Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınması talebiyle açılan davanın üçüncü duruşması Ankara Dışkapı Adliyesi’nde görüldü.
Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri; ulusal ve uluslararası hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin yönetici ve temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın açıklamasında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; depremlerde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifa dileyerek ve deprem bölgesinde şifa dağıtan tüm sağlık emekçilerine teşekkür ederek söze başladı.
Korur Fincancı; TTB’nin yapısını işlevsizleştirmeye çalışan, seçilmiş yöneticilerini yargılayan, seçilmiş başkanını tutuklayan yaklaşımlara karşı Erdal Atabeklerin, Nusret Fişeklerin, Füsun Sayeklerin mücadele geleneğinden geldiklerini hatırlattı.
Hatay Sevgi Parkı’nda yürütülen sağlık çalışmalarının hedef alınmasına ve parkın boşaltılmaya çalışılmasına tepki gösteren Korur Fincancı şöyle konuştu:
“Türkiye’de insanlar kimin onların yanında olduğunu çok iyi biliyor. Biz insanların yanında olmaya, insanı özne kılmaya, yaşam hakkını savunmaya TTB Merkez Konseyi üyesi olmasak da devam edeceğiz. Bizim yapabileceklerimizi yapabilecekseniz, toplumun yaralarını sarabilecekseniz, hodri meydan!”
Bakke: Baskılara son verin
Avrupa Hekimleri Daimi Komitesi (CPME) Başkan Yardımcısı Dr. Ole Johan Bakke; ilk olarak tüm topluma ve depremde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Dünya üzerindeki milyonlarca hekimi temsilen iyi hekimlik ve sağlıklı bir gelecek mücadelesi veren, Türkiye’de de binlerce hekim tarafından seçilen TTB Merkez Konseyi üyelerinin yanında olduğunu söyleyen Bakke, mesleki bağımsızlığın ve meslek örgütü özerkliğinin önemine dikkat çekti. Bakke, özellikle böyle bir dönemde TTB ve yöneticileri üzerindeki baskılara derhal son verilmesi çağrısı ile konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklamasının ardından Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne geçildi. Mahkeme heyeti, reddi hakimin reddi kararına yapılan itiraz henüz sonuçlanmadığı gerekçesiyle davayı 6 Nisan 2023 saat 14.30’a bıraktı.
Duruşma çıkışı polis engeli
Duruşma sonrası adliye önünde yapılmak istenen basın bilgilendirmesi ise polis saldırısı ile engellendi.
(HA)