Haberin İngilizcesi için tıklayın
Dünya Gazetesi’nin Adana bürosunda Bölge Temsilcisi olarak görev yapan Recep Ş., yanında çalışan kadın gazeteciyi bir yıl boyunca sözlü taciz etti.
Kadının işten ayrılmasına neden olan bu olaydan sonra kadının beyanıyla olay gazete yönetiminin gündemine taşındı. Bu sırada gazetede çalışan diğer kadınların da tacize maruz kaldığı ortaya çıktı.
Olayın ayyuka çıkmasının ardından Dünya gazetesindeki işinden bu nedenle istifa eden Recep Ş., önce gazeteye iş davası açtı, ardından tacize uğradığını iş mahkemesinde beyan eden kadına “haksız fiil”den kaynaklanan (iftira iddiası ile) tazminat davası açtı.
Recep Ş.'nin, taciz ettiği kadından toplam 26 bin TL tazminat istedi. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada şikayetçinin tazminat talebi reddedildi. Mahkeme, tazminata yer olmadığını hükmetti.
DİSK Basın-İş ve Adana Kadın Platformu’nun takip ettiği davada Recep Ş., kadının neden 1 yıl boyunca sustuğunu sorgulayarak evli ve çocuklu olmasının taciz etmeyeceği anlamına geldiğini iddia etti.
Avukat Güneş: Bu bir kadını susturma çabasıdır
Recep Ş.'nin Adana-Mersin çevresinde bilinen biri olduğunu, bu nedenle taciz suçunu işlemeyeceğini iddia etmesine karşılık tacize uğradığını beyan eden kadının avukatı Tuba Güneş mahkemeye tacize uğrayan kadınların susma refleksine ilişkin istatistikler sundu.
Güneş, "Recep Ş., kendi davranışları nedeniyle pek çok kadının işsiz kalmasına neden olduğu halde işten ayrıldıktan sonra kendi şirketini kurup, hiçbir bedel ödemeden tazminat talep etme cüretini gösterdi” dedi.
“Bu hak arama özgürlüğü değil, şiddete karşı ses çıkaran bir kadını susturma çabasıdır” diyen Güneş, şöyle devam etti.
“Bu davanın amacı, kadınlar üzerinde tahakküm kuracağını düşünen bir yöneticinin bir çalışanını yeniden bu kez dava yoluyla baskı altına almak istemesidir. Üç yıl boyunca bu baskıya karşı direnen müvekkilim, bu çabaları sonuçsuz bıraktı. Dava boyunca müvekkilin ve tanıkların taciz karşısında neden sustuğu, toplumsal cinsiyet terimlerinin kullanılmasının etik dışı olduğu, iftiranın da taciz kadar aşağılık bir eylem olduğu gibi tuhaf ifadelerle karşılaştık.
"Kadınları savunmaya devam edeceğiz"
“Karşı tarafın iddia ettiği gibi davacının evli, çocuklu, tanınan biri olması erkeklerin kendilerini cinsel taciz suçunu işleyemeyecek olması anlamına gelmez. Bir avukat olarak eşitlik ilkesine aykırı bu savunmaları hâlâ okuyor ve duyuyor olmaktan hicap duyuyorum. Kadınların taciz karşısında neden sustuğunun sorgulanmasına, sonra ifşa ettiğinde yeniden sorgulanmasına alışmak istemiyoruz. Dayanışmayla cinsiyetçi yöneticilere, taleplere karşı kadınları savunmaya devam edeceğiz.”
Davalı kadın gazeteci G.Ç. ise duruşma sonrasında “Recep Ş, bir dava açıp kenara çekildi. İşten ayrılmama neden olmasına rağmen bana bu davayı açarak üç yıllık bir dava süreci yaşattı. Ancak sendika ve kadınların yanımda olması beni güçlendirdi. Bu süreci birlikte atlatmamızı sağladı. Davayı kazandığımız için çok mutluyum ama başından beri anlamsız olan bu davanın reddedilmesine sevinmek bile üzücü” dedi.
Recep Ş.'den yalanlama
Recep Ş ise hakkındaki iddiaları bir açıklamayla yalanladı:
"Belirtmek isterim ki 21 yıllık gazeteciyim. Yüzlerce insanla çalıştım. Birçoğuyla hâlâ da görüşüyorum. Hayatım boyunca böyle adi bir iftirayla karşılaşmadım. Bu iftirayı atanla hukuk önünde mücadele etmekteyim. İlk derece mahkemesi talebimiz kabul etmemiş olabilir ancak hukuki süreç devam etmektedir.
"G.Ç. adlı şahıs ilgili şirkette 10 ay kadar çalışmış ve Haziran 2017 tarihinde kendi isteğiyle iş yükünün ağır olmasını gerekçe göstererek istifa etmiştir. G.Ç.'nin taciz vb hiçbir iddiası yoktur. Kasım'ın 10'u gibi G.Ç. Dünya gazetesinin merkezi olan İstanbul'a iş başvurusunda bulundu.
"Eski yöneticisi olarak benim referansım istendi, ben de işlerimizi yarım bıraktığını belirterek referans olamayacağımı söyledim. Benim referans olmamam üzerinde G.Ç. Dünya gazetesinin merkezindeki yöneticilere benim hakkımda birtakım iftiralar atmıştır. Bunun üzerine şirket ile ters düşmek zorunda kaldım.
"G.Ç. işten ayrıldıktan altı ay boyunca hiçbir iddia sahibi değildir. Sırf ben ona referans olmadım diye bana iftira atan biridir. Hem haksızlığa uğruyorum hem de bu haksızlığın hukuk önünde ortadan kaldırılmasını talep ettiğim süreçte yine haksızlığa maruz kalıyorum."
(HA)