Resmi ziyaret için Fransa'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Filistin politikalarını eleştirerek, İsrail'i "Ortadoğu barışına yönelik en önemli tehdit" olarak değerlendirdi.
Dün sabah gazetecilerle bir araya gelen Erdoğan, "Bölgesel barış için baş tehdit İsrail'dir. Bir ülke Filistin'de Gazze'de orantısız güce başvuruyorsa, fosfor bombaları kullanıyorsa 'bravo' demeyiz" dedi.
Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırının "yalanlara" dayandığını savundu; İsrail'e yönelik tavrını, "Böyle bir yaklaşıma Müslüman olduğumuz için sahip değiliz. Yaklaşımımız insani" sözleriyle açıkladı.
Netanyahu: Erdoğan'ın her fırsatta İsrail'e saldırmasından üzgünüz
Bu arada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu görevinin ilk yılı içindeki faaliyetlerini anlatmak için düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı; "Türkiye'yle iyi ilişkiler sürdürmek istiyoruz. Erdoğan'ın eline geçen her fırsatta İsrail'e saldırmasından üzüntü duyuyoruz" dedi.
Erdoğan: Kendilerini sürekli haklı görüyorlar
Fransız lider Nicolas Sarkozy ile yaptığı görüşme sonrasında kendisine Netanyahu'nun tepkisi sorulan Erdoğan da "Tepki vermedikleri bir şey yok. Kendilerini sorgulamıyorlar. Sadece diğer siyasi liderleri sorguluyorlar" diye konuştu. Erdoğan, "İsrail tarafı kendini sürekli haklı görüyor ama dünya böyle düşünmüyor" dedi.
Lieberman: Sırtımızdan isim yapma
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise Erdoğan'ı, İslam dünyasında isim yapmak için İsrail'e saldırmakla suçladı.
İsrail'de farklı dillerde yayın yapan Radyo Reka'ya konuşan Lieberman, "Erdoğan'ın Davos'ta sergilediği hastalıklı tavrı hatırlıyoruz. İslam dünyasında isim yapacaksınız diye, bizi harcamamalısınız" dedi.
Lieberman şöyle konuştu: "Türkiye Başbakanı'nın saldırıları bugün başlamadı. Hepimiz onun Davos'ta Cumhurbaşkanı Peres'e karşı sergilediği hastalıklı tavrı, İsrailli askerlerin Gazze'de çocukları öldürdüğünü gösteren diziyi hatırlıyoruz.
Bizim Türkiye ile daha fazla gerginlik yaratma niyetimiz yok. Ama Erdoğan'a şunu söylemeliyiz: 'Eğer İslam dünyasında isim yapmak veya yeni bir statü edinmek istiyorsanız, bunu bizi harcayarak yapmamalısınız.
Son günlerde Pakistan'da veya Irak'taki patlamalarda yüzlerce Müslüman öldüğünde, Erdoğan'ın tepki verdiğini görmüyoruz. Bize ders vermeden, kendisi Kürtler ile olan problemlerini çözmeli."
Kudüs - Kıbrıs karşılaştırması
Lieberman, Kudüs'te yeni yerleşim alanları inşa etme çalışmalarını da Türkiye'nin Kıbrıs politikasına benzetti ve "Rumlarla Türkler arasında bölünen Kıbrıs'ın durumu da bunun bir örneği. Hiç kimse bağımsız bir devletin kendi topraklarında inşaat yapmasını yasaklayamaz" diye konuştu.
"Alçak koltuk krizi"nin mimarı olan Lieberman, önceki gün Erdoğan'ın yavaş yavaş Venezuela lideri Hugo Chavez ve Libya lideri Muammer Kaddafi'ye dönüştüğünü söylemişti. Erdoğan, Lieberman'ın iddialarını "O adam benim muhatabım değil" diyerek yanıtsız bırakmıştı. (BB)