Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) darbe girişimi sırasında ve sonrasında yayın kuruluşlarına yönelik baskınlara, erişim engellemelerine ve gazetecilere yönelik linç girişimlerine tepki gösterdi.
TGC “Türkiye 15 Temmuz Cuma gecesi gerçekleşen darbe girişimi sonrası ölüm ve yaralanmalarla yaşadığı ağır travmanın etkisini atlatmaya çalışıyor” dediği açıklamasında parlamenter demokrasiyi, halkın temel hak ve özgürlüklerini, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaya dönük her türlü girişimin karşısında olduğunu belirtti.
Darbe girişimi sırasında TRT, CNN Türk ve Hürriyet’in saldırıya uğradığını hatırlatan TGC Halk TV, İMC TV ve Hayatın Sesi TV’nin de yayınları darbe girişimine katılanlar tarafından sık sık kesildiğini belirtti.
Girişimin ardından gazetecilere yönelik saldırıların sürdüğünü belirten T&GC “Muhabirler, foto muhabirleri, kameramanlar, sokaktaki provokatörler tarafından dövülmüştür. Gazeteler basılmış, internet sitelerine erişim engellendi” dedi.
Basına saldırılar
TGC şu saldırıları sıraladı:
* 15 Temmuz gecesi Hürriyet Gazetesi foto muhabiri Selçuk Şamiloğlu, Boğaziçi Köprüsü'nde gözaltına alınan askerlerin saldırıya uğradığı anı fotoğraflarken 20 kişilik bir grubun saldırışına uğradı.
* 15 Temmuz gecesi muhabir Göksel Göksu, Fulya Öztürk, kameraman Onur Özel, Taksim Meydanı’ndaki gelişmeleri izlerken darp edildi, kameraları kırıldı.
* CNN Türk’e yapılan baskın sırasında da kameraman Ahmet Akpolat saldırıya uğradı, kamerası kırıldı.
* 17 Temmuz Pazar gecesi Gazetem İstanbul'un Beylicium AVM'deki merkezi 25 kişilik bir grup tarafından tahrip edildi, ofiste bulunan tüm malzemelere hasar vererek kullanılamaz hale getirildi.
* İnternette yayın yapan Medyascope, Gazeteport, Rotahaber, ABC Gazetesi, Karşı Gazete, Haberdar, Aktif Haber, Postmedya, S Medya, Özgür Düşünce, Meydan ve Yarına Bakış sitelerine erişim engellendi.
"Gazetecilerin güvenliği sağlanmalı"
TGC ayrıca Başbakan Binali Yıldırım’ın gazetecilerden özrünü hatırlatarak şunları ifade etti:
“Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘…Darbenin meşruiyet kazanmasının engellenmesinde milli duruş sergilediğini’ belirterek ‘teşekkür’ ettiği ‘basın kuruluşlarının ve gazetecilerin güvenliği’ acil olarak sağlanmalıdır.
“Darbe girişiminden sonra sokaklara çıkan yurttaşların bir bölümünün toplumda unutmaya, unutturmaya çalıştığımız linç kültürünü yeniden hayata geçirdikleri gözlenmiştir.
“Bu ortam basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik baskıların artırılması için bir fırsat olarak görülmemelidir. İnternet sitelerine getirilen erişim engellemeleri kaldırılmalıdır.”
TGC, açıklamasında toplumsal barışın sağlanmasının ancak basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün korunmasıyla mümkün olduğunu belirterek “Adalet gibi, özgür basın da herkese lazımdır” dedi. (EA)