Suç Duyurusu Abartılı, Başkan Öngörüsüz
Taziye ziyaretinin PKK içindeki bir çekişmeyle ilgisi olabileceğini söyleyen Ali Osman Koçak, "Ülkedeki genel siyasi kültür kendi dışındaki bir sese tahammül edemiyor" diyor.
"Ölen bir terörist de olsa, cenazeye katılmak, taziye de bulunmak, vicdani ve insani görevlerdir" diyen web tasarımcısı Mutlu Savaş "Katılan Cumhurbaşkanı da olsa fark etmezdi" diyor.
Adını vermek istemeyen bir okur ise, "Belediye Başkanı'nın taziye ziyaretine gitmesi çok doğal. Bir bardak suda koparılan fırtına bunun bir siyasi linç girişimi olduğunu gösteriyor" diyor.
Okurların yaşananlarla ilgili görüşleri şöyle:
Ali Osman Koçak, 33, satış direktörü
Daha önce bu tür polemikler İnsan Hakları Derneği için de yapılmıştı. PKK yandaşları, vatan hainleri denmişti.
Ülkemizdeki genel siyasi kültürün, feodal-faşizan öğeler içermesi, kendi dışındaki her hangi bir sese tahammülsüzlüğü de beraberinde getiriyor.
Diğer taraftan, yapılan ziyaretin, "kör gözün parmağına" yaklaşımını içerdiği de aşikar. Fazlası ile kışkırtıcı.
Bu ziyareti muhtemelen, Leyla Zana ve arkadaşlarının "Her türlü terörü lanetliyoruz" yaklaşımına, PKK cephesinin tepkisi olarak yorumlayabiliriz.
Hemen her türlü tepkisellik yanlışı da beraberinde getirir. Savaşın en sert zamanların da bile yapılmamış olan bu ziyaret, tek taraflı ilan edilen ateşkesin bozulması ile yeniden faaliyete geçen PKK hareketinin, çıkış yaratma, bulanıklaşan safları kendi adlarına netleştirme çabası olarak da yorumlanabilir, diye düşünüyorum.
Mutlu Savaş, 30, web tasarımcısı
Öncelikle bir vatandaşın cenazesine taziye ziyaretinde bulunmanın, hukuken suç sayılacağını düşünmüyorum. Ölen bir terörist de olsa, cenazeye katılmak, taziye de bulunmak, vicdani ve insani görevlerdir. Katılan Cumhurbaşkanı olsa durum yine değişmezdi.
Olayın farklı boyutuysa tamamen siyasi arenada tartışılabilir. Ortamı gerginleştirmemekten dem vuran DEHAP'lıların, katılmasalar bile, toplumun hassas noktalarına dikkat etmeleri gerekirdi.
Bölgede gergin günler yaşanıyor, belediye başkanı da sözlerine ve hareketlerine, dikkat etmeliydi. Zaten savaş çıkarmaya meraklı medyanın ve faşistlerin ekmeğine yağ sürmemeliydi.
Üzerlerinde bir takım politik yükler bulunan ve bu yükü göğüslemeye hazır olup bu göreve soyunanlar, bazı şeylerden vazgeçebilmeli. Belediye başkanı manevi olarak bu aileyle dayanışma isteği içinde olabilir. Aileye çok yakın olabilir, çok üzülmüş de olabilir.
Ama dayanışmasını, siyasi bir gösteriye, meydan okumaya dönüştürerek yapmaması gerekirdi. Tabi bu ziyaret, başka siyasi amaçlarla yapılmadıysa söylediklerim geçerli. Başka politik kaygılarla bu ziyaret gerçekleşmişse sonucunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Adını vermek istemeyen bir okuyucu
Bir belediye başkanının vatandaşlarına taziye ziyaretinde bulunmasından doğal bir şey yok elbette. Bu konuyu tartışmaya bile gerek yok.
Baydemir'in taziye ziyaretinin ardından bir bardak suda koparılan fırtına, olayın bir siyasi linç girişimi olduğunu gösteriyor. Gerek zamanlama, gerek burjuva basının koro halinde olayın üzerine gitmesi, gerekse ortaya çıkan video kasetler bunun açık bir kanıtı.
Nitekim askerler de açıklama yapmakta gecikmedi. Bir bakıma ilgili makamlara "gerekeni yapın" dediler. Şimdi İçişleri Bakanlığı müfettişleri konuyu inceleyecek ve görevden almaya yönelik süreci işletecekler.
Bir bakıma güçlerin sınanması dönemi bizi bekliyor. Kitle örgütlerinin mücadelesi belirleyici olacak. (EÜ/BB)