Avukatlarıyla 2,5 aydır görüştürülmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan'la görüştü.
Mehmet Öcalan, ANF'ye yaptığı açıklamada, önceki gün (11 Ekim) yaptıkları görüşmede, Abdullah Öcalan'ın "Üzerimize düşeni yaptık, çözümün anahtarı AKP'nin elinde" dediğini söyledi.
Mehmet Öcalan, "Kendisiyle 7 ayın ardından görüşebildik. Uzun bir süredir avukatları da görüşemiyor. Bütün bu durumun süreçle alakalı olduğunu düşünüyor. Durumun ciddiyetinin farkına varılmasını talep ediyor. Bu kanın durması için üzerine ne düşerse yapmaya hazır olduğunu belirtiyor" şeklinde konuştu. Habere göre, Abdullah Öcalan görüşmede özetle şu açıklamayı yaptı:
"Görüşmeler kesildi"
* Hükümet bu durumdan siyasi rant sağlamaya çalışıyor. Bizimle olan görüşmeler uzun zamandır kesilmiş durumda. Tabi bu da süreçle bağlantılı. Daha önce yaptığımız görüşmelerde süreci bir yere kadar getirmiştik. Ancak şu an itibariyle tıkanmış durumda.
* Görüşmelerin yeniden başlayıp başlamayacağı konusunda bir bilgim yok. Ancak başlaması durumunda ben yine kanın ve ölümlerin durması için elimden geleni yapacağım.
* Annelerin gözyaşlarını durdurmak için hükümet ve devlet konuya cesaretle yaklaşmalı. Bugüne kadar yaptığımız görüşmelerde söylediklerimin aynen arkasındayım.
* Basın ve köşe yazarları görüşmelerin bizden kaynaklı kesildiğini yazıyor. Süreci biz tıkamadık. Yazarlar doğruları ve gerçekleri yazmalı. Bu yazdıklarının barışa bir katkısı yok. Artık barışa katkı sunacak şeyler yazsalar daha iyi olacak.
"Adım atılmasını bekliyoruz"
* Bizden taraf süreç kapanmış değil. Son görüşmemizde avukatlarım aracılığıyla kamuoyuna bunu izah ettim. Devletle ve devletin yetkili birimleri ile görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerin önünü biz değil, devlet ve hükümetin kendisi kapattı. Bunun önünün yeniden açılması ve akan kanların durdurulması için adım atılmasını bekliyoruz.
* Bu mücadeleyi biz başlattıksa, çözümde yine bizimle gelir. Bunu herkes bilmeli. Bu sorunu Kandil, PKK ve ben ortaya koymuşsam çözecek olan da bizleriz. Demokratik çözüm, bunun iyi anlaşılması halinde sağlanabilir.
BDP'liler PKK'ye bağlı değil
* Belediye başkanları, BDP'li (Barış ve Demokrasi Partisi) siyasetçiler, sivil toplum örgütü yöneticileri, insan hakları savucuları ve diğerleri hiçbir zaman PKK'ye bağlı olmadılar. Bunlar açıkta siyaset yürüten ve mücadele veren örgüt ve kişiler. KCK ya da PKK'ye bağlı gibi yansıtılması gerçek değil, sadece bahane.
* Tutuklanan insanlar bir an önce bırakılmalı. Bunların üzerinde tırnak çakısı bile yakalanamamıştır. Siyasetçileri, tek bir isim olarak "KCK" ismi aldı altında bir araya getirmek hiç kimseye fayda sağlamaz.
"Demokratik çözüm gelebilir"
* Şu aşamada kilidin anahtarı bizim elimizde değil, devlet yetkililerin elinde. Kapıyı açarlarsa görüşmeler devam eder. Önümüzdeki dönemde her şey değişebilir, sürecin önü açılabilir. Demokratik çözüm gelebilir.
Avukatlarla görüşmelerin ne zaman yeniden başlayacağını bilmiyorum. Medyada hücre cezası aldığıma ilişkin şeyler yazılmış, bu doğru değil. Görüşmeler hükümetin tavrına bağlı olarak kesilmiş durumda. (AS)