12 Mayıs 2016’da önlem almadan Yoğurtçu Parkı yaya yoluna sokulan İBB hafriyat kamyonunun çarptığı Şule İdil Dere’nin ölümünün üzerinden 8 yıl geçti.
Hafriyat kamyonunu kullanan şoför ertesi gün serbest bırakılmıştı. 10 Eylül 2020’deki 16. duruşmada şoför yatarı olmayacak şekilde 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
DEM PARTİ EŞ GENEL BAŞKANI TUNCER BAKIRHAN
“Gerçek bir normalleşme istiyorsanız Kobanî Kumpas Davası’na son verin”
Şule İdil Dere'nin Ailesi: 4. Bilirkişi Raporu da Kaza Değil Cinayet Dedi
Adalet mücadelesini sürdüren aile, Şule İdil Dere’nin ölüm yıl dönümünde bir açıklama yayımlayarak, hukuki sürece dikkat çekti.
“Adalet kamu kurumları elliyle engellendi”
Açıklama şöyle:
Her gün her saat yüzlerce yayanın geçtiği yaya yoluna yüzlerce kamyonun geri geri girmesini planlamıştı İBB. Ama, çalışma planına yaya güvenliği için tek bir önlem koymamıştı.
Bilirkişi raporlarında 11 İBB yetkilisi sorumlu bulundu. Savcılığın hakkında soruşturma izni istediği İBB yetkililerinin 4’ü üst düzey sorumluydu:
İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanı Mustafa Tahmaz.
İBB Deniz Hizmetleri Müdürü Fuat Alarçin.
İBB Deniz Hizmetleri Müdür Yardımcısı Muhammet Ali Eker.
İBB Atık Yönetimi Müdürü N. Safa Şahbatoğlu.
Mustafa Tahmaz 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanı olarak terfi ettirildi. İstanbul Valiliği İstanbul ön soruşturma raporu için Mustafa Tahmaz’dan, yani yargılanması istenen kişiden olayın soruşturulması için memur istedi. O da kendisini soruşturması için kendisine bağlı çalışan memuru görevlendirdi.
Hukuk ve etik tanımadılar!
“Memur amirini soruşturamaz, etkin bir soruşturma yapılamaz” diye İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak itiraz ettik. Reddedildi.
İstanbul Valiliği, soruşturulması gereken Mustafa Tahmaz’a kendini sorgulattı, buradan çıkan kararı dayanak yaparak hakkında soruşturma izni talep edilen bu kişi dahil üst düzey 8 yönetici için SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ!
Hukuksuz kararlar için hukuki mercilere yaptığımız tüm itirazlar kesin olarak REDDEDİLDİ.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Valiliğin hukuksuz kararını onadı.
2016’da İBB canımızı aldı, suçu önce İBB sonra diğer kurumlar örtbas etti…
Adalet, kamu kurumları ve mahkeme eliyle baştan yok edildi!
Asıl sorumlular olan İBB üst düzey yetkililer yargı dışında bırakıldıktan sonra İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişi raporunda geçen alt düzey 3 İBB yetkilisi, şoför dahil 4 İSTAÇ A.Ş. yetkilisi hakkında TAKSİRLE ölüme neden olmaktan dava açtı.
3 İBB ve 4 İSTAÇ A.Ş.'den toplamda 7 kişi ve hepsi tutuksuz yargılandı.
Can alan şoför yargılama boyunca İSTAÇ A.Ş.’de çalışmaya devam etti, duruşmadan vareste tutuldu.
4 yıl sonra 10 Eylül 2020’de, Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki 16. duruşmada karar çıktı. Ceza alanlar 1 GÜN BİLE YATACAK HAPİS CEZASI ALMADI.
31 Mart 2021’de ise İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tüm itirazlarımıza rağmen bu kararı onayarak kesinleştirdi.
ŞULE İDİL DERE DAVASINDA CEZASI KESİNLEŞEREK MAHKUM OLANLAR:
1. İbrahim Ruhi Kelleci (2016’da İBB iştiraki İSTAÇ A.Ş. Deniz Hizmetleri Müdürü
Taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Cezası 2 yıl 11 ay hapse indirildi. Hapis cezası adli para cezasına çevrilerek 24 taksitle 42.400 TL ödemeye mahkum edildi.
1 GÜN BİLE HAPİS YATACAK CEZA ALMADI.
2. Zafer Karasaçlı 2016’da İBB iştiraki İSTAÇ A.Ş.’de İş Güvenliği Uzmanı
Taksirle ölüme neden olma suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Cezası 2 yıl 1 aya indirildi. Hapis cezası adli para cezasına çevrildi. 15 taksitle 26,425 TL ödemeye mahkum edildi. İstinaf Mahkemesi, maddi hata nedeniyle cezayı 26.600 TL olarak düzeltti.
1 GÜN BİLE HAPİS YATACAK CEZA ALMADI.
Davamızdan mahkumiyet alan İBB iştiraki İSTAÇ A.Ş. iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı İSTAÇ A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğine kadar yükseltildi.
Şule İdil Dere davasından aldığı ertelenmemiş mahkumiyetine rağmen Zafer Karasaçlı bugün HÂLÂ İSTAÇ A.Ş. Yönetim Kurulu üyesidir.
2023 yılında İBB’ye bu durumu açıklayan yazılı başvurularımıza rağmen hakkında bir iç soruşturma açılmadı. Biz İdil’i, onlar vicdanlarını kaybetti.
3. Mümin Kılıç (İBB hafriyat kamyonu şoförü) İSTAÇ A.Ş. personeli
Bilinçli taksirden ölüme sebebiyet vermekten 4 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Cezası 3 yıl 10 ay 20 güne indirildi. Can aldıktan sonra İSTAÇ A.Ş.’de çalışmaya devam etti, geçici olarak bile ehliyeti alınmadı. Cezanın infazından itibaren sadece 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildi.
BUGÜNE KADAR 1 GÜN BİLE HAPİS YATMADI.
İdil’in yaşam hakkı alındı elinden. Devlet, yaşam hakkını korumak için üstlendiği pozitif edim yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmedi. Etkin bir soruşturma yürütmedi.
Yıllarca verdiğimiz hukuk mücadelesinden adalet çıkmadı, ceza davasının sonunda sorumlular ödüllendirildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurduk.
AİHM ne yazık ki sürmekte olan ve yalnızca idarenin sorumluluğunu saptayacak hukuk davasını gerekçe göstererek, iç hukuk yolları tümüyle tüketilmedi diyerek başvurumuza usulden ret kararı verdi.
Hukuk davası ise 23 Ocak 2023 tarihinden beri Yargıtay’da karar için bekliyor.
Türkiye’de, canımızı alanların derhal cezalandırılması gerekirken, acımızı bir kenara koyarak adil yargılanma talebi ile yürüttüğümüz hukuki mücadelede bir canı hayattan almayı değersizleştirenlerin hukuki koruma altına alındığını, hukukun mağdurun yanında olması gerekirken mağduriyet yaratanları koruduğunu gördük.
Hukuk davası sonuçlandığında bir kez daha AİHM’e başvurmakta kararlıyız.
Adil yargılanma hakkı ortadan kaldırıldığı için başlattığımız hukuk mücadelesi sürüyor.
Haksız oldukları belgelenen güçlülerin haksız oldukları için hesap verecekleri bir ülke düşümüzü bizden alamayacaklar.
(EMK)