar, hükümet pasif davranmak suretiyle Meclis kararını akamete uğrattığı için bir Anayasa suçu işliyor. (BB/NK)