Emniyet Müdürlüğü mensuplarına yönelik “casusluk” ve “yasadışı dinleme” soruşturmaları kapsamında gözaltına alınanlarla ilgili ek gözaltı süresi alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlar kapsamında gözaltına alınan şüpheliler, polis otomobilleri ve minibüsleriyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilip sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından sorguları başladı. Polislerin çoğu susma hakkını kullandı.
Hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan 115 kişiden 102’si gözaltına alınmıştı, aranan Emniyet Amiri İsmail Aslan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim oldu.
22 Temmuz Operasyonu'nda gözaltına alınan polislerin avukatlarından Ömer Turanlı Emniyet Müdürlüğü önünde gazetecilere açıklama yaptı.
Turanlı sorguda 25 sayfalık soru olduğunu, savcının ek gözaltı süresi aldığını öğrendiklerini söyledi.
“İfadelere başlandı. Birkaç arkadaşın ifadesi verildi. Bizim müvekkillerimizle ilgili yaklaşık 25 sayfalık soru var. Bu 25 sayfa içerisinde özellikle Selam-Tevhid soruşturmalarıyla ilgili sorular mevcut. Casusluk, özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi isnatlarla ilgili sorular var.”
“İfadeler savcı beye gönderiliyor. Savcı beyin de bu ifadeler üzerine karar vermesini bekliyoruz. Savcı beyin de kararı ya 'Mevcutlu getirin' veya 'Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması' yönünde olacaktır. Ama şu an müspet ya da menfi verilen bir karar yok. Yaklaşık 10 kişinin ifadesi alındı.”
“Sorular Selam-Tevhid soruşturmasıyla ilgili. Soruşturmanın gizliğinin ihlali, özel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi, hukuka aykırı tapelerle ilgili.”
“Psikolojik yıpranma oluyor”
Savcılığın vereceği karara göre de, Sulh Ceza Hakimliğinin talimatı doğrultusunda ya tutuklama ya da tahliye kararı verileceğini belirten avukat Turanlı şunları söyledi:
“Tutuklama kararı verilirse, bir üst mahkeme olan 2. Sulh Ceza Mahkemesi, 3. Sulh Ceza Mahkemesi tutuklamaları inceleyecek. Böyle devam edecek. Zannediyorum Cuma gününe kadar da tüm arkadaşların ifadesi, savcılık ve mahkeme aşaması tamamlanmış olur diye düşünüyorum.”
Gözaltındaki emniyet müdürü Ömer Özüyılmaz'la ilgili bilgi veren avukat Turanlı, " Ömer Bey'in sağlığı iyi. Psikolojik olarak yıpranmalar oluyor. Bu da normaldir. Kolay bir soruşturma değil. Ama soruşturma salim bir şekilde devam ediyor" dedi.
“Kelepçe hukuka aykırı”
Turanlı, gözaltı şartlarıyla ilgili de şunları söyledi:
“Tabii ki çok iyi olmayabilir. Bu, gözaltı sonuçta. Herkese istediği rahatlığı veremeyebilirsiniz ama bizim burada en çok müşteki olduğumuz husus kelepçe mevzuudur. Yani sizin kelepçe vurduğunuz insanlar emniyet müdürü, emniyet amiri, komiser, başkomiser. Yıllardır emniyete hizmet etmiş insanlar.”
“Benim birkaç müvekkilime telefonda ulaştılar. 'Hiçbir şekilde memur arkadaşlar yorulmasın, biz gelip ifademizi vereceğiz' dedik. Geldik ve müvekkilimizi teslim ettik. Teslim etmemize rağmen, hastane çıkışı sırf basına gösteri olsun diye kelepçe vuruluyor.”
“Bu kelepçe de hukuka aykırıdır. Yasada kelepçe vurulmasının şartları bellidir. Şahıs kaçacaksa, kaçma şüphesi çok ciddiyse ve kolluk güçleri yetersizse, bu durumlarda kelepçe durumu uygulanır. Ama bu keyfî bir şekilde uygulanıyor. Müvekkiller bunlardan mustaripler. Biz bunlarla ilgili savcılığa gerekli şikayetleri yapacağız. Bunun hazırlığı içerisindeyiz. Sorgular bitsin diye bekliyoruz.”
Ek gözaltı süresi
Avukat Turanlı, ek gözaltı süreleriyle ilgili de hukuksuzluklar olduğunu ifade etti:
“Savcı tekrar ek gözaltı süresi almış galiba. Bize yazılı bir talimat gelmedi ama müvekkillere imzalatılmış.”
“O talimatlarla ilgili birkaç sıkıntımız var. Hangi savcı beyin aldığıyla ilgili. İsim, soyisim veya savcı beyin sicil numarası yok. Müvekkiller bunlardan da mustarip. Çünkü kimin uzatma kararı verdiğinin gösterilmesi gerekiyor. Süresi, yani kaç saat verildiği, ne kadar verildiği, bunlar yazmıyor. Biz bunlarla da takibat yapacağız.”
MİT, TÜBİTAK dinlendi
Hürriyet gazetesinin haberine göre, gözaltına alınan 76 polis “casuslukla” suçlanıyor.
Habere göre, suçlamaların temelini ise MİT Müsteşarlığı’nın internet erişimine girerek verileri izlemek, kaydetmek ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın telefonlarını “Emin” kod adı ile örgüt üyesi olarak dinlemek ve kaydetmek oluşturuyor.
Telefonları dinlenenler arasında TÜBİTAK’ta görevli üst düzey bir kriptoloji uzmanı da bulunuyor.
Ayrıca TÜBİTAK’ın üst düzey kriptoloji uzmanının da dinlenenler arasında bulunduğu belirtildi.
Gözaltındaki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Yurt Atayün ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse’ye bu kişilerin terör soruşturmasıyla ilgisi ve ne amaçla dinlendiği sorulacak.
Nasıl başladı?
Hürriyet gazetesinin haberine göre, soruşturma şöyle başladı:
Mülkiye Müfettişleri, İstanbul İstihbarat Şube’de yaptıkları incelemede 2008-2012 arasında siyasetçi, iş insanı, sanatçı ve gazetecilerden oluşan 250 kişinin Ergenekon, Organize Suç Örgütü, Selam-Tevhid Örgütü, PKK ve uyuşturucu dosyalarında yasadışı dinlendiklerini belirledi.
2008-2010 tarihleri arasında İMEİ numaraları üzerinden sahte isimlerle dinlemelerin yapıldığı, 2010-2012 tarihleri arasında ise gerçek isimlerle dinlemeler yapıldığı tespit edildi.
İnceleme sırasında dinleme kararlarında bir usulsüzlük daha tespit edildi: Polis, kararlara gerekçe olarak polisin matbu, muğlak ifadelerden oluşan gerekçeler sunmuştu. Somut delil sunulmadan istenen dinleme kararlarının da, belli mahkemelerdeki hakimler aracılığı ile alındığı belirlendi. (AS)
* Fotoğraf: İslam Yakut / AA