Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü Adalet Bakanlığı'na verdiği soru önergesinde cezaevlerindeki "süngerli oda" uygulamasını sordu.
Son olarak İzmir 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, koğuş kapısına vurduğu için süngerli odaya konan ve süngeri söktüğü için hakkında dava açılan Gökhan Çoban’ın süngerli odadaki görüntülerinin basına yansıdığı belirtilerek “odanın dört bir tarafı, tavanı ve tabanının süngerle kaplı olduğu, oturağın dahi bulunmadığı, köşede bir alaturka tuvaletin olduğu ve tuvaletin etrafının örtülmeyip açık tutulduğu görülmektedir” denildi.
Her an kaydediliyor
Mahkumların bir kamerayla gözlendiği, kameranın nerede olduğunu bilmedikleri, kameranın açıkta bulunan tuvalete baktığı ve mahkûmların her anını kaydettiği belirtilerek cezaevlerindeki her yere kamera uygulamasının süngerli odada sınırları aşarak kullanıldığı ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği vurgulandı.
“Son aylarda birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin yoğun protestosuyla karşılanan ‘her yere’ kamera uygulaması ‘süngerli odada’ tamamen sınırlarını aşmıştır. Tuvalet bile kamera kaydına alınmaktadır.
“Tuvaletin gözleniyor olması özel hayatın gizliliğini ihlaldir. Bir insanın cezaevinde olması onun mahremiyet hakkını engellemez.”
İşkence için kullanılıyor
Önergede süngerli oda uygulamasının bağımsız insan hakları kuruluşları ve demokratik kitle örgütlerinin cezaevi raporlarında çokça şikayet konusu olduğu da ifade edildi.
Ayrıca 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 49. Maddesi’nin süngerli oda ve cezaevinde yapılan diğer hak ihlalleri için yasal dayanak oluşturduğu tespiti de önergede yer aldı.
“Bu madde ‘süngerli oda’ ve cezaevinde yapılan diğer hak ihlalleri için yasal dayanak oluşturmakta, idareci ve uygulayıcıların elini güçlendirmektedir.
“Bağımsız kurumların veya TBMM İnsan Haklarını inceleme Komisyonu’nun ziyaretlerinde ‘gözlem odası’ olarak tarif edilen ve ‘kendisine zarar veren, veya madde bağımlısı olan tutuklu ve hükümlüler için kullanıldığı’ belirtilen odaların, uygulamada cezaevi şartlarını protesto eden siyasi mahkumlara karşı tecrit ve cezalandırma yönteminin bir parçası olarak kullanıldığı bilinen bir gerçektir.”
Sözkonusu maddede “Kurumun düzeninin ve kişilerin güvenliklerinin ciddî tehlikeyle karşı karşıya kalması hâlinde, asayiş ve düzeni sağlamak için Kanunda açıkça belirtilmeyen diğer tedbirler de alınır. Tedbirlerin uygulanması, disiplin cezasının verilmesine engel olmaz” deniyor.
Ceza alan personel var mı?
Önergede şu sorulara yer verildi.
* Bakanlığınız bünyesinde bulunan hangi cezaevlerinde “süngerli oda” bulunmaktadır?
* Sözkonusu oda ile ilgili olarak darp ve işkence iddiasıyla bakanlığınıza ulaşan kaç adet şikayet vardır? Bu şikayetlerden kaç tanesi adli / idari soruşturma konusu olmuştur?
* Sözkonusu soruşturmalarda kaç cezaevi personeli idari veya adli ceza almıştır?
* Bakanlığınız bünyesindeki cezaevlerinde nerelere kamera koyulmaktadır? Kamera kayıt sisteminin cezaevi içinde gösterdiği yerler nerelerdir? Göstermesi yasak olan yerler nerelerdir? (YY)
Soru önergesine buradan ulaşabilirsiniz.