"Türkiye'de seçim kampanyası muhalifleriyle alay eden, Avrupa Birliği'ni kınayarak milliyetçilere oynayan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başladı" sözleriyle başlayan The Times yazısında, BBC Türkçe tarafından çevrilen ifadelerle şunlar yer aldı:
"Erkene alınması adil olmayacağının garantisi"
"Başbakan ve cumhurbaşkanı olarak 15 yıldır iktidarda olan Erdoğan şüphesiz seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanacak. Duygusal, gösterişli ve her türlü muhalefete karşı hoşgörüsüz olan Erdoğan, kendisinden başka kimsenin kazanmamasını garantiledi.
"Bir yıl sonra yapılması planlanan seçimleri, muhalifleri kargaşada çamura saplamak, olağanüstü halin avantajını kullanmak, kampanyalara, basına, ifade özgürlüğüne kısıtlama getirmek için gelecek aya çekti.
"Bunlar da seçimlerin özgür ve adil olmayacağının garantisi gibi görünüyor.
"Erdoğan yeni anayasayla birlikte cumhurbaşkanına verilen geniş yetkileri sağlamlaştırmayı, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonlarından ve Gülencilere yönelik tasfiyelerden çıkar sağlamayı amaçlıyor.
"Erdoğan ayrıca, artan gıdan fiyatları, Türk lirasındaki düşüşle gelen ekonomik çöküş öncesi gücünü sağlamlaştırmak istiyor.
"Ekonomik çökme tehlikesiyle karşı karşıya"
"Bir zamanlar büyüyen ve ılımlı İslamcı Ak Parti hükümetinin istikrarının da göstergesi olan ekonomi çökme tehlikesiyle karşı karşıya.
"Hükümetin giderek artan otoriter yapısından kaygı duyan yabancı yatırımcı ya uzak duruyor ya da piyasadan çekiliyor.
"Türkiye'nin Avrupalı müttefikleri de, gerileyen demokratik sistem yeniden inşa edilene kadar Avrupa Birliği kapılarının da kapalı kalacağını açıkça ifade ediyor.
"Türkiye ile Rusya arasındaki yakın ilişkilerden kaygı duyan ABD de, vizeler üzerinden kısasa kısas bir mücadele içinde. İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle devlet bankası yöneticisinin mahkûmiyetinden sonra ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulayabilir.
"Her zamanki Erdoğan taktiği"
"Her zamanki gibi Erdoğan'ın kampanya taktiği, Türkiye'nin müdafi, PKK, AB veya laikler, Türkiye'nin kaderini ve tarihini karaladığını düşündüğü her türlü düşmana karşı savunucu rolü oynamak.
"Erdoğan, Kemalistlerin mirası laiklikten, reformlardan ve Batılı eğilimlerden yavaş yavaş koparak, onun yerine Osmanlı geçmişine, İslami prensiplere tutunup NATO ve AB ile ilişiği kesmeye yöneldi.
"Gül ziyareti de bu kalıba uyuyor"
"Erdoğan'ın seçimlerde hiçbir muhalefete tahammül göstermemesi, Türkiye'nin kuzey ve güney komşularıyla da paylaştığı bir kararlılık.
"Rusya Devlet Başkanı Putin bugün dördüncü dönemi için yemin edecek. Mısır Devlet Başkanı Sisi her türlü muhalefetin yasaklandığı, susturulduğu veya sindirildiği bir seçimle başa geldi.
"Üst düzey bir Türk generalin eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü aday olmasın diye ikna etmek için ziyaret etmesi de bu kalıba uyuyor. Türkiye'de de benzer bir zırva seçim olacak". (PT)