"Uluslararası Af Örgütü, yazarın muhalif fikirlerini barışçıl bir şekilde ifade etmesine karşı bir 'hukuksal yıldırma örüntüsü' oluşturduğu için, bu davayla ilgili özellikle kaygı duyuyor."
UAÖ: Hapse girerse Dink'i düşünce suçlusu olarak kabul edeceğiz
Af Örgütü, Yargıtay'ın Temmuz 2006'da Dink'in aynı gerekçeyle 6 ay hapis cezası almasını onadığını, bu dava nedeniyle suçlu bulunursa bir önceki cezanın da infaz edileceğini anımsattı; hapse girmesi halinde Dink'i "düşünce suçlusu" olarak kabul edeceklerini duyurdu.
"Sanıkları, avukatlarını, destekçilerini ve adaleti koruyun"
UAÖ, İstanbul Barosu avukatlarından Kemal Kerinçsiz'i ve çevresindekileri kastederek, 301. maddeyle ilgili davaların bu grubun şikayetleriyle açıldığına, aynı grubun duruşmalarda da sürekli olarak kışkırtıcı ve bazen şiddet içeren protestolar düzenlediğine dikkat çekti.
Örgüt, yetkilileri, davalıların, avukatlarının, destekçilerinin ve "tabii ki adaletin kendinin" korunması için bütün önlemleri almaya çağırdı.
"Şafak'a beraatin istisna olmasından korkuyoruz"
Örgüt, yazar Elif Şafak'ın aynı suçlamayla açılan davada beraat etmesiyle ilgili de, bu sonucun bir istisna olmasından, Türkiye'deki belli yargıç ve savcıların uluslararası hukuku içselleştirmemiş olmasından korktuğunu da belirtti.
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, bu hafta başında, "Agos" gazetesinin 21 Temmuz 2006 tarihli sayısında verilen "301'e Karşı 1 İmza" başlıklı haber nedeniyle gazeteci Hrant Dink hakkında, "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla dava açmıştı.
Üç yıl hapsi istenen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in yanı sıra gazetenin imtiyaz sahibi Sarkis Seropyan ve sorumlu yazı işleri müdürü Arat Dink de yargılanacak. Gazeteciler 21 Ağustos'ta savcılığa ifade vermişlerdi.
Söz konusu haber o günlerde birçok yazılı ve görsel basında aynı şekilde yer almasına karşın savcılık sadece "Agos" gazetesine dava açtı.
Suça gerekçe gösterilen haberde Düşünce Suçuna Karşı Girişim'in başlattığı sivil itaatsizlik eyleminin Hrant Dink için genişletildiğine yer verilmiş, ayrıca; gazeteci hakkında Reuters Ajansı'na verdiği bir demeç nedeniyle Başsavcılıkça yeni bir soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu.
Hrant Dink, 14 Temmuz'da ajansa verdiği demecinde "Elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor" demişti. (TK)