Fotoğraf: AA/Arşiv
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Suriye'nin kuzeyinde koordineli bir şekilde tesis edilmesine yönelik Ankara'da dün ABD ve Türkiye heyetleri arasında gerçekleşen "güvenli bölge" toplantılarının ardından Suriye hükümeti, 'Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne apaçık saldırı' olduğunu belirtti.
Suriye resmi haber ajansı SANA'ya konuşan Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, ABD ve Türkiye'nin vardıkları anlaşmanın 'Suriye'ye karşı saldırganlıkta Amerikan-Türk ortaklığı' olduğunu gösterdiğini belirtti.
"Güvenli bölge" anlaşmasının, 'Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne apaçık saldırı' ve 'gerilimin tehlikeli bir şekilde tırmanması' olduğunu belirten yetkili, ABD-Türk 'saldırganlığının', 'bölgede tehlikeli bir tırmanma ve barış ve istikrar için bir tehdit' gösterdiğini belirtti.
SANA'ya konuşan kaynak ayrıca Türkiye rejiminin "Arap dünyasının farklı bölgelerinde kaos yaydığını ve Osmanlı Sultanlığını yeniden canlandırma düşlerini yerine getirene kadar durmayacağını" belirtti.
Kaynak şöyle devam etti:
"Suriye, uluslararası kamuoyunu ve Birleşmiş Milletleri tehlikeli bir gerginlik yaratan, bölgedeki ve dünyadaki barış ve güvenliğe tehdit oluşturan ve Suriye'deki krize bir çözüm bulunması için gösterilen olumlu çabaları engelleyen ABD-Türkiye saldırganlığını kınamaya çağırıyor."
"Güvenli bölge" tartışmalarının kısa tarihi
ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ocak'ta yeniden gündeme getirdiği "güvenli bölge" 32 kilometre derinlikte ve Türkiye-Suriye sınırında 460 kilometrelik bir hattı kapsıyor.
Trump, 19 Aralık 2018'de ABD askerlerinin Suriye'den çekileceğini duyurmuştu.
Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyon hazırlığında oldukları yönünde açıklamalar yaptı.
Trump önce 13 Ocak'ta attığı tweet'te şöyle demişti:
"Türkiye'nin Suriye'de Kürtleri vurması durumunda, Türkiye'yi ekonomik yıkıma uğratacaklarını" ve bölgede 32 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturacağız." (AÖ)