Arp'ın stresi gidermede bir çözüm olduğunu anlatan Özkan'ın Almanya'dan gönderdiği yazısı şöyle:
Stresle savaşmanın pratik yolları
(...)Yaşanılan ekonomik krizin arttırdığı olağanüstü gerginlik, enflasyon ve işsizlik, geçim derdi ve işten atılma korkusunun yanı sıra yığınla güncel konu ve sorun(!) ister istemez insanların sürekli olarak sinirlenmesine neden oluyor ve stres vücudun sistemini de bozuyor.
Doğrudan doğruya stres anında, sempatik sinir sistemi denen ve tansiyonu yükselten sinir sistemi aktivitesi aniden artıyormuş ve ardından endişe, korku ile birlikte yükselen kan basıncı vücudun dengesini alt üst ediyor. İşte bunlara ilaveten trafik, kalabalık ortamlar ve ödenmesi gereken borçların düşüncesi de eklenince,insan ne yapacağını büsbütün şaşırıyor. Şu sıralarda stressiz bir yaşamın nasıl yaratılacağı üstüne pek çok uzman dergilerde sayfalar dolusu tavsiye ve sağlık reçetesini sıralarken gerginliği azaltıcı metodlar da giderek yayılmakta....
Almanya'da meditasyon kurslarının ve ayurveda meraklılarının müşterileri de günde güne çoğalıyor.İnsanlar kendilerini robotlaşmış yaşamın akışından kurtarmak için adeta çırpınıyorlar.
Ancak gerçekler başka! Almanya'da örneğin her 7 kişiden birinin sinir hastası olduğu ve stresle iç içe yaşadığı gerçeği geçenlerde açıklandı. GEK adlı sağlık kasasının yaptığ araştırma sonuçlarına göre yine sadece bu sene içinde ülke genelinde 12 milyon kişinin depresyon geçirdiği saptanmış. Yılda 155 iş günü havaya uçmuş. Münihte ise bu sorunlar daha çok yaşanıyor gibi...Sokaklarda kendi kendine konuşan, evsiz ve yapayalnız insan manzaraları giderek artmakta. Ancak şurası bir gerçek ki, stresi azaltacak yığınla pratik çözüm aslında yok değil.
Arp ve sters
Uzmanların temcit plavi gibi ikide bir sıraladıkları "...Aman gergin ortamlardan uzak durun" veya "Sevdiğiniz işlerle uğraşın" yollu tavsiyelerine kulk asmasanız da bunlar aslında gerçek. Ve tabi o bilinen reçeteler de magazin sayfalarından eksik olmaz pazarları...Efendim, bir hayvan besleyin, çiçeklerle uğraşın, resim yapın, sporu sevin ya da gezilere çıkın türü tavsiyelerin peşi sıra müzük dinlemenin, özellikle "arp" müziği dinlemenin strese bire bir geldiğini bilmem duydunuz mu? Son zamanlarda ben "arp" müziğine fena taktım. Tellerine dokunulduğunda insanı rahatlatan sihirli enstrüman arp, kimyasal ilaçlarla tedaviyi neredeyse ortadan kaldıracak gibi etken...
Bütünüyle insan vücüdunu titreştiren geniş bir oktav düzeninin olması ve glissando tekniği ile arptan elde edilen ses dizilerinin sonsuzluk duygusu oluşturup göğüs kafesindeki beze "thymus"u etkileyerek insan ömrünü uzattığını da biliyor muydunuz? Ve inanın arp çalanlar uzun yaşıyorlarmış. Evet,stresle "harp" etmenin yolu "arp" dinlemekten geçer desek yanlış olmaz. Hem de bu konuda uluslararası üne sahip bir arpçımız bile var: Yardımcı Doçent Ümit Tunak.
Türkiye'nin ilk solo arp albümü "Bir Meleğin Kanatlarında" ise konuyla ilgilenelere tavsiye edilecek ilk ve tek örnek. Evet, ya öyle ya da böyle...
Nasıl düşünürseniz düşünün,stresle savaşımın püf noktası,esasen insanın içinde huzur duyması ve yaşamdan zevk almasıdır. Şimdi bu pazar gününü, salaş bir deniz kenarı lokantasında, Hendel'in arp konçertosunu, mum ışığında dinleyip kırmızı şarap yudumlayarak sevginizle el ele olmanın mutluluğunu yaşamak,inanın bütün stresinizi silip süpürecektir. Deneyin! Ve siz siz olun,"stres"siz yaşamanın yollarını keşfedin. (EÖ/YÖ)