Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in Yargıtay ve Fethullah Gülen ile ilgili açıklamaları üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu soru önergesi verdi.
Tanrıkulu, “Cemaatin Yargıtay’daki imamı” şeklindeki açıklamayla ilgili verdiği spru önergesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplamasını istedi. Tanrıkulu şunları sordu:
* Sayın Mehmet Ali Şahin’in Yargıtay’da “Cemaatin İmamı” olarak nitelendirilen ve önemli bir holdingin başında bulunan bir kişinin ceza davası ile ilgili dosyayı karar vermesi için Fethullah Gülen’e gönderildiğini iddia ettiği kişi kimdir?
* Eski bir Adalet Bakanı olarak, Türkiye’de adalet sisteminin bu kadar şaibeli hale gelmesi akabinde, bu şaibeleri bizzat dile getirmeye başlayan Sayın Mehmet Ali Şahin, kendi sorumluluğunu da hesaba katarak kamuoyundan özür dileyip mevcut görevinden ve milletvekilliğinden istifa edecek midir?
* Sayın Mehmet Ali Şahin böyle bir açıklamayı neden 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve soruşturmasından sonra yapmıştır? Neden bugüne kadar sessiz kalmıştır?
* Bakanlar ve Sayın Mehmet Ali Şahin bu tür açıklamalarla yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu kamuoyu nezdinde şaibeli hale getirmeye mi çalışmaktadırlar?
* Sayın Mehmet Ali Şahin söz konusu olayın gerçekleştiğine dair elindeki tüm bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşacak mıdır? Eğer tüm bilgi ve belgeler Sayın Mehmet Ali Şahin’de varsa bu belgeleri Yargı’ya teslim edecek midir?
“Pensilvanya’ya sordu”
Eski Adalet Bakanı Şahin, partisinin Karabük İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda şunları söyledi:
“Fethullah hoca cemaati dediğimiz kişiler bizim kardeşlerimiz. Acaba yargı içersinde bu cemaate sempatisi olan bir takım yargıçlar bu projede görev üstlenmiş olabilirler. Buna ihtimal verebilir misiniz? Burada ilk kez açıklıyorum. Bu haberi aldığımda uzun süre düşündüm ve inanmak istemedim. Araştırdım ve doğru olduğuna karar verdim.”
“Önemli bir holding başında bulunan kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Dosya Yargıtay’a gelmiş. Yargıtay’da Cemaatin imamı diye nitelendirilen kişi, bu önemli kişinin dosyası ile ilgili nasıl karar verilmesi noktasında dosyanın kısa bir özeti ile Pensilvanya’ya sormuştur.”
“Bir savcı hakim böyle bir şey yapabilir mi diye düşündüm ama hafızam kabul etmedi. Ama araştırdığımda maalesef bunun doğru olduğunu öğrendim. Kamuda görev almış bir takım işgüzarlar var.”
“Hoca efendi de adalet neyi gerektiriyorsa öyle karar verin demiş, Allah razı olsun. Oraya sempati duyan oraya mensubiyet içersinde bulunan bir takım kamu görevlileri belki yaranmak için bu tür yanlışlıklar yapabiliyor. Yargıda böyle bir düşünce ile hareket edilirse yargıda adalet tecilli eder mi. Maalesef Yargıda ve emniyette böyle bir yapı oluştu.” (AS)