Talat: Taslakta Kıbrıs Şartı Yok
Talat, taslak metinde, "Türkiye'nin yeni üye ülkeleri de dikkate alarak Ankara Anlaşması'na adapte edecek protokolü imzalama kararını konsey teşekkürle karşılıyor" ibaresi dışında Kıbrıs'ı ilgilendiren herhangi bir ifade bulunmadığını açıkladı
"Karşılanamayacak koşullar, çözümsüzlüğü destekler"
Söz konusu taslak metnin AB üyesi ülkelere tartışma amaçlı dağıtıldığını hatırlatan Talat, konunun ele alınacağı AB Ülkeleri Daimi Temsilcileri (COREPER) toplantılarının bugünden itibaren Brüksel'de başlayacağına dikkat çekti.
Talat, AB kurumlarının, Kıbrıslıtürk tarafını hiçe sayan, Türkiye'yi zorda bırakan bir anlayışla hareket ederek, karşılanması mümkün olmayan koşullar öne süremeyeceğini söyledi; "Böyle bir tanıma baskısı, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü pekiştiren gelişmelere yol açabilir" dedi.
"Türkiye, tavrının değişmediğini bildirebilir"
Taslak metinde, Türkiye'nin, "tüm üye ülkeleri Gümrük Birliği'ne almaya yönelik protokolü gelecekte imzalamayı kabul etmesinin" öngörüldüğünü hatırlatan Talat, "Bu, Türkiye'ye tek taraflı deklarasyonla, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilgili duruşunun değişmediğini ifade etme olanağı tanıyor" dedi.
Talat, AB'nin yeni durumu değerlendirip yasal çerçeveyle Kıbrıslıtürklerin çözüm yanlısı tutumunu dikkate alan bir uyumlaştırma öngörmekte olduğunu ifade etti.
"Türkiye'ye kalıcı sınırlamalar yok"
Başbakan Talat, taslak metinde, konseyin Türkiye'nin Yunanistan ile sınır sorunlarını BM Anayasası'nın öngördüğü şekilde barışçı yolla çözme konusundaki kararlılığını da memnuniyetle karşıladığı belirtilirken; bunun dışında Türkiye'ye kalıcı sınırlamalar veya görüşmeleri durdurma konusunda tehditkar ifadeler yer almadığını kaydetti.
Talat, görüşmelerin ancak komisyonun veya üye ülkelerin üçte birinin talebi ve konseyin ağırlıklı çoğunluk kararıyla askıya alabileceğini belirten taslak metinde, görüşmelerin komisyon kararıyla başlatılabileceğini de ifade etti.
"Tanınma baskısı çözümsüzlüğe yarar"
"Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması, KKTC'yi tanımama yoluna çıkması demektir" diyen Talat, bunu Türkiye'den istemenin Kıbrıstürküne karşı düşmanca bir yaklaşım olacağını ifade etti.
Bunun, Kıbrıslıtürkleri mücadelesinde yalnız bırakacağına da dikkat çeken Talat, böyle bir şeyin Papadolupos hükümetini de onore edip çözümsüzlük ve adanın bölünmüşlüğünün devamı konusunda cesaretlendirebileceğini söyledi. Başbakan Talat şunları kaydetti:
"Böyle bir tanınma baskısı dolaylı olarak Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü destekleyen ve onu pekiştiren gelişmelere yol açar. Kıbrıslıtürk halkını bir çözümle AB'ye bağlama yerine, teslim olarak, haklarından feragat ederek AB'ye taşımayı hedefler. Türkiye'nin, Kıbrıs sorunu çözülmeden, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımasını talep etmek mümkün değildir." (BB)