* Fotoğraf: Alae Fatravi / AA - İdlib / Suriye
Merkez üssü Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Türkiye'deki 10 ilin yanı sıra savaşın devam ettiği Suriye'nin pek çok bölgesinde de yüzlerce can kaybına yol açtı.
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre, bugün saat 12.03 itibariyle Suriye'de bin 602 kişi depremlerde hayatını kaybetti.
Peki, depremden sağ kurtulan yurttaşlar neler yaşadı? Suriye'deki arama-kurtarma çalışmaları ne durumda?
"Gördüğüm yıkım karşısında şaşkınlığa uğradım"
Al-Monitor haber sitesinden Ahmad Fallaha'ya konuşan 37 yaşındaki İdlibli Muhammad Abu al-Nour, hâlâ amcasını ve ailesini aradığını söylüyor:
"Amcama ve ailesine bakayım diye buraya [Besnaya] gelmek için uzun bir yol kat ettim ama buradaki yıkım karşısında şaşkınlık yaşadım. [Ailemden] hiç kimseyi göremedim...
"Sekiz saat boyunca aradıktan sonra amcamın ailesinden bir kişiyi bulabildim ama o da ölmüştü. Hâlâ ailemin geri kalanını arıyorum.
"Evler birbirinin üzerine yıkılmıştı ve insanlar tüm güçleriyle enkaz altında kalanlara ulaşmaya çalışıyordu."
"Konut sakinlerinin hepsi enkaz altında"
Depremin ardından Al-Monitor'a konuşan 48 yaşındaki Anas Abu Ahmad da yıkılan evine işaret ederek Halep'in güneyinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Pazartesi günü saat 4.30'da güçlü bir deprem hissettim. Hemen ailemi uyandırdım ve evden çıktık çünkün [evin] yıkıldığını hissettik.
"Yerinden edilmiş kişiler için inşa edilen bir konut projesindeki yapıların hepsi deprem sebebiyle tamamen yıkıldı; konut sakinlerinin hepsi hâlâ enkaz altında.
"Hayatımda ilk defa bir depremin bu kadar yıkıma sebep olduğuna şahitlik ediyorum. Çok çeşitli bombalı saldırılar gördüm ama bu sefer tamamen farklı. Bu sanki topyekün bir yıkım gibi; bölgemiz bir felaket bölgesine döndü. Uluslararası toplumu ve uluslararası kuruluşları savaş yorgunu bu halka ve yerinden edilmiş kişilere hızlıca destek olmaya çağırıyoruz."
"Tüm yakınlarımızın enkaz altında olduğunu gördük"
Middle East Eye'a konuşan İdlibli Abu Rawad da depremle uyanmanın nasıl bir his olduğunu şöyle anlatıyor:
"Çadırda yaşıyorum dolayısıyla depremlerden etkilenmedim. Uyuyordum; yer altımda sarsılınca uyandım. Eşim, dört çocuğum ve onlarca yerinden edilmiş kişiyle birlikte çadırların çevresindeki alanlara, tarlalara doğru kaçtık.
"Birkaç saat sonra Sarmada şehrine geldik ve tüm akrabalarımızın enkaz altında olduğunu gördük. Sivil Savunma halen onları bulmaya çalışıyor.
"Kuzenlerimden biri apartmanın yıkılması sonucu elleri ve ayakları kırılmış bir şekilde kurtarıldı. Eşi ve çocukları halen enkaz altında. Diğer kuzenim, eşi ve çocukları hâlâ enkaz altında. Sabırsızlıkla bekliyoruz, allahın hepsini kurtaracağını umuyoruz."
"Dört kattan üçünden kurtulan olmadı"
Suriye'nin Hama kentinde yerinden edilmiş 60 yaşındaki Muhammad Alloush ise yaşadıklarını Al Jazeera ile şu sözlerle paylaşıyor:
"Evimiz, denizdeki dalgalar gibi sallandı. Evden çıkarken ev çökmeye başladı. Torunlarımı korurken elim düşen molozlar yüzünden yara aldı. Bu da evden çıkmamızı geciktirdi ve sonunda küçük yaralanmalar yaşadım."
Azmarin köyünden Osama Abdul Hamid de deprem olduğunda ailesiyle birlikte evlerinde uyuduklarını anlatıyor: "Apartmandan dışarı koştuk ama binanın kapısına ulaşamadan tüm bina üzerimize yıkıldı."
Tahta bir kapı sayesinden molozlardan korunan Hamid ve ailesi enkazdan sağ kurtuluyor. Eşi ve üç çocuğu başlarından yaralansa da durumları stabil: "Bina dört katlıydı, üç katından çıkabilen olmadı. Allah bana yeni bir hayat bahşetti." (SD)