Taksim Dayanışması, Gezi Parkı direnişine Ankara’da destek amacıyla düzenlenen gösterilerde Ethem Sarısülük’ü başından vurarak öldüren polis memuru Ahmet Ş.’nin Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “meşru müdafaa sınırları dahilinde kaldığı” gerekçesi ile tutuksuz yargılanmasına kararına karşı yazılı bir açıklama yaptı.
Taksim Dayanışması’nın internet sitesinden dün akşam yayınlanan açıklama “Hepimiz Şahidiz” başlığını taşıyordu: “Ethem orada bizlerle yani arkadaşlarıyla, barışçıl bir hak arayışındaydı. Polisin uygulamış olduğu şiddetin meşru müdafaa olarak adlandırılması kabul edilebilir değildir. Dünya gördü ve şahit oldu.”
"Daha kardeşçe bir dünya için sokaklardalardı"
Açıklama şu şekilde:
“Arkadaşımız, Gezi Parkı direnişçisi Ethem Sarısülük, kameraların önünde, Taksim Gezi Parkı direnişinin birinci haftasında, 1 Haziran’da, Ankara Kızılay Meydanı’ndaki destek eyleminde polis tarafından başından kurşunla vurularak yaralanmış, 14 günlük yaşam mücadelesini 14 Haziran’da kaybetmişti.
“Daha eşitlikçi, daha özgürlükçü ve daha kardeşçe bir dünya özlemiyle sokaklara hak arayışına çıkan canlarımızdan Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Ethem Sarısülük savaş sırasında bile görülmeyen bir vahşet, nefret ve şiddetinin kurbanları olmuşlardır.
“Yaşamlarının baharında aramızdan koparılıp alınan canlarımızdan Ethem Sarısülük’ün cenazesinde yaşanan şiddet olayları henüz hafızalarımızdan silinmemişken, öğreniyoruz ki ölümüne yol açan Çevik Kuvvet polisi bugün serbest bırakılmıştır.
“Ethem Sarısülük’ün ölümüne yol açan polis memurunun tutuksuz yargılanmasına gerekçe olarak, şüphelinin ‘meşru müdafaa sınırları içinde kaldığı’ kaydedilmiştir.”
“Ethem’in ne kaskı ne yeleği ne de silahı vardı”
“Demokratik haklarını kullanan insanlara şiddet uygulayan polisin aksine, Ethem’in ne kaskı, ne yeleği, ne de silahı vardı. Ethem orada bizlerle yani arkadaşlarıyla, barışçıl bir hak arayışındaydı. Polisin uygulamış olduğu şiddetin meşru müdafaa olarak adlandırılması kabul edilebilir değildir. Hepimiz gördük, video kaydı ile tüm Dünya gördü ve şahit oldu.
“Hepimiz meşru kılınmaya çalışılanın insanlara karşı kolluk kuvvetlerinin uyguladığı akıl almaz şiddet olduğunun farkındayız. Anayasal haklarını kullanırken gözaltına alınan, tutuklanan ve kaybolan arkadaşlarımız hala bizlerden uzakken, tüm delillerle yapmış olduğu suç ortada olanların serbest bırakılması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Şiddetin gerçek sorumluları, verdikleri hukuka aykırı emirleri uygulayan görevlileri ‘aklayarak’ içinde bulundukları sorumluluklardan kurtulabileceklerini zannediyorlarsa, bilmeliler ki yanılıyorlar.
“Bugün yurdun dört bir yanında Ethem’i, Abdullah’ı ve Mehmet’i, sokaklarda, parklarda, evlerimizde, her neredeysek orada anacağız. Ethem’in, Abdullah’ın ve Mehmet’in ailelerinin yanındayız, sorumlular yargılanana dek sürecin takipçisi olacağız.” (BK)