68 kuşağının önemli isimlerinden Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) kurucularından Gülay Ünüvar Özdeş hayatını kaybetti.
Pankreas kanseri nedeniyle bir aydır Marmara Üniversitesi Pendik Hastanesi’nde tedavi gören Ünüvar dün hastanede öldü.
Ünüvar bugün saat 14:00’da Karacaahmet Cemevi’nde yapılacak törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Gülay Ünüvar Özdeş kimdir?
Evrensel gazetesinde yer alan habere göre Gülay Ünüvar Özdeş'in hayat hikayesi şöyle:
ODTÜ’de öğrenci olan Ünüvar, hem SFK (ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü) üyesi hem de TİP (Türkiye İşçi Partisi) üyesidir. Ancak TİP'de uzun süre kalmaz.
ODTÜ'de SFK'ya gelir sağlamak amacıyla çalışmalara katılır, günlerce ODTÜ Yurtları içinde sürdürülen köfte satışlarını hem organize etmiş hem de bizzat köfteleri kendi eliyle hazırlayıp satıcılara teslim eder. SFK üyesi Müfit Özdeş ile evlenir ancak daha sonra boşanır.
SFK üyesi iken THKO'nun (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) kuruluş çalışmalarına katılır. THKO'nun kuruluş kadrolarını oluşturan Hüseyin İnan, Sinan Cemgil, Yusuf Aslan, Taylan Özgür, Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga ile birlikte çalışır ve böylece THKO'nun ilk kurucuları arasında yer alır.
Silahlı eğitim almak üzere Filistin'e giden ilk ekip içinde yer almak ister ama Hüseyin İnan onu irtibat sağlaması ve Türkiye'deki çalışmaları koordine etmesi için Ankara'da bırakır.
Filistin dönüşü Diyarbakır'da yakalanıp cezaevine giren arkadaşlarının ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışır ve bu arada da ilk 'Dağcılar' (Daha Sonra THKO olacaktır) örgütlenmesinin cezaevi dışındaki çalışmalarını Yusuf Aslan ile birlikte sürdürür.
Diyarbakır tahliyelerinden sonra ODTÜ 2.Yurdu 201-202 numaralı odalarında sürdürülen THKO örgütlenme çalışmalarının içinde yer alır. Gerillaların kırsal alanda kullanacakları uyku tulumlarını ve kışlık pantolon, yelek gibi giysilerini birkaç kadın yoldaşı ile birlikte diker, hazırlar ve Nurhak'daki gerillalara gönderilmesini sağlar.
Nurhak ekibinin Nurhak'ta toplanmasından sonra İstanbul'a geçer. Cihan Alptekin önderliğindeki THKO İstanbul ekibine katılır. İstanbul'da bir süre çalıştıktan sonra Ankara'ya döner. İstanbul ekibinin yakalanması sonrası Ankara'da yeniden örgütlenme çalışmalarına girişir.
Cihan Alptekin ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi'nden firar etmeleri ve Ankara'ya gelmelerinden sonra yakalanıncaya kadar Ankara'da onları yardım eder, saklanmalarını ve barınmalarını sağlar. Bu dönemde yaptığı bazı istihbari çalışmalarının raporlarını Cihan Alptekin'e teslim eder. Alptekin’in bu belgeleri Kızıldere'de kuşatıldıkları zaman yakarak imha ettiği sanılıyor.
Ankara Sıkıyönetim 1 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 2.THKO Davasında yargılanarak, o zamanki Türk Ceza Kanunu'nun Anayasa'yı Ortadan Kaldırma maddesi olarak bilinen 146/3. Maddesinden 15 yıl ağır hapis cezası alır.
1402 Sayılı Af Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin eşitlik ilkesi yorumuyla verdiği karar sonucu 1 Şubat 1975 tarihinde tahliye olur.
Arkadaşlarının oluşturduğu Halkın Kurtuluşu örgütlenmesi içinde yer almayarak Türkiye Devriminin Yolu (TDY) örgütlenmesi içinde yer alıyor. TDY ismini, Mamak Askeri Cezaevi'nde yazılan ve Hüseyin İnan imzasını taşıyan Türkiye Devrimi'nin Yolu broşüründen almaktadır.
12 Eylül 1980 Darbesi'nin ardından, 1981 yılında yurt dışına giden Özdeş, İsveç'te siyasi mülteci olarak yaşamını sürdürür. 2014 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yapar.
Yurt dışında kaldığı süreçte aktif mücadele içinde yer alır, mülteciliğe karşı çalışmalar yürütür.
Ülkeye döndükten sonra, hastalığı izin verdiği ölçüde sınıf mücadelesini sürdürür, çeşitli sosyal forumlarda çalışmalarına devam eder. (NV)