Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana’da partisinin 8. Olağan İl Kongresi'nde katıldı. Erdoğan’ın gündeminde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kırmızı kart kampanyası vardı.
Kongre öncesi salonun önünde bekleyenlere seslenen Erdoğan, "Birileri kırmızı kart göstermeye gayret gösteriyor; pişpirik mi poker mi oynuyor belli değil. Kırmızı kartı kimlerin gösterdiği bellidir. Bunlar orta hakemliği yapamadılar, olsa olsa yan hakemlik görevi yapacaklar. Ellerine kırmızı kart tutuşturur yolumuza devam ederiz” dedi.
Futbol kariyerini hatırlatan Erdoğan “Hayatımda hiç kırmızı kart görmedim. Bunlar bu işlerden anlamaz. Öğrenecekler. Hangi kart nerede gösterilir öğreteceğiz. Bu millet AKP'ye kırmızı kart göstermedi. Ama bunlar da kırmızı karttan da kurtulamadı” diye konuştu.
Daha sonra kongrede de bir konuşma yapan Erdoğan yine CHP’yi ve Özgür Özel’i eleştirdi. CHP’yi kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynamakla suçladı.
Ardından konuyu Suriye’ye getirdi. Arap, Kürt, Türkmen, Çerkes, Hristiyan, Dürzi, Nusayri ve diğer tüm unsurlarıyla Suriye'nin özgürleştiğini söyledi. İnsanların da yurtlarına başları dik olarak döndüklerini ifade etti:
Biz gönüllü olarak ülkelerine dönmek isteyen kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor, ama kimseyi de buna zorlamıyoruz. Ülkedeki yeni yönetim, tüm dini, mezhebi ve etnik kesimleri kucaklayan mutedil bir anlayış sergiliyor. Yeni yönetimin Suriye'nin siyasi ve coğrafi birliğini sağlama yönünde gösterdiği samimi gayreti takdirle izliyoruz.
Bu gelişmeyle Suriye'yi üç parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür. Türkiye olarak Suriye'nin yaşadığı ağır yıkımları ve acıları süratle geride bırakarak yeniden bir bütün, güçlü, müreffeh bir ülke haline gelmesi için kardeşlerimize her türlü desteği vereceğiz.
Gazze üzerinden muhalefete yüklendi
Erdoğan, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa da değinerek "İsrail hükümeti, 467 gündür uyguladığı soykırıma ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır. 363 kilometrekare büyüklüğünde bir alana hapsettikleri yaklaşık 2 milyon kardeşimizi aylarca bombaladılar. Çocukları öldürdüler. Hastaneleri yerle bir ettiler. Okulları, camileri, kiliseleri enkaza çevirdiler. Doktorları, sağlık çalışanlarını, gazetecileri, alçakça katlettiler. Gıda sırası bekleyen sivilleri vurdular. İnsani yardım malzemesi taşıyan kamyonları vurdular. Bebekleri açlığa mahkum ederek, seyrettiler." dedi.
Gazze üzerinden CHP’ye bir kez daha yüklenen Erdoğan muhalefetin oy devşirmek için kendilerine iftira attığını iddia etti:
"Aslını çok iyi bildikleri halde, ticaret konusundan silah ve yakıt meselesine kadar ellerine ne geçerse hoyratça üzerimize fırlattılar. Sadece şahsımıza, hükümetimize değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bühtan edecek kadar hırslarının esiri oldular. Bunların hiçbirini unutmadık ve unutmayacağız.
Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin olmadı. Bunların derdi hiçbir zaman Gazzeli masumlar, mazlumlar olmadı. Sadece siyaset yaptılar. Sadece mazlumları istismar ettiler. Bu insani trajedileri oy devşirmek için pervasızca kullandılar.
"Usulsüzlükleri hukuk önünde soruyoruz"
Ana muhalefetin kendi içlerinde hiç eksik olmayan kavgalarının olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kim kimi hançerliyor, kim kimin kuyusunu kazıyor belli değil. İş yapmak, hizmet üretmek yerine sürekli birbirlerine çelme takma peşindeler. Artık ayyuka çıkan yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük vakalarını burada saymıyorum bile. Çünkü orası tam anlamıyla bir gayya kuyusu. Deşildikçe üzerine gidildikçe, kabuğu kazındıkça altından daha beter, daha utanç verici skandallar patlak veriyor." ifadelerini kullandı.
Usulsüzlüklerin hukuk önünde sorulduğunu belirten Erdoğan, devamında şunları söyledi:
Para kuleleri, şişirilmiş konser faturaları ve ihale yolsuzlukları dışında 'işte bizim eserimiz' diye gösterebilecekleri hiçbir icraatları yok. Şimdi de çıkmışlar 'savaş ilanı'ndan söz ediyorlar. Bir de 'Biz bilmiyoruz, sen nasıl biliyorsun?' diyorlar. Sayın Özel'e buradan soruyorum; Allah aşkına, sen neyi biliyorsun da bunları bileceksin? Neyi takip ediyorsun da bunları takip edeceksin? Esenyurt'u mu, Beşiktaş Belediyesini mi takip ediyorsun? Oralarda olan şu son gelişmelerden hala haberin yoksa sen artık bu görevi bırak, herhalde birileri de gelip zaten elinden bu görevi alacaklar.
(HA)