Tehlikeli Gemi Sökümüyle Mücadele Sürecek
Hileli asbest bildirimiyle yedi yıl bekletildiği Amsterdam'dan Aliağa'ya söküm için getirilmeye kalkışılan Otapan, girişimin öncülüğünde duyarlı ve kararlı bir kamuoyu baskısı ile geri çevrilmiş, gemi Türkiye karasuları dışında tutulmuştu.
Girişimin ilk etkinliği kasımda Aliağa'da panel
Bugün (21 Eylül) bir açıklama yapan Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi'nin, önümüzdeki süreçte daha da büyüyerek, Aliağa'nın çevre sağlığı ve canlı yaşamı için büyük tehlikeler yaratan sorunları için çözümün adresi olacağını ve girişimin dönem sözcülüğü görevini, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şube Başkanı Ertuğrul Barka'nın yürüteceğini ifade etti.
Cangı, girişimin ilk olarak 2006 Kasım ayı içinde Aliağa'da, "...Gemi sökümünün çevre ve insan sağlığına etkileri, ülke ekonomisine katkıları, Gemi Sökümü işyerlerindeki iş güvenliği, işçi sağlığı ve emek örgütlenmeleri, Otapan örneği..." konularının ele alınacağı panel-forum düzenleneceğini duyurdu.
Cangı: Otapan sorunu tam olarak çözülmedi
"Yalan beyanlarla Türkiye'ye ithal edilmeye kalkışılan Otapan, 'Tehlikeli Atıkların Sınır ötesi Taşınımının ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi' gereğince Hollanda'ya geri götürülmediği sürece, sorunun tam olarak çözümlendiği söylenemez" diyen Cangı gerekçelerini şöyle sıraladı:
* Gemi halen Türkiye karasularının hemen dışında, uluslararası sularda bekletiliyor. Akdeniz'de herhangi bir yerde bünyesindeki kirleticilerden arındırılıp yeniden Türkiye'ye getirilmesi olasılığı bulunuyor.
* Tehlikeli atıklar için güvence yaratması gereken Basel Sözleşmesinin ciddiye alınabilmesi için, Otapan Hollanda'ya mutlaka iade edilmeli.
* Türkiye'deki ve Hollanda'daki, sahte bildirimi yapan, bildirimi onaylayan ya da göz yuman kişilerden bunun hesabı sorulmalı.
Hollanda, Basel Sözleşmesindeki yükümlülükleri önemsemiyor
Cangı, Ankara'ya pazarlık için gelen Hollanda Çevre Bakanı Peter Van Geel'in bahsettiği "1980 yıllarda radyasyonlu hurda işi yapan Türk firmalarının" hangileri olduğunun hemen açıklanmasını ve haklarında gereken yasal kovuşturmalara derhal başlanmasını talep etti.
Batı Afrika ülkelerinden Fildişi Sahili'nde başkent Abidjan civarında geçen ağustos ayında gizlice bırakılan ve şu ana kadar 7 kişinin ölümüne yol açan zehirli atıkların, Hollanda tarafından gönderildiğinin ortaya çıktığını ifade eden Cangı şöyle devam etti:.
"Anlaşılan Hollanda Hükümeti Basel Sözleşmesindeki yükümlülükleri önemsemiyor.Bu gelişmeler, Basel Sözleşmesine taraf olan ülkelerin tamamını ilgilendirmektedir. Sözleşmenin ciddiye alınabilmesi için, Basel Sözleşmesinin Sekreteryası hemen harekete geçmeli, sözleşmeye aykırı uygulamaların hesabı sorulmalıdır." (KÖ/TK)