Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin düzenlediği Ege Bölge Konferansı’na katıldı. Güncel gelişmeleri de değerlendiren Temelli, özetle, şunları söyledi:
* HDP olarak örgütlenme çabamız aslında bir fikriyatı örgütlemektir, bu fikriyatı toplumsallaştırmaktır. Çok güçlü bir fikriyatımız var, bu fikriyatımız sayesinde bugün Türkiye siyasetine en güçlü müdahaleyi yapabilen bir siyaset olarak iz bıraktık.
* Siyaset yapma hakkımızı gasp etmek isteyenler, Türkiye’yi siyasetsizleştirmek isteyenler Türkiye’yi içinden çıkılmaz hale getirdiler. Bu tekçi anlayış, yani siyaset hakkını gasp eden farklı siyaset yapma anlayışlarını yok sayan bu tekçi anlayış bugün Türkiye’nin önüne kara bir tablo koydu.
* 23 Haziran’da yaptığımız bu tabloyu parçalamaktı, bu gidişata dur demekti. 23 Haziran’da yaptığımız insanları siyasete yeniden davet etmekti. Bunu yaptık. Evet yeniden insanları siyasete davet ettik.
“Türkiye siyasetinin kulvarını değiştirdik”
* Çok güçlü, özverili, zor bir çalışmaydı ama başardık. Türkiye siyasetinin kulvarını değiştirdik. Türkiye siyasetinin bu tekçi anlayışa mahkûm olmadığını çok güçlü bir şekilde ortaya koyduk.
* Tecridin kırılması kritik bir hamleydi. Bu tecridi kırmak gerekiyordu. Tecridin kırılması için bir direniş var edilmeliydi ve o direniş var edildi. Leyla Güven şahsında binlerce direnişçi açlık grevleriyle, toplumun önemli bir kesiminin de duyarlılığı ile bu direniş var oldu.
* Bu önemliydi ama bunun ötesinde siyasete doğru yerden müdahale etmek de kritik bir öneme sahipti. Bunu da hep birlikte başardık. 24 Haziran’da sandıklara giderken, 31 Mart’ta sandıklara giderken ve 23 Haziran’da sandıklara giderken demokrasi ve barış mücadelesinde tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdık.
* Sadece Türkiye değil Orta Doğu coğrafyasında da Suriye’ye, Irak’a baktığımızda bu zihniyetin nereden nereye gittiğini anlamak çok kolay. Hatırlayın Suriye meselesinde de aynı sığ siyaseti görmeniz mümkün. Hatta insanların aklı ile alay eder gibi Suriye siyasetini "stratejik derinlik" olarak gösteren bir zihniyet. Suriye’nin içine sürüklendiği yer bugün karşımızda. Aynı şey Türkiye’de de yaşanıyor. Bu anlayışa karşı başka bir siyasetin mümkün olabileceğini ortaya koyma zamanıdır.
* O yüzden de radikal demokrasinin gereği olarak müzakere sürecine geç kalmadan, bugünden başlamalıyız. Örgütsel yaşamımız içinden tüm politik zemine yayılacak bir müzakereci anlayışı yaratmalıyız. Radikal demokrasi müzakereci demokrasidir. Yarını örgütlemek ve kurmak açısından hiç geç kalmadan bugünden adımlarımızı atmalıyız.
"Gelin Öcalan'la konuşalım"
* Demokrasi ittifakı dediğimiz mesele bu çağrıdır. Gelin Türkiye’nin tıkanmış yollarını, demokrasi yolunu hep birlikte açalım. Gelin demokrasi ittifakında buluşalım. Gelin konuşalım. Gelin Öcalan’la konuşalım. Gelin Türkiye’nin bu en önemli sorununun çözümünü üretmiş olan Sayın Öcalan’la konuşalım. Meselenin muhatabı ile muhatap olalım. Sadece HDP olarak değil. Türkiye’deki bütün toplumsal kesimler ve politik özneler bu inisiyatifi almalı ve konuşmalıdır. Geçmişin karalamaları ve hesaplaşmaları üzerinden değil geleceğin kurucu öznesi olma hakkıyla hareket etme zamanıdır.
* HDP’nin çağrısı bu yöndedir. Biz demokrasi ittifakı ile tüm toplumu konuşmaya, müzakere etmeye ve ortaklaşmaya davet ediyoruz. Geleceği hep birlikte kuracaksak, ortak iyiyi hep birlikte arayıp bulup var etmeliyiz. Siyaset budur. Bunun siyasetini var etmek önemli. Bir tarafımızla faşizme karşı mücadele ederken bir tarafımızla kurucu özne olma vasfımızla tüm Türkiye’yi bu müzakere sürecine davet ediyoruz.
* Diğer taraftan bir an önce toplumsal barış konusunda adım atılmalıdır. Bu iktidar 4 yıl boyunca toplumsal barışı dinamitledi. Bu büyük bir tahribattır. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Bunun için atmamız gereken adımlar var. Bunun için ilk adımı parlamento atmalıdır. Bütün partiler AKP’si, MHP’si, İyi Parti’si, CHP’si, HDP’ye kulak vermelidir. Sabah akşam HDP ile didişerek yol alamazsınız. Siz parlamentersiniz. Birbirinizi görmek, dinlemek zorundasınız. Türkiye’nin sizden beklediği toplumsal barış. Bu konuda adım atmalısınız.
“İçimizde ayrılık gayrılık yok; yan yanayız, bir aradayız”
* Tabii bu kadar güçlü bir örgütseniz, bu kadar güçlü bir fikriyatınız varsa sizinle uğraşan da çok olur. Diyorlar ki, "HDP’nin içinde ayrılık gayrılık varmış". Biz de buradan diyoruz ki içimizde ayrılık gayrılık yok. Yan yanayız, bir aradayız. Kimimiz içeride, kimimiz tecritte, kimimiz dışarıda. Ama nerede olursak olalım aynı duygu, aynı hisle, aynı anlayışla mücadelemize kararlı bir şekilde devam ediyoruz. (EMK)
* Fotoğraf: Evrensel